16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2539
Okunma


Biraz gönül gözünü açıp etrafa bakınca insan neler görmez ki;
Doğa yemyeşil, her çiçeğin ayrı bir rengi var ayrı bir güzellikte, adeta bir renk sanatı, hangi sanatçının gücü yeter ki hem rengi verip hem can vermeye, yaratana şükürle.
Küçücük bir tohum toprağa düşünce nice filizler yeşeriyor, birken bin oluyor bir dane, her şey insanlığın hizmetine sunulmuş verene şükürle.
Bir su damlasından yaratılan insanoğlu, yüzler birbirine benzemiyor, parmak izlerine kadar ayrı, herkes ayrı bir ses tonunda ayrı bir güzellikte, insanoğlu yeryüzüne halife kılınmış, her şey insanoğlunun hizmetine sunulmuş, bize imkânları sunan yaratıcıya şükürle.
Neden insanoğlu yeryüzüne halife kılınmışken kendine cefa oldu?
Bazen işlerimiz rast gitmez her şey tepe taslak olur, bazen darlıkla bazen de zenginlikle imtihan edilir insanoğlu, Öyle olur ki evlat hayırsız çıkar bazen de çok sever sevdiklerimizle imtihan ediliriz. Beşeri bir aşka tutulur ömrümüzü o aşk uğruna heba ederiz, dünyaya küser her baktığımız yerde, aynada o aşkı görür onu duyar onu işitiriz, bazen de paraya taparız Kalbe bir perde çekilir dünyadaki güzellikleri nimetleri göremez şükrü unuturuz.
Kalkıp silkelenebilsek kendimize gelebilsek, insanlardan değil de yaratıcıya, bunca nimeti verene dayanabilsek, her şey tüm yaratılmışlar O’nun bir “kun” emrine amade iken biz neden bir beşerden medet umarız. O’na dayanabilsek hüznümüzü sıkıntımızı O’na arz edebilsek isyana düşmeden birazda derdimize şükredebilsek ne güzel olurdu. Derdimi seviyorum biliyorum derdimi veren de beni seviyor diyebilsek, umudumuzu yitirmesek acziyetimizi bilip O’ndan istesek
Etrafımıza değil kendimize baksak bile şükretmek için o kadar neden var ki; her şeyi tutan el, istediğimiz yere taşıyan ayaklar dünyada ki eşsiz sanatı gören gözler temiz havayı solumaya yarayan burnumuz işiten kulaklarımız, mükemmel şekilde yaratılan insanoğlu. Her sabah kalktığımızda odamıza güneş doğuyor, yiyip içebiliyoruz, düşünüyoruz kalbimiz var aklımız var, bunlar parayla alınabilecek şeyler mi? Bunlar şükretmek için yeterli neden değil mi?
Mevlana ya sormuşlar bunca yıl okudun ne bildin? Haddimi bildim demiş
Biraz da verilen nimetleri kendimizden bilmeden, hiçlik bilincinde olmak gerek. Bir ekin mi ektik ona can verip yeşertene şükürle, bir çocuk mu anne rahmine düştü onu yaratıp o küçük yerde havasız bırakmadan yaşatana şükürle, bir güzel söz mü söyledik, yararlı bir iş mi yaptık, insanlara faydası olan bir yazı mı yazdık, yazacak gücü verene söyleten şükürle. Kendi nefsimizden bilmeden, benliğe düşmeden hep şükürle hep şükürle…
Rabbim cümlemize şükreden dil, merhamet eden kalp sevgi nazarıyla dünyaya bakan göz nasip etsin
Şükürle kalın, sevgiyle kalın..
Zümra Zen