Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN

İŞTE GELDİM GİDİYORUM 9

Yorum

İŞTE GELDİM GİDİYORUM 9

19

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1200

Okunma

İŞTE GELDİM GİDİYORUM 9

İŞTE GELDİM GİDİYORUM 9

İŞTE GELDİM GİDİYORUM

Bölüm 9

Gençler şaşkındı. Adamın davranışına anlam verememişlerdi. Düşünceli bir halde denize doğru yönlendiler. Ay ışığı yoktu, karanlıktı sahil. Sadece şiddetli dalgaların sesi vardı ve kıyıyı dövmekteydi köpükleriyle. Hafif nemli kumlara oturup olayı değerlendirmeye başladılar.

Bir saat kadar tartıştıktan sonra, yürüyüşe, sadece izleyici olarak katılmaya, o adamı görürlerse konuşmaya karar verdiler. Artık yorulmuşlardı ve yatakhaneye doğru gittiler.

Belli ki pek uyumamışlardı sabah olduğunda. Çünkü güneşin denizden kızıl bir renkle yükselmesini seyretmek olmasa da amaçları, çoğu kumsala gelmişlerdi. Sonsuz maviliğin kızılla öpüşmesini izliyorlardı. Birbirlerini gördükçe de yan yana geliyorlardı. İçlerinden birinin aklına parlak bir fikir gelmiş gibi ayağa kalktı.

-Hadi çocuklar. Bugün yemekhanede kahvaltı yapmayalım. Babam yeni yolladı para. Gidelim sucuk ekmek yiyelim mahallede.

Gençlerin gözleri parladı. İyi fikirdi. Grup olarak kısa süredir tanışmalarına rağmen çok iyi arkadaş olmuşlardı. Sırlarını, düşüncelerini birbirlerinden gizlemiyorlar, ayrıca paylaşmayı da çok iyi biliyorlardı. Birinde para varsa hepsinde var demekti. Kalktılar ve yürümeye başladılar kıyı boyunca. Yoldan değil, kıyıdan gitmeyi tercih etmişlerdi.

Yaklaşık on dakika yürüdükten sonra mahalleye geldiler. Köy yeri gibiydi mahalle. Henüz yeni yapılıyordu binalar. Bina aralarında büyük tarlalar ve seralar vardı.

Sucuk ekmek yapan yere yaklaştıkları o mis gibi kokudan belliydi. Adımlarını istemeden sıklaştırdılar. Kokusuyla doymak yerine iyice acıkmışlardı. Hemen bir masaya oturdular. Beş kişi oldukları için bir de sandalye ilave ettiler.

Sucuk ekmek yapılan yer, ağaç dallarıyla uyduruk bir şekilde düzenlenmişti. Dört tane kavağı soyup direk olarak dikmişler, yine dört adet kavakla da üst tarafı birleştirmişlerdi. Okaliptüs ve palmiye dallarını da üste atmışlar, gölgelik oluşturmuşlardı.

Deniz kokusu ve sucuk kokusunun birleşimi harikaydı. Bekliyorlardı ustanın gelmesini. Gecikmeden geldi usta; ama haber iyi değildi.

-Gençler sucuk bitti. Bugün de günlerden pazar. Kusuruma bakmayın bugün.

Gençlerin hayal kırıklıkları yüzlerinden okunuyordu. Çare de yoktu. Ismarlayacak olan genç ayağa kalktı:

-Haydi, şehre gidiyoruz. İstikamet lahmacuncu…

Hepsi sevinçle kalktılar. Otobüsü beklemeye başladılar. Otobüsler Nuh Nebi’den kalma gibiydi; ama şoförlerine, muavinlerine çok alışmışlardı.

Yaklaşık on dakika sonra geldi otobüs. Neşeyle bindiler. Tıkış tıkıştı. Ama olsun! Lahmacuncuya gidiyorlardı. Yirmi dakikalık bir yolculuk sonrası geldiler şehrin merkezine. Yakında bir meydan vardı; oraya yönlendiler.

Küçük bir yerdi. Dışarıdan söyleniyor ve ufak kürsülere oturup yeniyordu. Siparişi verip beklediler.

Lahmacun geldi bir süre sonra. O kadar lezzetliydi ki; bir solukta yediler dörder tane. Ayranlarını da içtiler. Artık biraz gezmek haklarıydı. Yakınlarda, deniz kıyısına büyük bir park yapılmıştı. Çok modern bir yapılanması vardı. Oraya gidip iki saat kadar temiz hava aldılar.

Biraz da şehri gezmeye karar verdiler. Kuruyemiş falan alıp okula dönmek istiyorlardı. Lahmacun yedikleri o meydanda güzel kuruyemişler de vardı. Gezinerek yola çıktılar.

Meydana geldiklerinde, lahmacuncunun önünde büyük bir kalabalık gördüler. Belediye zabıta memurları, polisler en öndeydiler. Gençler merak edip kalabalığa karışıverdiler. Birine sordular hemen.

-Abi bu kalabalık neden?

-Gençler tas yitmiş buralarda. Adam yakalandı. Meğer eşek etiyle lahmacun yaparmış bu deyyus. Hep toplandık işte. Lahmacuncuyu döveceğik. Ama polisler de bırakmıyor ki dövek.

Gençler birden ağızlarını tuttular. Konuşacak takatleri kalmamış, kusacak yer bakıyorlardı.


(Dokuzuncu bölümün sonu)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İşte geldim gidiyorum 9 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İşte geldim gidiyorum 9 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İŞTE GELDİM GİDİYORUM 9 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
20.6.2013 11:14:07
su gibi akıp geçiyor zaman ama daha hızlı okuyamıyorum
yukapel
yukapel, @yukapel
27.9.2012 19:58:15
Ben de selamlarım teşekkürlerimle geldim, takıldım öyküye gidemedim bir daha...

Hayat için söylencek bir söz: işte geldik giidyoruz, sevgiler,hüzünler bırakarak.

Ve hikâyenizdelki derslerden herkesin payına düşeni alması dileğimle sevgiler baki selamlar.
Nice şiirlere, öykünün devamına ve yeni öykülere esenlikler dileğimle...
Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
22.9.2012 16:50:34
Daha yazının başındaki resimi görür görmez canım lahmacun çekmişti...ve yazının sonuna doğru hepten kararımı vermiştim, bugün akşam kesin lahmacun yiyecektik...ama yazının sonuna geldiğim vakit, gençlerin düştüğü duruma düştüm:( güleyim mi, ağlayayım mı, yoksa hevesimi kursağımda bıraktınız diye size kızayım mı bilemdim sevgili yazarım:(
Zümra Zen
Zümra Zen, @zumrazen
19.9.2012 20:24:52
Ben bu delikanlıyı çok merak ettim..

O çağlarında böyle bir sorgulamalar da olduğunu farkedemiyor insan. Bunları sorgulayacak çağa geldiğinde şimdi ki aklım olsaydı diyebiliyor..

Delikanlı ne zaman köyüne dönecek.?. O kız ne oldu? Ve bu yaşamdan çıkacak dersi merak ediyorum...
Kemnur
Kemnur, @kemnur
19.9.2012 14:16:16
KEYFETMEYE DEVAM.SAYGIYLA
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş, @seher-yelis-zerrinaktas
19.9.2012 00:47:43
Ülkemizin bir gerçeği yansımış sayfaya. Vicdanı olmayanlardan korusun Allah hepimizi. Otomobilin amacı neydi? Benim aklım orada kaldı. Yüreğinize, emeğinize sağlık. Saygılarımla...
Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
18.9.2012 23:38:06
10 puan verdi
Allah'tan tok mideyle idim ki canim cekmedi :) Yoksa bende simdi yemistim ..
Gencler istemeden de olsa yediler, insallah ilerki bolumlerde istemeden yada zorlayarak baska seyleri tadmasalar dedim :)
Guzeldi yine paylasim. Bir sonraki istikamete dogru hazirlanayim..
Saygilar..
Mevlüt GÖZDE
Mevlüt GÖZDE, @mevlutgozde
18.9.2012 23:30:01
Turgay Bey yazı dizinizin başarıyla devamını dilerim öncelikle...

Usta kalemin engin bilgi, gözlem ve yaşam tecrübelerinden süzülerek kaleme alındığı aşikar yazının verdiği mesajlar ön plandaydı,değerini kaybetmeye başlayan paylaşım kültürünün eşsiz güzellikteki örneklerinden birini okuttu bizlere.

Ve gıda terörünün geldiği son nokta; eşek etinden lahmacun yapmak insanlara yedirmek...

İki kuruş kazanç için insanların sağlıkları ve hatta hayatlarıyla kimlerin, nasıl oynayabileceğine dikkatleri çekmektedir güzel yazı.Devlet kurum ve kuruluşlarının, vatandaşların duyarlı ve etkili olmaları gerektiğini hatırlatan bir yazıydı.

Yazım kurallarına uygunluğu ve noktalama işaretlerine gösterilen ihtimam edip kalemin bilgi ve birikimli bir üstad olduğuna işaretti.

Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.

Selâm ve saygılarımla...
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
18.9.2012 22:47:20
10 puan verdi
lahmacun resmi sucuk derken sonu iyi değildi :( ama akıcı ve her bölümünde başka konu ilginçleştiriyor kutlarım yolunuz açık olsun...saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
18.9.2012 21:53:32
10 puan verdi

sayfayı açar açmaz lahmacunu görünce çokk canım çekti

ama yazının sonunda......:)

beğeniyle okuduğum bir bölüm daha oldu

tebrik ediyor, devamını bekliyoruz

saygı ve hrümetlerimle hocam



ha
hayal deniziii, @hayaldeniziii
18.9.2012 21:34:16
............... Bir saat kadar tartıştıktan sonra, yürüyüşe, sadece izleyici olarak katılmaya, o adamı görürlerse konuşmaya karar verdiler. Artık yorulmuşlardı ve yatakhaneye doğru gittiler....................

Tam olarak yürüyüşün amacını bilmiyor gençler. Fakat o yaşlara has bir merak da var elbet. Grup olarak konuşup tartışabilmek ise bir avantaj. Hiç değilse endişe ve oluşan sorular tartışılabilmiş .


....................Belli ki pek uyumamışlardı sabah olduğunda. Çünkü güneşin denizden kızıl bir renkle yükselmesini seyretmek olmasa da amaçları, çoğu kumsala gelmişlerdi. Sonsuz maviliğin kızılla öpüşmesini izliyorlardı. Birbirlerini gördükçe de yan yana geliyorlardı. İçlerinden birinin aklına parlak bir fikir gelmiş gibi ayağa kalktı..................................................

En azından bir karar verme aşamasında, baş başa kalabilecekleri huzur köşeleri varmış. Denizden masaları, kızıl sandalyeleri. En zor anlarında bile, beyinlerini dinlendirip yenilenmek için eşsiz bir fırsat.


..................................... -Hadi çocuklar. Bugün yemekhanede kahvaltı yapmayalım. Babam yeni yolladı para. Gidelim sucuk ekmek yiyelim mahallede...............................................

Paylaşmanın tarifsiz zevkini de yaşıyor gençler. O kadar sorunun arasında ayakta kalabilmelerinde ki en büyük pay, paylaşmanın gücü bence. Henüz paylaşmanın modası geçmeden ben de yaşadım o güzel duyguyu, en güzel çağlarımda.


Gençliğin enerjisiyle ordan oraya dolaşıyorlar, bir parça ekmeği bir arada bölüşüp yiyebilmek için. Sucuk kalmayınca, lahmacuncuya yol alıyorlar ve kimse problem çıkarmıyor bu arada. Aifyetle yeniyor lahmacunlar ve sıra kuruyemişlere geliyor. Öğreniyorlar ki lahmacunlar pek de masum değilmiş. Halk dövme grişiminde, gençlerin midesi savaş halinde.

Ne olursa olsun mideleri isyan etse de, paylaşımın eşsiz lezzeti şimdi yüreklerinde.


Hikaye güzel akıyordu, duru bir su gibi. Güzel benzetmeler suyun üstünde birer nilüfer gibi nazlı nazlı gezinince, daha bir hoş hale gemiş bu gece ki bölüm. Sanırım bu bölümler sonrasında kitap haline dönüşecek. Çok yakışacak bu bölümler, bir kitabın içine.

Saygılarımla.



hayal deniziii tarafından 9/18/2012 9:37:22 PM zamanında düzenlenmiştir.

hayal deniziii tarafından 9/18/2012 10:47:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
gulnagme
gulnagme, @gulnagme
18.9.2012 20:50:39
Öykü bir insanın yaşamından kesitleri anlatırken, aynı zamanda kronolojiden de kopmuyor. Tarih aralığı ve büyüme ile birlikte yürüyor. Demek ki daha birçok ders okuyacağız öyküde...

Tebrik ediyorum tüm yüreğimle.

Sevgi ve selamlarımla...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
18.9.2012 20:31:04
uyy dedim işte yabancı bir yerden yemek yenmiyecek artık ne olduğu belli değil
güzel anlatımdı saygılarımla
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
18.9.2012 20:22:03
Yine güzel bir bölümdü. Galiba bundan sonra şenlenecek öykü. Tebrikler arkadaşım. Saygılarımla...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
18.9.2012 18:58:49
10 puan verdi
Eyvah eyvah çocukların yedikleri zehir oldu.
Merakla takip ediyorum.
Hastanıza da Rabbim hayırlı şifa versin, selam ve saygılar.
Kalemistik
Kalemistik, @kalemistik
18.9.2012 18:22:03
Eşek eti iştahımı kapatsa da resmi görüp acıkmamak elde değil. Okurlarınıza bir göz hakkı borçlusunuz gibi :)

Turgay hocam, öncelikle bu yazınızla boyut atladığınızı düşünüyorum. Öykü, gene akıcı gene anlamlı. Ancak daha önemli olan kelimelerle oyanamanız ve örneklemeleriniz. Daha bir yerli yerinde olmuş. Gerçekten ayrı bir tat.

Artık bu öykünün güne gelmesi gerekir. Gelecektir de diye iddialı da konuşmak isterim.

Saygılar-seviler...
küsss
küsss, @kusss
18.9.2012 17:23:03
zaten lahmacunu da hiç sevmem ama resmi görünce canım istemedi desem yalan olur..

amaaa..hikayenin sonunda kendime geldim..yememekte çok haklıymışım..demek o zamanlarda da yapılıyormuş bu ahlaksızlıklar!!yazık o eşekciklere:(( tabi onu yiyenlere de...

bu defa daha farklıydı öykü..pek bir gelişme olmadı öyküde..sanırım yeni seriyi beklemekten başka çare yok;)

saygılar suskun yazar...
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
18.9.2012 17:02:28


suskunbiradam tarafından 9/18/2012 5:02:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
18.9.2012 17:00:08
10 puan verdi
hele şükür bende üzülmüştüm geldi işte gitti yazı daha gelmeyecek diye:)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL