Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

Sen de anne misin?

Yorum

Sen de anne misin?

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1255

Okunma

Sen de anne misin?

Büyük umutlarla gittiğim üniversite hayatım, yaz tatiline geldiğimde annemin perişan halini görünce sona erdi. Hiçbir kuvvet beni, ailemi yüzüstü bırakıp okula yollayamazdı. Gitmedim! Babam öldükten sonra evin bütün yükü annemin omuzlarına kalmıştı. Ben, elimden geleni yapıyordum ama hem okuyup hem anneme destek olamazdım. Üstelik okul ihtiyaçlarım da fazladan bir yüktü.

Peki, size yardım edecek bir yakınınız yok mu? Diye sorarsanız elbette yakınımız vardı ama yardım etmek için değil de yan yan bakıp dedikodu yapmak için yaratılmışlardı sanki!

Amcalarım, ben okuldayken anneme yardım etmedikleri gibi, okulu bırakınca söylemediklerini bırakmamışlardı. Neymiş efendim, ben haylazın teki olduğumdan, okumak zor geldiğinden okulu bırakmışım! Parasızlıktan, çaresizlikten bıraktığımı ağızlarına bile almamışlardı.

İnsanın en yakınları dedikodu kumkuması olunca, köylü ne yapsın? Benim haylazlığımdan başka konuşacak konuları kalmamıştı sanki. Varsa yoksa ben! Bu duruma bir çözüm bulmalıydım ama ne? Düşünmekten beynim çatlayacak gibi olmuştu ama sonunda bir çözüm bulmuştum. Bıraktığım okulu dondurmadığım için o hakkım bitmişti, ben de yeniden sınava girip kazanmıştım. Bu defa tercihimi açık öğretim fakültesinden yana kullandım. Böylelikle köyde annemle beraber çalışırken, tahsilimi de devam ettirecektim. Öyle de yaptım.

Yaşamın bütün zorluğuna rağmen ne annem ne de ben pes etmeden çalışıyorduk, çalışmalarımız boşa değildi. Bu arada küçük olan kardeşlerim büyümüş, ben de okulumu bitirmiştim. Okulum bitince çocuk ıslah evinde memur olarak göreve başlamıştım.

İşe ilk başladığım tarihten beri, o çocukları kendi çocuklarımmış gibi koruyup kollamaya, doğru bildiklerimi öğretmeye çalıştım. Öyle çaresiz çocuklar geliyordu ki buraya; kimine baba, kimine ağabey oluyordum. Toplumun dışladığı bu çocukları, yeniden dışlandıkları topluma kazandırmak için büyük çaba sarf ediyordum.

Görevim gereği yurdumun değişik şehirlerinde bulunmuştum. En son bulunduğum Bergama’da, tanık olduğum bir olay beni çileden çıkarmış, az daha katil olmama sebep olmuştu. Konuya sebep olan Samet adındaki çocuk, 13- 14 yaşlarındaydı. Kuruma geldiğinde içine kapanık, kimseyle konuşmayan, korkak bir çocuktu. Aslında hangisi korkmuyordu ki…

Samet’in suçu, hırsızlıktı. Samet’le fırsat buldukça bir baba gibi konuşmaya, etrafına ördüğü duvarı yıkmasına yardım etmeye çalışıyordum. Ama bu hiç kolay olacağa benzemiyordu. Arkadaşlarım, Samet’in buraya defalarca geldiğini ve bu huyundan hiç vaz geçmediğini, geçeceğini de sanmadıklarını söylüyorlardı. Ama ben, yılmadan uğraşıyor, Samet’e doğruyu öğretmeye çabalıyordum.

Bir gün Samet’i, annesi ziyarete gelmişti. Bu onun için moral olur diye düşünmüş, karşıdan da olsa onları izlemeye başlamıştım. Aramızda çok mesafe olmadığı için konuştuklarına kulak misafiri oluyordum. Ana oğul, hoşbeşten sonra, annesi etrafına şöyle bir baktı;

—Bak Samet, on yedi gün sonra buradan çıkacaksın. O zamana kadar Dikili’ye yazlıkçılar gelmiş olur, onları bi dolaşmadan sakın gelme. Kaybettiğin zamanı telafi etmiş olursun.

Duyduklarıma inanamamıştım. Çıldırmış gibi kadına doğru koştum. İki elimle boğazına yapışarak sıkmaya başladım. İçimden onu öldürmek gelmişti. Bu çocukları bu hale getiren birinci sorumlu, ailelerdi (!) çevre, ikinci şıkta kalıyordu. Ben kadının gırtlağını sıktıkça kadın debeleniyor, bense sıktıkça sıkıyordum.

—Sen de anne misin be kadın! Senin dinin imanın para mı? Eğer para istiyorsan çalış! Çocuğuna çalışmayı öğütle, hırsızlığı değil! Bu çocuk hırsızlık ederken vurulup ölse hiç mi canın yanmaz, hiç mi vicdanın sızlamaz? Sen de anne misin be kadınnn!

Diye avaz avaz bağırıyordum. Sesimi duyan arkadaşlar koşup gelmiş, kadını elimden zor almışlardı. Bunca emek, uğraş boşa mıydı? Bir anne kendi evladını nasıl hırsız eder? Bunu bir türlü aklım almıyordu.

Elimden kurtulan kadın perişan haldeydi. Bir eliyle dağılan saçlarını toplamaya çalışırken, diğer elinin işaret parmağını bana uzatmış;

—O mendevur adamı soymadan gelirsen sana emdirdiğim sütü helal etmem! diye bağırıyordu.



12.09.2012/ Emine UYSAL









Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sen de anne misin? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sen de anne misin? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen de anne misin? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
OZANMERDAN
OZANMERDAN, @ozanmerdan
16.10.2012 18:41:13
Hayatın gerçek perdelerine tutunarak içinden süzdüklerini derin akıcı bir dille ve sade uslupla anlatan değerli dostumu yürekten kutluyorum.Yazar hissettiği yazmaya değer gördüğü içerisinde toplumsal varlık insanı bulduğu duygu yelpazesini o kadar güzel açarki okuyucu etkisinde kalarak kimi zaman vay be der kutluorum kalemin hep yazsın arkadaşım
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
14.9.2012 21:58:24
vaybe neler varmış oysa ben bütün anneleri iyi anne bilirdim ibret verici bir yazıydı saygılarımla selamlar
Makedonyalı Şair
Makedonyalı Şair, @makedonyalisair
14.9.2012 01:11:52
Ne yazıkki hayatın gerçekleri bunlar hayatta hep olacak böyle insanlar.
Önemli olan bunların üstesinden gelebilmek gelebilene ne mutlu herkes sizin kadar başarılı olamayabilir.
Tebrikler güzel anlatım ve güzel bir öykü için yazılarınızı okumayı özlemişim saygılarımla..
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
13.9.2012 16:31:51
Yazı güzeldi ve ibret alınasıydı. Anlatım çok hoştu. Zaten öyküler denince isminizin akla gelmemesi mümkün değil.

Bir yere takıldım sadece. Devlet Islah evinde insan psikolojisini çok iyi bilen eğitmen, çocuğunu hırsızlığa kışkırtan anneyi boğacak duruma gelme yerine keşke suç duyurusunda bulunsaydı. Çünkü ıslah edilecek çocuğun gözünde o eğitmen artık bir saldırgandır. Bizlerin gözünde çocuk için yapmış olsa da...

Tabi o eğitmenin tercihi öyle olmuş Yapacak birşey yok.

Yine güzel bir öyküydü. Tebrik ediyorum arkadaşım...

Selamlar...
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
13.9.2012 12:34:24
soyacakları intikam alacakları onları bu hale koyan babalarımıydı ki,
Tebrik ederim saygılarımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
13.9.2012 09:58:43
zamanımızda öyle çoğaldılarki.... sorma gitsin.....öykün çok ibretlikti usta saygılar sevgiler
küsss
küsss, @kusss
13.9.2012 09:45:32
:(((

akıl almıyor gerçekten..

hepimiz görüyoruz,soğukta sırf daha etkili olsun diye minicik kundaktaki bebeğini kucağına alıp dilenenler..eline selpak alan,tartı alan minyatür çocuklar..onlara yaklaşıp,bi şey demeye gör..hemen bir yerden gelir annesi-babası..başlarlar ahkam kesmeye:(

saygılar,güzel konuydu değindiğiniz..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
13.9.2012 07:48:19
canım yine güzel anlatımdı
o kadın anne olamaz olmamalı
saygım sevgimlesin bitanesi
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
13.9.2012 01:44:18
Hakîkaten bu da anne mi be ablam.
Ama var ne yazık ki böyleleri, hırsızlığı ailecek meslek edinmişler.
Güzel bir anlatımdı, kutlarım.
Selam ve saygımla.
Nazlıgelin
Nazlıgelin, @nazligelin
13.9.2012 00:25:39
10 puan verdi
Öğle anneler yavrularına ticaret kapısı gibi bakıyor. Olmaz olsun öğleleri.Kendine güvenmiyorsan evlenmeyeceksin vesselam.
Sevgi ile kalın.
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
13.9.2012 00:18:12
10 puan verdi
ÇOK DOĞRU TESPİTLER HARİKA BİR ANLATIM KALEMİN HİÇ SUSMASIN EMİNECİĞİM SEVGİMLESİN
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL