Üniversitelere girer iken pembe rüyalar içinde olan tüm arkadaşlarımın üniversite bittikten sonra başta ben olmak üzere yüzleşmek zorunda olduklarımız gerçek, işsizlik problemi olmaktadır. Özellikle öğretmen ve benim gibi sağlıkçı olarak
mezun olan gençler devlet memuru olmak için üstün bir gayret göstererek KPSS gibi bir sınavdan yeterli puanı almak zorundadırlar...ki işsiz kalmasınlar.

Okullarında ne kadar başarılı bile olursak da o gün gelip çattığında kader çizgilerimizi bir ölçüde de kendimiz çizeceğiz. Yani ister hasta olalım isterse allah göstermesin bir yakınımızı kaybedelim devlet için problem değildir ve o gün o sınava girip yüksek bir puan almak zorundayız. Aynı çarpık yarışma düzenini ne yazık ki üniversite sınavında da yaşamış olan bu bireyler için bu da bir diğer işkencedir. Bir de her sene çıkan çalınma veya kaybolma vakaları ve söylentileri de sınav mağdurlarının sayısını katlayarak arttırmaktadır. Bazı bölümlerdeki sadece sınava girmiş olma yeterliliği işe girmek ve tercih etmek için yeterli olduğu halde bazı branşlarda sınavı hatasız kapatmak bile yeterli olamamaktadır. Bu da sistemdeki çarpıklığı büsbütün göz önüne sermektedir. Her sene karınca yuvası gibi çoğalan üniversitelerimizden mezun olan milyonlarca arkadaşlarımız için sonuçları belirsiz adımlar atılmaktadır. Her ilimize üniversite kurma çabasında olanlar eğitimin kalitesini hiç umursamamaktadır ki bu da çıkmaz yolun başlangıcı olmuştur. Ve bu üniversitelerimizi bitiren mezunlarımızın çoğu için işsizlik bir kader olmaktadır. Okulu bittikten 8 yıl bile sonra sınavı kazanamamış olan tüm sınav mağdurları da asgari ücretle fabrikalarda işe girmektedir ve bizim gibi sağlıkçı arkadaşlarda başkalarının emrinde bir özel hastane de çalışmak zorunda kalıyoruz. Ayrıca işsiz kalanlar polislik gibi mesleği ile alakasız konumlarda çalışmaktadır. Bu ve bu gibi problemler için daha farklı çözüm yolları bulmak da siyasi otoritenin işidir. Tabi ki de çözüm bulurken daha da çözümsüzlüğe batırmamak şartıyla. İnanın ki şu anda üniversite bitiren çoğu kişinin söylediği bir gerçek de keşke lise mezunları gibi hiç uğraşmadan biran önce bir işe başlayıp boşu boşuna 5 yıl masraf etmeseydim düşüncesi olmaktadır. Halbuki ihtiyaca göre mezun vermek daha doğru bir politikayı oluşturmaz mı? Özellikle öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetler bu sistemin kökten değiştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkartmıştır. Bu sistem gibi yarışmayı esas alan bir yapıdan atanan öğretmenlerin de öğrencileri yine bu düzene adaptesi ne denli eğitim kalitesini sağlar o da bir soru işaretidir.

Sözün özü KPSS gibi kabus bir sınav ile geleceği karartılan tüm öğretmen, sağlıkçı ve diğer mağdurlar adına tüm olanlara karşı sesimizin çıkması gerekmektedir. Yoksa yarın kendimize veyahut çocuğumuzun başına aynı şeyler gelirse bağırmanın hiçbir yararı kanımca olmaz. Lütfen artık o yılan sizi de yaralamadan başını ezelim ki başkalarıyla işi bittikten sonra sıra bize gelmesin......

Saygılarımla…