5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1875
Okunma

Yine mi geldin çocuk, yaramın sızladığını hissedip, her düştüğümde çıkma o kör kuyudan.
Delireceğim sus çocuk, çığlıklar atarak kemiriyorsun beni. Geçirmişsin dişlerini ruhuma kanımı emiyorsun, git! Git benden diyorum, masumum, neden beni cezalandırıyorsun? İşkencen niye bana? Seni yok etmek isteyen o korkunç yaratıklara sor hesabını.
İmkânsız artık bende var olman bil bunu anla, sen hala çocuksun ben ise mecburen büyüdüm hiç oynamadık seninle aslında sen de bıraktın beni hep yalnız.
Ne zaman sana kanıp çocuk olmaya çalışsam, ardından yargılandım acımasızca ve sen de kaçıp saklandın. Kinlendim sana da tüm her şeye de… Nefret ediyorum çocuk her şeyden nefret ediyorum...
Hala mı savaşıyorsun? İmkânsız, artık dönüşün yok bana, birlikte açtık gözlerimizi bu dünyaya ama koparıldın benden. Terk et beni çocuk, sana her uyduğumda darağacımı kurdular ve sen yine saklandın kuytularıma, ağlama, ağlama, yeter artık!
Masumum ben çocuk sus artık! Beynimde yankılanan sesinle aklımı alıyorsun, ne zaman son bulacak bu işkencelerin? Sus, sus diyorum, ağlama artık!
Sen asi söz dinlemez çocuk hala mı gitmedin benden ,
çığlıklarından usandım, ağlama feryat figan, sus duymuyorum seni!
Çelemezsin aklımı, isyan etmemi bekleme , git karanlığına dön,
senin yerin orası, bana acıyarak bakma, öyle uzatma elini tutamam…
Sahtekârım! Evet, bu muydu duymak istediğin?
Değiştiremedim yazgımı, çocuk olmadım, anlatamadım kendimi vazgeçtim her şeyden.
Halimden memnunum bak, gülümsüyorum, her şey iyi…
Yeter, sus, haykırma! Duyamaz seni başka kimse.
Belki gözlerim gülmüyor, sahte kahkahalarım içimi parçalıyor,
güneş uzakta kaldı ısıtmıyor, baharı yaşayamıyorum.
Yaşam sevgimi, neşemi öldürdüler, kalabalıkta yapayalnızım
canlı cesedim, ruhumu da, yüreğimi de uğurladım.
Ağlama çocuk, git artık!
Ben de sahneme döneyim, her kanadığımda gelme artık.
Alıştım yılandillerin sokmasına, aldırmıyorum bile.
Asıl sen acınacak haldesin hala çocuksun büyümedin gitti.
Hayaller kurma boş yere, ben yoğum o hayallerinde
bir dağ rüzgârı nefes oldu kesilen soluğuma, merhem oldu yaralarıma.
Onun beni saran sıcacık rüzgârıyla unutuyorum acılarımı.
Hiç ummadığım anda gelen dağ rüzgârının göğsünde
huzurlu zamanlar çalıyorum kısacıkta olsa hayattan onunla esiyorum.
Seni karanlık kuyulara benden alıp koparıp atan vicdansızlara kız çocuk!
Sil beni, sus ağlama sus!
Elbet bir gün sesin yok olacak çocuk, helalleşeceğiz…
DAĞÇİÇEĞİ