2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1011
Okunma
Barış kelimesi duyduğumuz zaman bir sıcaklık hissederiz. Sanki birileri bizi ana kucağı gibi sarıp sarmalayacak, koruyacak, sevip okşayacak denli.
Kontrollü ve direktifli yaşamlar hayatın tüm alanlarında; evde okulda, sokakta. iş ortamlarında sürüp gider. Her kes bir birini kontrol ederek ve göz hapsinde tutarak bir takım sorumların düzeleceğini sanır. Gelişmenin görsellikle eş değer olduğuna inanarak. Hayatlara tek mantık üzerinden değerlendirmeler yapılarak işin kolayını tercih etmek tek çıkış yolu. Farklı düşünüp değerlendirmeye gerek yok muşcasına. Nasıl sa yerimze birileri düşünüyor. Çeşitli bakış açılarıyla hayatı anlamlandırmayı davranışlarımıza yerleştirmemeye direniyoruz artık. Farklı düşüncelere tahammülsüz birer birey olarak yetişirilmek farz olmuş. Var olmak dayatmak anlamıyla özdeşleştirilmiş sankii! Böylece birbirimize bulaşmadan, hır gür çıkarmadan rahat edemiyoruz. Farklılıklardan yeni güzel hayatlar doğurma becerisinden yoksun, duyularımız ise her gün biraz daha eksilerek hayata karışıp gidiyor. Zaman içinde eriyip nasılda körleştiğimizi görmeden inatlaşarak sürdürüyoruz alışkanlıklarımızı.
Çocuklar yönetilerek yetişiyor. Birbirlerini geçmek üzere ; dostluktan kardeşlikten uzak. Okullarda birbirleriyle savaşarak eğitim gören çocuklar ! Yarınımızı düşünemiyorum. Demokrasi davranışı verilemiyor ne acı ki.
Tüm sorunlarımızın sosyo ekonomik koşullardan ayrı, sadece aile ilişkilerine sıkıştırılmış bir bakış açısıyla değerlendirmek ne kadar haksızlık.
Anne babaların birer hayatları olduğunu düşünmeden tüm sorunların çözümüne mahküm edilmesi başlı başına bir savaş bence.
önümüze konulan hayatı sorgulamaksızın yaşandığında, barışçıl yaşamak olasımı ? körü körüne birbirlerine inanmakla yada bir olaya inamakla neyi nasıl değiştiriyoruz.
düşünebilirliğimizin farkındalığının sürdürücüsü olabiliyormuyuz. Yoksa salt kendimize güvenmek yeterli mi?
Bedelsiz özgür yaşama alışkanlığı saflığından çıkabilsek... Sorunları bütünlüğü içinde parçalarını değerlendirmek...İnsan tabiatına aykırı tüketim davranışından sıyrılma çabası göstermediğimizde barış nasıl birşey demek kalıyor.
Gerektiğinde aç kalmadıkça
Kavgayı göze almadıkça
Mücadelenin sürekli ve kaçınılmaz olduğuna inanılmadık ça ... örneği daha da çoğaltabiliriz.
Dostça, yabancılaşmayan insanca bir yaşam.