Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
hayrani ılgar
hayrani ılgar

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR : II

Yorum

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR : II

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

859

Okunma

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR : II

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR : II

Yavuz Sultan Selim kimdir ? Resmi tarihlere göre özet olarak “Yavuz Sultan Selim,değerli bir Osmanlı Padişahıdır.Onun zamanında Osmanlı Devleti yükselmiş,sınırlarını genişletmiş,medeniyet yolunda ilerlemiştir. Ayrıca Yavuz Sultan Selim, İran’daki Safevi tehlikesini önlemiş ve Osmanlı Devletine Arap Yarımadası’nı kazandırmış,Hilafeti İstanbul’a getirmiş,Osmanlı Padişahlarının bundan sonra İslâm Halifesi olmasını temin etmiş ve Peygamberimizin mukaddes emanetlerini İstanbul’a getirmiştir...”
Buraya kadarı doğrudur. Ama daha sonrası ve daha başkası yoktur,hepsi o kadar !... Fakat gerçekler bu kadar değildir ; söylenecek ve bilinmesi gerekli olduğu halde bu günlere kadar saklanan ve resmi tarih kitaplarına geçmeyen başka gerçekler de vardır. Hem bu gerçekler,saklanamayacak kadar önemlidir !..

Osmanlı hanedanı,yâni devlet sünni mezhebindedir. İyi ama Doğu ve Güneydoğuda yaşayan halkın yüzde doksanı alevidir. Alevi olmayan yüzde onu da Sünni Kürtler,Süryaniler ve Ermenilerdir. Yavuz Sultan Selim İran’daki Safevi iktidarını mezhep ayrılığı bakımından zararlı gördüğü için Şah İsmail ile savaşa girmiş ve 1514 de Şah İsmail’i yenmiştir. Yavuz,bu mezhep ayrılığı yüzünden Sünni Kürtlere ve diğer gayri Müslimlere kucak açar,yakınlık gösterirken Anadolu Aleviliğini düşman görür,horlar ve bunları dağlara sığınmaya mecbur eder…. Aslında yalnız doğuda değil,Anadolu’nun içinde de pek çok köy ve kasabada aleviler çoğunluktadır.Artık Devletin aleviler hakkında manevi savaş ve baskılarını attırması üzerine Anadolu Türklüğü birbirine düşman iki kampa bölünmüştür. Ve inanın o günlerde atılan bu kamplaşma zehiri günümüze kadar sürüp gelmiştir.
İşin bir başka yönü daha vardır. O da,Arap milliyetçiliğinin bu kamplaşmadan yararlanmasıdır. Bedevi arap milliyetçiliği devletin alevi düşmanlığı fikrine sıkı sıkıya sarılmış,devlete hakim olan Arap edebiyatı ile Aleviliği yalanlarla,yanlışlarla donatarak toplumun gözünde zehirlemiştir. Böylelikle de bir taraftan Türk’ü bölmüş,parçalamış,öte tarafta da kendi arap milliyetçiliği emperyalizmini hızlandırmış, Türk’ü milli kültüründen,inançlarından ve dilinden uzaklaştırmıştır.Osmanlı sarayında ve aydınlarında kullanılan dil Türkçe olmaktan uzaklaştığı gibi Türk’ün özü,benliği ve varlığı hor görülmeye,karalanıp kötülenmeye kadar vardırılmıştır. Meselâ,Anadolu Türkü’nün bir adı da YÖRÜK’tür… O dönemden günümüze kadar gelen bir deyim şöyledir : “ Bahçende erik,sofranda Yörük bulundurma ..” Daha başka deyimler de vardır ama, Türklüğüme hakaret olduğu için buraya almayacağım !..Arap milliyetçiliğinin yoğun çalışmaları ile Türk toplumu zamanla kültürünü,benliğini, Türklüğünü tamamı ile unutmuştur,unutturulmuştur. Zihinlere ve beyinlere ümmetçi fikirler aşılanmıştır. Bu gün Anadolu Türkü kendisi için “TÜRKÜM.” “ demez ; “ elhamdülillah müslümanım…” der. Aleviyi Türk olduğu halde,Türklüğün,İslamlığın dışında görür ve bir hıristiyana gösterdiği yakınlığı aleviye gösteremez.

Bu konuda acı olan nedir biliyor musunuz ?..Atatürk’ün büyük emeklerle,çabalarla kurduğu Türkiye toplumunun Atatürk’,ün ölümünden sonra hızla eskiye dönmeye başlaması,bu dönüşün her geçen gün hızlanması ve arap milliyetçiliğinin körolası baskısı gün geçtikçe artmasıdır!..Bunu yapanlar da,önceki dönemlerde varolan Türklük düşmanı zihniyetle yetişenlerin bu gün aynı zihniyetle çalışmalarıdır!..

Aslında,Türk düşmanlığı ve arap kültür emperyalizmi Yavuz ile başlamamıştır. Bunu daha gerilere götürmek mümkündür. Şöyleki…Türklük düşmanlığı Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletlerinde de vardı…Bu devletlerin yöneticileri de arap ve fars kültürü hayranı idiler ve Türklüğü,Türk kültürünü hiç benimsemediler ve varolması,yaşaması için çaba göstermediler. O dönemlerde tek bir kişi,tek bir Bey Türklüğe ve Türk diline sahipolmaya çalışmıştır. O da Karamanoğlu Mehmet Beydir. Ama,yetersiz kalmış,sonuca etkisi olmamıştır.
Şu tarihlerimizde büyüklüğü ile anılan,göklere çıkarılan Selçuklu veziri Nizamülmülk,Türk dilini yasaklayan,kadını çalışma hayatından alarak peçe arkasına hapseden bir vezirdir!..
(devam edecek)


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Doğru bildiğimiz yanlışlar : ıı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Doğru bildiğimiz yanlışlar : ıı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR : II yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL