10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1994
Okunma


Öyle bir zamandayız ki ne küçük belli ne büyük.
İnsanlar sanki gittikçe birbirine saygısını yitiriyor..Kimse birbirinin değer verdiğine saygı duymuyor. Herkes kendi doğrusunu karşısındakine kabul ettirmek uğraşında.
Küçükler büyük olmuş, her şeyi ben bilirim havasında. Eski büyüklerimizin, görmüş geçirmiş hayat tecrübesi olanlar artık dinlemez olmuş. Bir köşede buğulu camın ardından kendilerine gelecek olan evlat, eş, dost bekler olmuş elleri öpülesi büyüklerimiz.
Kimse kimsenin derdi değil. İnsanlar hep bana, hep bana düşünür olmuş. Kendi işlerini aşırana kadar sana yaklaşan sonra yarı yolda bırakan.
Gençlik bir tuhaf olmuş verilen değerler farklı olmuş. Tamamen özenti hayatlar, özenti giyimler, özenti konuşmalar, kendi öz değerlerimizden vaz geçip farklı kültürler benimsenir olmuş ve gittikçe doyumsuzlaşan bir nesil. Artık tüm imkânlar sunulsa da yine de farklı arayışlar içinde yanlışa, hataya meyleden bir nesil.
Herkes bir koşuşturmada. Hayat stresi yormuş insanları. Komşuluk yok, muhabbet yok. İnsanlar akşam evine gelince kendi kabuğuna çekilir olmuş. Komşum aç mı tok mu haber yok.
İnsanların etrafı kalabalık ama sorunca, her kes içinde yalnız. Kime sorsan hayat okulunu okumuş. Huzur yok kalpte, bir arayıştır gidiyor.
Neydi bizi bu hale getiren?
Sorunca herkeste eskiye özlem var. Biz neyin kurbanı olduk böyle. Zaman mı değişti bizler mi?
Beklide yanlış arayışlar içine düştük. Huzuru hep yanlış yerde aradık durduk. Ve hep zamanı suçladık. Hep daha fazla, daha fazla derken ailemizi, evimizi ihmal ettik. Yanlış sevgilere kurban olduk, sonra elimizden gidince isyana düşer olduk.
Aileler ben rahat edeyim diye çocuklarını başıboş bırakır oldu. Odasına internete ya da tv’ye hapsolarak büyüyen bir çocuk. O’rada gördüğü kültürleri, gayri ahlaki yaşam tarzlarını benimseyerek yetişen bir gençlik ve sonra suçlanan hep zaman.
Aç olan komşusuna üzülmek yerine tv’de filmde gördüğü aç insana ağlar olduk. Komşuyu ziyaret yerine akşam evdeki sinemayı ya da interneti tercih ettik.
Ve neden hep eski bayramlar der olduk. Bayramlar hâlâ aynı bayram, ama insanlar aynı değil.
Kime sorsan zaman çok değişti artık diyor.Kimse kendini suçlamıyor.
Ve son olarak bir söz Tolstoy’dan
Hepimiz kaybettiğimiz yada ulaşamadığımız her şey için zamanı suçlarız. Oysa unutma ki; Zaman konuşacak olsa, hepimiz utanırız.
Zümra Zen