SINIFTAN İZLENİMLER
Allah’ım ders çalışan herkesin kazanması gereken bir sınavı varken bir ben mi sanat aşkıyla yanıp tutuşuyorum da millet ders çalışırken ben yazı yazıyorum. Hak vermeli tabi. Bu sınav kaderlerinin dönüm noktası olacak ve kimse kaderinin kör bir yanlışa saplanmasını istemez.

Duygular böyle cereyan ederken pencereden hafif rüzgâr esiyor perdeleri içeri savuruyordu. Başını bir romanın iki kapağının arasına gömen öğretmen ise ayaklarını üst üste atmış olmalı ki masanın kenarından kundurasının cilalı uzun ucu gözüküyordu. Kendini romana o kadar kaptırmış ki mimiklerinden hüzünlü bir şeyler okuduğu bile belli oluyordu. Yüzü kırışıyor, şekilden şekle giriyordu. Tüm bunlar olurken hoca izlenildiğinden habersiz roman kahramanlarıyla beraber başka dünyalardaydı.

Bu arada çalışkan sınıfı oluşturan ulema sınıfı öğrenciler son süratle çalışıyor. Kalemler durmadan uç harcıyor, ömürleri tükenen test kâğıtları art arda çöpe uçuyordu. Kimi isabet etmeyip kenarlara çarpıyor, kapı ağzına kadar yuvarlanıyordu. Öğrenciler hocanın bu davranışı göreceğinden korktuğu için utana sıkıla çöpü yerden alıp çöp kutusuna emanet ederken hocanın ruhu bile duymuyordu. Hoca görmemiş olsa gören birileri mutlaka olmalıydı. Sinem de bunu biliyor olmalı ki vicdanına hesap vermekle meşguldü.

tunceli 2010