yaz sicaklari...üzümler, incirler olgunlaşiyor. Ağustos böceği hiç durmadan manitaya sinyal yolluyor. Yeter daa bu kadar naz. Adam çatladi yalvarmaktan. Ağaçlari bir guzel suladim. Yapraklarina su değdirilmezmiş, ama ben baştan aşaği fiskiye yaptim onlara. Beyaz kelebek arz-i endam eyledi. Pike yaparak uçuşuyor. Yan komşu benim sulama seslerini duyunca bahçesini bir kolaçan etti. Ben iyilik olsun diye onun çiçeklerini de sulamiştim, ama dallarina değince sarariyor dedi. Sulamiyorum artik, ama işte korktu bir kere:) su biraz sodali ve tuzlu. Kuşlarin karşilikli seslenmeleri. Ne zaman artezyen motoru çalişsa ağustos bocegi de nağmeye başliyor. Belki de diyor kendi kendine ulan ne büyük manita bu, hayvan gibi ses çikariyor:) sulama bitince o da sustu bir ara. Emekli komşu her gun ayni olan hayatina uyandi, kepenkleri acti. Ne gerek varsa her akşam kapatmaya. Benim buyuk guzel limon çamimin dallari arasinda envay çeşit bocek, kelebek dolaşiyor. Gölgeli mis kokulu yapraklari mesken oluyor mahlukata. Üzüm salkimlari kurumuş kuşlarin gaga darbelerinden. Bir asma sapi taptaze, piril piril bana gel diye uzatmiş kollarini. Yeni bir gun başladi ya da biz öyle zannediyoruz. Uzuuun bitmez, yekpare bir andayiz.
02.06.2012