3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1065
Okunma

Hatırlarız, hatırlamaktan ziyade bazende anımsarız yüreğimize düşen fakat hala adını bile koyamadığımız şeyleri. Gözlerimi kapatınca herşey geçecek diyorum, birde bakıyorum ki geçen tek şey zamanın ta kendisiymiş! Aslında biz herşey olabilirdik, bir hiç olmayı seçmeseydik eğer. Herkesin hayatı bir zindanken, nasıl çıkabiliriz o zindanın içinden ? diye düşünmedik hiç. Çünkü; İşin kolayına kaçmak diye birşey vardı ve bunu en iyi şekilde yapan tek varlık insanlardı. Ümit etmek diye birşey var bu hayatın zindanlarında birtek ama birtek ümit ederek, çıkabiliriz o kör kuytu zindanlığın karanlıklarından. Küçük bir çocuğun kahkahalara boğulması gibi birşeydir bu hayat. Gülsen içten gülemiyorsun, ağlasan boğazın düğüm düğüm oluyor. Ne tam konuşabiliyorsun, ne de tam susabiliyorsun. Ne tam gülebiliyorsun, ne de tam ağlayabiliyorsun. Bunca kargaşaya rağmen ümitsizlik yok, bunca kargaşaya rağmen ’ümit’ hep var olacak göremediğimiz herşeyin ardında...