MERHABA.Elimizde sihirli bir değneğimiz olsaydı acaba hayatımızda neleri değiştirmek isterdik bilinmez ama,herşeyden önemlisi insana yakışır,insanca bir hayat sürmek isterdim gene kendimce..Baş döndürücü hızla geçen zamanda empatilerle yol kesimlerinde,mantığımla birden keskin dönüşler yapardım geri geri gitsemde..zaman tünelinde gerçekleşmesi mümkün olmasada Hayata dair neler görebiliyorsam paylaşmak isterdim o kocaman yaşam sofrasından,sağlığı,mutluluğu,sevgiyi,umudu ve maddiyatı.Ve herşeyden önce kendime çok iyi bakardım,zamanın frenine basamadığım zamanlarda beni üzmelerine müsade etmeden.Cemal SÜREYYAnın dediği gibi
"Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını... Kırılan kalbini de öyle unutacaksın."
Amaaan sabah sabah nereden aklına geldi bu soru Eda "diyenleri hissedebiliyorum birazcık.Vallahi o sihirli değnek elime geçmiş olsa,elim kalem tuttuğundan bugüne kadar ,kendime her günüm için uzun uzun mektuplar yazardım,hani hızla akıp giden zamanı yeniden yaşayabilmek adına itiraf ediyorum:
yukarıda saydıklarımın hepsinden önce..Peki neden mektuplar diye sorarsanız işte,o yukarıda saydıklarımın tümünü kapsıyacaktı kalemim,geç kalınmışlığın ötesinde,yaşamımın bu dönüm noktalarını, Nazım gibi, yalnızca sevdiklerimle ve yanımda hissettiklerimle paylaşırdım tıpkı dizelerinde olduğu gibi..



Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı’nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz
aşk romanını.
Pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını
bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık
denklemleri.
İskender’in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir ’fa diyez’in
mutluluğunu.
Makyajı ilk ’a’ sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
’Bilmiyorum’ diyebileceksin bilmediğinde ve
Çok normal olacak ’onu da’ bilemeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir ’istemiyorum’ diyebilmeye,
Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gosterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak ’bilgini’ en hızlı ’sayan’.
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit..RAN

Basit görünsede bir tek kelime.."Sevgiler" size tüm kalbime..EDA(AŞİYAN052)
.