3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma

Adamlar geldi, gözü dönmüş, elleri kanlı.Şehirlerde kargaşa, evlerde kahır büyüdü.Korku ve umutsuzluk bir çığ gibi üstümüze düştü. Bağışlamak için suçlu arayan gözler şimdi kandan bir kılıf içinde karanlık bir öfke oldu.
Sanki hiç bitmeyecek bir gece içindeyiz.
Has unların beyazlığında, kuş tüyünden hafifti sesler, tüm benliğimizi sarar bir ışık yağmuru başlardı ruhumuzda. Şİmdi küfürler,bağrışmalar, feryatlar,sonu gelmez iniltiler var. Yaprak yaprak dökülüyor içimizdeki güzellikler.
Haramı, sevabı,günahı bilirdik biz.Çeliğe su veren aslında alın terimizdi.Acıları, dertleri, hüzünleri, sevinçleri paylaşırdık. Senet bilmezdik sözümüz sözdü. Dağ efeleri gibi dik ve mağrurduk haksızlık karşısında.
Adam gibi adamdık be.!
Neden şimdi bu haksızlıklar karşısında bıkkınlık veren sessizliğimiz, arada soğuk-yoksul özürler,yaltaklanmalar, eteklemeler.
Hakka ve adalete inanırdık. "Yetim malı yiyesin" en ağır bedduaydı. En pahalı otellerde, en düzenbazlar rahatlığında geleceğin pazarlanacağı aklımıza gelir miydi?
Benim sadık dostum "gece". Dertleşecek başka kimsem yok. Gene senin omzuna yasladım başımı. Üç çekimlik sigaram, iki yudum çayım var. Gel hadi,kaybolan güzelliklere birlikte ağlayalım.