15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2599
Okunma
___İlk bakışta aşkla ahlak bağdaşmaz sanılır. Hatta bazen aşkı ahlaksız sayanlarda vardır. Ancak aşk olmasa kişi kendisini bir başkasının yerine koyabilir miydi? Aşk olmasa kendinden başkasını anlamak ve sezmek için bir uğraş verebilir miydi?
___ Basit ama etkili bir anlamda ahlak kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları başkasına yapmamaktır. Daha geniş anlamıyla başkalarına yapılan haksızlıklar da karşı çıkmak. Hatta çağdaş anlamı ile bize yapıldığı zaman sevinebileceğimiz iyilikleri başkalarını da yapmak...
___ İnsanların sevinip üzüleceğini,hoşlanıp güceneceğini sezmek ona göre davranmak ancak kişinin kendisini başkalarının yerine koyması ile mümkün. Kişinin kendisini başkasının yerine koyması sadece aşkla sağlanılabileceğine göre aşksız ahlak düşünülebilir mi?
___ Bu durumda en çağdaş anlamı ile ahlak aşktır diyebiliriz.
___ Edebiyat konusu genellikle aşk olan bir sanat dalıdır. Edebiyat sözcüğü edep kökünden gelir. İsmindende anlaşılabileceği gibi romanlar,öyküler,şiirlerle,ahlakı öğretme bilimidir. Bu durumda edebiyat aşkdır diyebiliriz.
___ Aşk sadece kelimelere dökülmez. Çeşitli biçim ve görünüşlere kolaylıkla girebilir. Kimi zaman renk, kimi zaman ses, kimi zaman tat, kimi zaman karşıtlık olarak severek yapacağımız her uğraşta vardır. Bu durumda sanat aşktır diyebiliriz.
___ Aşkın bize sezgiyi, hoşgörüyü, anlayışı, daha doğrusu kendimizi başkalarının yerine koymayı öğrettiğini söylemiştik. Bunlar yanında başarılı olduğumuz her işi öncelikle eklememiz gerekli. Çünkü başarılı olduğumuz her iş severk yaptıklarımızdır. Bu durumda başarı aşktır. Bir düşünürün kendimize ne kadar çok başkalarının yerine koyabiliyorsak o kadar uygar oluruz sözünü hatırladığımızda uygarlığın aşk olduğunu da söyleyebiliriz.
___ Fuzuli nin belirttiği gibi Aşk imiş her ne varsa alemde- İlm bir kıyl-ü kal imiş ancak. İnsanı ve uyğarlığı aşk yaratmıştır, aşk geliştirilecektir. Aşkın geliştirilemeyeceği hiçbir amaç çözemeyeceği hiç bir sorun yoktur.