Yaşanmıştır..hiç istemesende hiç beklemediğin bir anda yaşanmıştır olurunca..istemedin ya en başında,gidince acısı daha çok koyar sana.belki ahın olmuştur sitemli şarkılarda belki yarin olmuştur inleyen nağmelerde..özlemişsindir çoğu zaman başkalarının sana tiksinmiş gözlerle bakışlarına rağmen özledim teninin kokusunu özledim deyişlerde ,sonrada bir şarkıya geçiş kadar ani ayrılıvermişşidir ben bir selvi boylu yardan ayrıldım derken dudaklarında..o kadar ani ve kısa yaşanmıştır ki herşey daha özlemeye alışamadan ayrılık vakti gelip çatmıştır..işte o an herşey kararır gözünde.gönlündeki sıcaklık gider,yaptığın espiriler,hatırladığın şeyler...hepsi hepsi gider onun ani gidişi kadar ani kaybolur herşey..anlayamazsın biri konuşurken karsında dinleyemezsin ki hiç kandırırsın gözlerini ona dikerek dinliyormuşcasına….telefona dalar gözlerin bir haber beklersin..hatta öyle dalarsınki arasa bile göremez olursun..birkaç damla dökülür eskilerden birkaç kare gözlerinden..daha sonra film şeritleri geçer gider artar gözlerinden dökülen yaşlar...zamanla sel olur çağlar aynı yüreğinin ona duyduğu hasret gibi..anılarınız sırdaşın şarkılar yoldaşın olur gider zamanla...oysa ne çok ayrılık yaşamışsındır yakınlarında...ne çok dertlenip üzülmüşşündür o zamanlarda...halbuki hangi acı bu kadar koydu diye düşünürsün en derinlerinde…çok kolay değilmiydi o zamanlar arkadaşlarına bırak o çocuğu ondan sana hayır yok deyişler..şimdi ne oldu dersin kendi kendine.aklına mantığına uymasada koymamıştır bu kadar onun ayrılığı..o zamanlar derdime çare olurdunuz ey nağmeler nerdesiniz şimdi dercesine başlarsın yanık yanık değmen benim gamlı yaslı gönlümeyi...ama nafile bundan sonra hiçbir şarkı hiçbir nota açmaz yüreğinde yeni bir sayfa...