Bilinçte Üst Ast İlişkisi

Üst bilinç mi alt bilinci kullanır, alt bilinç mi üst bilinci; yoksa ikisi paralel mi çalışır?

Fare ile bilim adamı hikayesinde; bilim adamı, fareyi bir düğmeye basması için eğitirken ona ödül olarak peynir verir. Farenin hedefi peynire ulaşmak, bilim adamı ise farenin bilincini komutla yönetmek için çalışır. Fare açısından; fare bilim adamını eğitmiştir kendisine peynir vermesi için! Bilim adamı açısından ise fare eğitilmiştir düğmeye basması için…

Evrensel bilinç nasıl işler?
“Zerre küllün aynasıdır” mikro bilinç makro bilincin aynasıdır. Makro bilinç mi etkili makro bilinç mi? Bu soruya verilecek kolaycı cevap genellikle şöyle olur; Tanrı’nın bilinci her şeyi kapsar ve tüm zaman ve mekanlarda, tüm boyutlarda işleyen bilinç O’nun bilincinin yansımasıdır. Peki, o halde ast bilincin tercihlerinden mesul olması; Cennet’e (mükafat), Cehennem’e (ceza) neden ihtiyaç duyulur? İşleyen son tahlilde Tanrı’nın bilinci ise…

Şöyle denebilir; aslında tek bilinç var ve o bilinçte Tanrı’nın bilincinden başkası değil. Bu durumda mikro bilinçlere verilen ceza ve mükafat konusunu nasıl çözeceğiz? “Ceza” karşılık demektir. “Evrendeki her şey mikro Tanrı’dır.” Denilirse ne olur. Bir bakışla doğru olur! Çünkü “La ilahe illallah” (İlah yok, Allah var) denilerek her zerrenin ayrı bir Tanrı kabulü engellenir. Böylece mikro ve makro “Bir” olur. Tek bir bilinç hükmeder. Üç boyutlu (boy, en, yükseklik; zaman ile dört boyutlu) insan algısına akıl yardımcı olur. Boyutları akıl kullanarak aşmak gerek. “Miraç” konusu bu nedenle önemli…

Evrendeki her şey bilincin eseri ve bilinç ile açığa çıkar!

Zerrenin bilinci bütüne aynadır. O halde oluşturulan tüm bilinç kümeleri, aslında mikro bilincin makro bilinç dahilinde oluşturduğu programlardır. Yani tek bilincin değişik yönlerden yansımalarıdır.

Makro bilinci mikro alanda yansıtan unsurların işini doğru/yanlış yapmasının karşılığı azap ve mükafat şeklinde oluyor. Evrende her işin karşılığı var. Mikro alanda iyi/kötü olarak tanımlanan şeyler makro alanda “Hayır” olarak iş görür. Burada tercih devreye girer; tuvalet kağıdı kullanılmadan önce temizdir, kullandıktan sonra atılır. Yaptığı iş ise “Hayır” olur. Evrendeki tüm işleyiş böyle, tuvalet kağıdı olmayı tercih eden mikro bilinç; tercihinin karşılığına talip olmuş demektir!

Son tahlilde; bilincimizi, makro bilince kusursuz ayna olacak şekilde ayarlamalıyız. Başka bilinçlerin baskılamasına (dinsel ve ideolojik) müsaade etmeyelim ki örnekteki tuvalet kağıdının konumuna düşmeyelim! Bilinç/lenelim.

Selametle;

Ahmet Bektaş