Yayın yılı: Mart 2011
Yayınevi: Altın Kitaplar
395 sayfa
Kapak türü: Karton
Dili: Türkçe
Konu: Edebiyat- Roman (yerli)


Babası Vedat’ın, ölüm haberini amcasından telefonla öğrenen Verda, yıkılmıştır. Üstüne üstlü babası eceliyle değil de intihar ederek ölmüştür. Beynine sıktığı tek kurşunla. Neden intihar ettiği konusunda tek ipucu yoktur.


Babasının ölüm haberini alan Verda, karın yolları kapamasına, uçak seferlerinin iptal edilmesine aldırmadan babasının cenazesine gitmek içim çırpınmaktadır. Kocası ise yolları bahane ederek Verda’nın sabahı beklemesinden yanadır.

Verda, ne kar ne koca dinleyecek durumda değildir. Bulduğu ilk otobüsle Ankara da oturan babasının cenazesine katılmak üzere İstanbul’dan yola çıkar. Zorlu geçen gece yolculuğu esnasında; babası ile olan geçmişini düşünür, sorgular.


Verda’nın, anne babası Verda, liseye başladığı yıl, şiddetli geçimsizlikten ayrılmıştır. Bu ayrılıktan sürekli babasını sorumlu tutan annesi, Verda ile babasının iletişimine izin vermemiştir. Bu sebepten, baba hasreti ile büyümüştür Verda.

Zorlu geçen gece yolculuğunda gelgitler yaşamaktadır beyninde. "Neden öldü babam? Onu intihara sürükleyen sebep neydi?"

Bu düşünceler onu, babasının yarım bıraktığı davayı alıp, iz sürmesine sebep olmuştur. dava, Alpagutlar ile Arslanlılar arasında tam on yıldır sürmektedir.

Bu dava süresince evliliği ile ilgili sorunlar da yaşamıştır Verda. Yine sorgulamalar, sorgulamalar… Evliliği ile ilgili cesurca özeleştiri yapmıştır.

Babası ile yaşayamadıkları hep içinde bir uhde olarak kalmıştır Veda’nın. İşte bu sebepten, annesinin ardından da "keşke" dememek için çok çaba harcamış her fırsaat yanında olmuştur. hastalığından, ölüm anına kadar.

Babasının yarım bıraktığı dava, bir türlü istediği gibi gitmemektedir. İki tarafta kazanmak için değil, davalı gibi görünmek için açmışlardır sanki bu davayı. Bu durumu içine sindiremeyen Verda, karşı tarafın avukatının görüşme talebine sırf babasının ardında kalan sır perdesini aralamak için olumlu yanıt vermiştir.

Avukat Vural Bey’in, yönlendirmesi ile yeni bir izin peşine düşen Verda, burada babası Vedat’ın neden ölümü seçtiğini öğrenir. Daha başka bir gerçekle de karşılaşır; ama bunu da kitabın heyecanını bitirmemek için okuyacak kişilere bırakıyorum.

Ben, Canan Tan’ın bu kitabındaki Karadeniz ve Akyaka gezisindeki anlatımını çok beğendim. Roman dili akıcı ve sıkmıyor.


30.06.2012 Emine UYSAL