Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ay
Ayten Tekin

YALAN DÜNYA

Yorum

YALAN DÜNYA

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1015

Okunma

YALAN DÜNYA

YALAN DÜNYA

Adım Mehmet. Yirmi yaşındayım. Kömür madenlerinde işçiydim. Bakmayın bu kadar kara olduğuma, aslında beyaz tenli, mavi gözlüyüm. Annem beni ‘’çakır oğlum’’ diye severdi. Kömür tozu alt derime kadar ulaştığından, artık ne kadar yıkansam da ağaramıyorum. Madenden yeryüzüne çıktığımda sadece gözlerim deniz fenerleri gibi parlar. Askerdeyken de, karlı dağlarda ki görevimiz sırasında yüzümüzü siyaha boyardık. O zaman da gözlerim mavi mavi parlardı. O nedenle sınır karakolunda ki asker arkadaşlarım bana’’çakmak’’ diye seslenirlerdi.

Ailenin en büyük oğluyum. Benden küçük iki kız kardeşim daha var. Bakmayın siz ’’anne’’ dediğime, aramızda sadece 16 yaş fark var. Babam ‘’göçük’’te kaldı. Daha cesedine bile ulaşamadılar. Bu nedenle aileye yardım için beni de, daha çocuk denecek yaşta, madende işe aldılar. Evin babası oldum. İki göz odalı evimizde, anneme ve kardeşlerime sahip çıktım. Bizler öyle uzun uzun gelecek hayalleri yapmayız. Buna cesaretimiz yoktur. Annemin benim için hayali ise; askerlik sonrası eve gelin getirmekti. Bir adayı var mıydı? Bilmem. Ama ben ocaktan yeryüzüne çıktığımda o kadar yorgun ve nefessiz olurdum ki, kimseyi gözüm görmez, tek isteğim, yatıp uyumak olurdu.

Hayat sürprizlerle doludur. İnsan gelecekte başına neler geleceğini bilemez. Ben yerin kapkara derinliklerinde gökyüzü hayalleri kurarak çalışırken, kaderin beni taa sınır boylarında bembeyaz karlarla kaplı dağların tepesine atacağını bilmiyordum. Bu ironiyi, gece nöbeti görevlerimde, buz mavisi gökyüzüne bakarken çok düşündüm, ama cevap bulamadım.

Şimdi ise ‘’ŞEHİT’’ im. Terhisime üç hafta kala, annem ve kardeşlerimin sesini duyamadan, onlara veda edemeden, bakımını üslendiğim aileme sahip çıkamadan bu dünyadan ayrıldım. Daha nerede olduğumu bilmiyorum ama, ‘’Şehit’’ olduğum için çok iyi bir yere gideceğim kesin. Bize hep bu dünyanın ‘’YALAN’’ olduğunu, gerçek yaşamın ise öldükten sonra başlayacağını söylerdi büyüklerimiz. Ama ben bu yalan dedikleri dünyayı hiç yaşayamadım ki. Yerin metrelerce aşağısından çıkıp, binlerce metre yükseklerinde hiç beklemediğim bir anda ölü buldum kendimi.

Şehidim artık. Ölümlerin en şereflisine kavuştum. Ama yine de düşünmeden edemiyorum. Anadolu’nun muhtelif yerlerinden gelmiş sınır karakolunda ki arkadaşlarımın hepsi neden benim gibi garibandı? Neden aramızda, Devlet Büyüklerimizin, Holding sahiplerinin, zenginlerin çocukları yoktu? Onlar neden çocuklarının bu yalan dünyada yaşamaktansa şehit olmalarını istemiyorlardı? Otuzbin lira ödeyerek, bir gün bile askerlik yapamayacak gençlerin ‘’şehitlik mertebesine’’ erişmesine neden engel olunuyordu? Yoksa bu yalan dünya denildiği gibi ‘’yalan’’ değilmiydi? Dağlarda devriye gezerken bazen teröristlerin aralarında yaptıkları telsiz konuşmalarını yakalardık. Onlar da hep gariban çocuklarıydı. Arkadaşlarımız “şehit düştü’’ bilgisi verirlerdi üstlerine. Şaşırır kalırdık. Şimdi onlarda mı şehit oldu diye? Nasıldı yani? Ölende, öldürende şehit miydi? Birbirini öldüren bu vatanın çocuklarının ruhları gerçek denilen alemde, nasıl birbirleriyle karşılaşacaklardı? Cevaplarını hiç bulamıyordum.

Ama bu ‘’YALAN’’ denilen dünyayı biraz da olsa tanımak, zevklerini ve tasalarını yaşamak isterdim doğrusu.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalan dünya Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalan dünya yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YALAN DÜNYA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
9.7.2012 11:45:37
bu yalan dedikleri dünyayı hiç yaşayamadım ki. Yerin metrelerce aşağısından çıkıp, binlerce metre yükseklerinde hiç beklemediğim bir anda ölü buldum kendimi.



Fakirin kimsesin garibin kaderidir Ölmek.Zengin çocukları para ödeyip askerlikten yırtarken hayatın tüm çilesini hem gariban çeker hemde hiç dünya yüzü göremeden ölür...
Belki birgün bu kader değişir ama Zihniyet ....ah o zihniyet değişmez.
Değiştiği Gün; Dünya ya Barış gelecektir.
VarolT
VarolT, @varolt
2.7.2012 12:11:57
İnsanoğlunun çare bulamadığı tek şey ölüm. Ölümü kabullenmek zorunda olduğu içinde inanç sistemlerinde bazı ölüm şekilleri kutsanmıştır.Sıralı ölüm dediğimiz şey bir derece kabullenilebiyor da genç ölümün acısı dayanılmaz oluyor. Şehit haberleri artık (maalesef) o kadar sıradan oldu ki, insanlar vah vah deyip başka kanaldaki dizisini seyretmeye devam ediyor. Oysa o anda bir yerelere düşen ateş birilerinin ciğerini dağlıyor. Başkasının acısını hissedebildiğimiz ölçüde insanız ama başta kendim olmak üzere insanlığımızı sorgulamamız gerekiyor herhalde...
Şehitliğin şehit dilinden anlatımı etkili olmuş, kaleminize zaten diyecek bir söz yok. Tebriklerimle,
Kalemistik
Kalemistik, @kalemistik
30.6.2012 18:02:55
5 puan verdi
Yazı güzeldi; sıkılmadan okudum. Ancak şu "fakir şehit" ajitasyonunu anlamıyorum. Zengin bir ailenin çocuğu ölse mutlu mu olunacak? A bu sefer zenginlerden gitmiş mi denecek? Ölümü maddeleştirmektir bu. Şehit insandır. Fakir yada zengin olması bir şeyi değiştirmez. Bence bu çok yanlış bir yaklaşım olmuş.
Etkili Yorum
bekir güçlüer
bekir güçlüer, @bekirgucluer
30.6.2012 17:42:04
Savaşı zenginler ister, bedelini fakirler öder.

Sizin gibi düşünen ve sorgulayanlar çoğaldıkça, bu Dünya'da yaşanası olacaktır.
Yazınızı beğenerek okudum. Tebrik eder, saygılarımı sunarım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL