Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
albayrakbilgece
albayrakbilgece

MUHASEBE

Yorum

MUHASEBE

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

709

Okunma

MUHASEBE

MUHASEBE

Kendi dışımızda, çok uzaklarda ya da yakınımızda aradığımız her şey kendimizi unutturuyor bize! Mücadele ederek elde ettiklerimizin bize sunduğu mutluluk duygusuyla bir müddet avunur dururuz. Derken, tattığımız bu mutluluklar nasırlaşmaya başlar…
Aramak ve bulmak! Yorulmaksızın peşinden koşmak duygusu! Bitip tükenmeyen bir yakıt olarak kullandığımız hırslarımız, yetersiz olduğunu düşünür ve başka mutlulukların peşine düşeriz.Ve bu döngü içerisinde kazanacağımızı zannettiğimiz yarışta, zamanı geçmeye çalışırız…Ancak, duraksız bir ömür koşturuyor bize…

Günümüzde, sorunlar girdabında dönüp dururken geçmişte mutluluk diye tattıklarımızın ne kadar yapay mutluluklar olduğunu fark ederiz.Acı ve gözyaşlarıyla mayalanan hayatımızda sadece kendimiz için yaşamanın ne kadar egoistçe olduğunu anlarız.Bu bir kırılma noktasıdır.
Bundan sonra geçmişimizde bencil duygularla kurduğumuz dünyamızın gerçekte bir hapishane olduğunu görür; bu hapishanenin kapısını pişmanlık anahtarıyla açmaya ve kendimizi kurtarmaya çalışırız.Burada bildiğimiz; ama görmezlikten geldiğimiz bir gerçekle yüzleşiriz!Kendi günah tuğlalarımızla örerek inşa ettiğimiz bu hapishanenin hem mahkumu hem de gardiyanı olduğumuzu algılarız.Başlarız nefis muhasebesine!Kendimizi vicdan mahkemesinde yargılarken işlediğimiz günahların parmaklıkları arkasından nasıl kurtulacağımızı hesaplamaya başlarız…Aslında varlığımızın sadece bedenimizden ibaret olmadığını; bedenimizi yaşatan gerçek cevherin ruhumuz olduğunu fark ederiz.Nefsimizin bizlere dayattığı doyumsuzluk duygusuyla kesemizi midemize boşaltarak müsrifçe harcadığımız yıllara hayıflanır, kendimize kızmaya başlarız.
Kendimize kızmak; sonun başlangıcı olabilecek, anahtarı “tövbe” olan bir rahmet kapısıdır.Bu rahmet kapısından içeri girebilmek, yüce Allah(c.c)’ın rahmaniyetine ihlas ve samimiyetle teslimiyeti gerektirir.Bu teslimiyette başarılı olanlar, ümitsizlik zincirini de kırmışlardır.Necip Fazıl’ı bohem hayatından kurtarıp ona: “Diz çök, ey zorlu nefs; önümde diz çök! Heybem hayat dolu!…” dedirten, işte bu duygudur…

Pişmanlık muhasebesini yapanlar, kendini bilir.Kendini bilenler, RABB’nı da bilir!

Ne dersiniz? Kendimizi biliyor muyuz?!…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Muhasebe Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Muhasebe yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MUHASEBE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL