bir varmış bir yokmuş;evvel zaman içinde;çok uzak bir köyde dişi bir kurt yaşarmış nisa adında;annesi babası onu çok severmiş;bir gündüz vaktı gezmeye çıkıyorum demiş dişi kurt nisa;ogün çok gezmiş dolaşmış;o köyde avcılığıyla meşur insanlar yaşarmış;kapan kurarmış dağın etklerine;annesi babası çok anlatırlarmış ufak dişi nisa ya dikkat et diye;tamam baba der günün her vakti gezmeye çıkarmış;bu böğle devam etmiş günler geçmiş aylar yıllar olmuş;ufak dişi kurt nisa ben büyüdüm demiş annesiyle basına kendi ayaklarımın üstünde durabilirm demiş artık;babası gidiyomusun öğleyse demiş; evet demiş ve ayrılmış ailesinin yanından;gezmiş dolaşmış gülmüş eğlenmiş zaman ilerlemiş kocaman bir kurt olmuş nisa evine dönmek istemiş yıllar sonra geri gidecek kadar yemeği yokmuş;başlamış yemek aramaya gezinirken kızarmış bir tavuk görmüş;uzaktan kokusunu bile almış çok lezzetli olması gerek demiş;tam uzanırken kızarmış tavuğa ayaklarından tutulmuş kapana kurt nisa yardım edin diye bağırmış;ama kimseler gelmemiş çok uğraşmış kendini kurtarmaya ve yorulmuş akşam olmuş;bir çıtırdı duymuş hemen uyanmış acılar içinde;karşışında bir erkek kurt belirmiş seni burdan hemen kurtarmam gerek demiş erkek kurt uğraşmış didinmiş;avcılarında gelmesi git gite yaklaşıyomuş kurtarmış kapana sıkışmış kurt nisayı çok sevinmiş kurtulduğu için nisa;hadi gidelim burdan derken avcılar gelmiş saklanmışlar bir ağaç kavuğuna;tabi anlamış avcılar burada kurt izi var demiş çok korkmuşlar;ve atlatmışlar tehlikeyi ordan gitmişler koyulmuşlar kurt nisanın annesini babasını aramaya günler sonra bulmuşlar;çok güzel bir aile olmuşlar hep beraber;ömür boyunca mutlu yaşamışlar