- 3214 Okunma
- 35 Yorum
- 0 Beğeni
MERDİVEN’DE EDEBİ ÇİSELER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yaşam kendi içinde kendi kurallarıyla ve kendi fırça darbeleriyle insanı zaman tablosuna nakşeden bir aynadır… Aynanın sırrı ise insanların bu fırça darbelerine katkısındaki ayrıntıların bıraktığı izdir… Ve bu izlerin ruhumuza katkısı kendi çabalarımızın geleceğimize artı ya da eksi olarak yansımasıdır…
Edebiyat Defteri bir Kültür Sanat Platformu olmanın dışında insanların hayallerini gerçeğe en yakın potada buluşturan kocaman bir aile aslında…
Bizler bu ortamda birlikte aynı yağmur damlaları olup, toprağına bereket türküsüyle ritim olan edebi amaçlarız… Edebi amaçların ruhuna işleyen ilk işçilikse, aynı çatı altında şiiri nesiri emek ve birliğin otağında buluşturarak bir sonuç doğurma çabasına şahitlik etme düşüncesiydi…
Bu çabanın bizlere yansıyacak artısı ise her yıl tazelenecek bir oluşum desteğidir… Ki bu oluşum desteği şiirlerimizi bir yıllığın ellerinde yaşamın en değerli basamaklarına hazırlayacaktır…
“Kırmızı” ansızın doğan bir umudun emeğe dokunan birliğin otağındaki ilk sesimizdi… Yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerlediğimiz yolun ilk kilometre taşıydı ki adındaki vurgunun yansıması devamındaki kitapların ve başarılarının habercisiydi…
“Şemsiye” emekleyen yanımızın en masum fotoğrafıydı… Emeklerken dizlerimizde biriken gücü, bir sonraki adımımıza yoldaşlık edecek fısıltılarda atacaktık… Çünkü biliyorduk ki fısıltılar geleceğe anlam olacak çığlıkların en masum habercisidir…
“Merdiven” bir hayalin gerçeğe en yakın nefesiydi… Merdiven’in her basamağında ayrı bir renk karşılayacak bizi… Farklı renklerin şiirsel bütünlüğünü oluştururken hepimiz, var olan bu devinimin paralelinde kocaman bir anlam doğacak… Aile olmanın, ortak bir güzelliği paylaşmanın mutluluğunu yaşayacağız… Şiirlerin yaşamın eteklerinde basamakları tek tek tırmanmasına ve edebi çiselerin koca bir dağın zirvesine çıktığına şahitlik edeceğiz…
Ve bu zirvede koca bir kardelen topluluğu olup atlasın ellerine dokunabilme gücünü büyüteceğiz fısıltının çığlığa soyunan tablosunda…
Mabedimin basamaklarına
En mahrem sığınıştı ruhumun suskuları
Riyasız bir sokuluşun
Dünyası huzur salınışıydı rengi
İnsan yanıma demdi sayfalarındaki tılsım
Ve
En özel oluşuma tek varıştı
Noksansız çığlığın biz okulu…
Şimdi, birlikte çıktığımız yolun kıyılarına tek tek vefa çiçeklerini ekip Merdiven’in basamaklarını inşa etme zamanı…
Ve inşa ettiğimiz bu eserin her bir sayfasına tel tel emeklerimizi nakşedip yaşamın tuvaline dostluğun, paylaşımın, çoğalışın yansımasını aksettirme zamanı…
Şimdi, edebi dünyadaki bencilliğe bürünmüş cılız seslerin ürkek bakışına inat, en cesur sesimizi çıkarıp basamakları çıkmak zamanı…
Şimdi…
Mehtap ALTAN
YORUMLAR
Edebiyat Defteri bir Kültür Sanat Platformu olmanın dışında insanların hayallerini gerçeğe en yakın potada buluşturan kocaman bir aile aslında… **
Aynen katiliyorum..
Lakin Merdivene katiLAMIYORUM ya orasi cok kötü:((
Sevgiler,
basarilar sevgili Mehtap ve nice güzel etkinlikler adi altinta nice yillara insallah ..
Sevgili Mehtap, bu siteye geleli aşağı yukarı bir buçuk yılı geçti. Burada çok mutluyum. Deftere girmediğim gün, kendinmde büyük bir eksiklik görüyorum. Şiirlerimizin bir kitap da toplanıp yayınlanmsı elbette çok güzel. Allah kolaylık versin emeği geçen arkadaşlarıma.
Diğer sözünü etmek istediğim konuyu arkadaşlarım bol bol dile getirmişler. Ben kendimi hiç bir zaman şair olarak görmüyorum, çünkü güzel şiirler yazdığım söylenemez; ama nesir için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bana bir cümle verirsen, birkaç sayfa yazı yazıp size geri verebilirim.
Yani ben nesirciyim. Bir gün nesirlerin de antolojisinin çıkacağı umudumu yitirmedim. Güzel yazını kutlar, başladığınız işte kolaylıklar dilerim.
Sevgimle...
Şiirlerimiz duygularımızı içine akıtarak büyüttüğümüz bebek ve umutlarımız ise, onların üşümemesi sevgi dolu yüreklerde yaşaması ile mümkündür.
MERDİVEN
Masum yükselişlerin ayak izleridir basamaklarından sızan
Enginden yükseğe erişmek adına her bir hamlenin kefareti
Rastgele dokunmaların nereye ve nasıl bastığıdır hedeflenen yüz
Düşünmeden, ardına bakmadan gitmeli boyunca dümdüz
İşte duruyor karşında iki bacağı ve sonsuz basamağı ile
Vur vurabildiğince ona damganı, iz bırak geçtiğin yere
Engel koyma yükselişine, sonu yok o basamakların
Nihayet toprakta bir ayağı, o kaymadıkça üşümez umutların
Cemil YILDIZ
01.10.2010
Sevgili arkadaşım bu şiirimi ilk defa siz okuyorsunuz. Güzel yazınıza eklemeden geçemedim. Sevgilerimle.
Mehtap ALTAN
Duygulandım gurur duydum ...
Gerçekten güzel ve seçkiye layık bir eser okudum sayfanızda Mehtap Hanım...
Derin bir edebi nüfuzla katık olduğu her dizede her satırda belli olan kalemizi kutlamak kalıyor bizlere...
Yazın aktarma kabiliyeti ve kişisel poetika oluşturabilme yetisi yazarlıkta ve şairlikte belki en etkin unsurdur güzeli ve bir değeri tarif etmek için. Ongun, elit ,özgünlük ve kelime haznesinin derinliği de bunlara ilave etki eden diğer unsurlardır...
Tebrik ederim bu saydığım topyekun maharetinizi ve eseriyerine koyan seçki üyelerini.
Güne geldikten sonra gelecek olan yorumları merakla bekliyordum doğrusu.
Tam düşündüğüm gibi yorumlar geldi. Özellikle nesir çalışmaları içinde bir birliktelik beklentisi olmasından gurur duydum. Kendi eserlerimize ilk elden kendimiz sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum. Nesir de mücadele veren tüm arkadaşlarıma onlarla ne kadar gurur duyduğumu bildirmekten onur duyuyorum. Her gün güne gönderdiğiniz yazılarınızı satır satır hiç kaçırmadan okuduğum ve gözlerinizi yumup kurduğunuz dünyalarınızda bulunmaya çalıştığım için kendimi şanslı addediyorum. İş bu yazının ardından gelen tüm yorumları da aynı sevinçle okumuş olmak beni ziyadesiyle memnun etti. Demek nesir sayfasının asıl sahipleri böylesi bir birliktelikle bir kitaba sahip olmak istiyor. Duymak istediğimi duydum. Gereken herşey için sonuna kadar her arkadaşımın arkasında duracağım. Yeterki ısrarla "bizde böyle bir çalışmayı hakediyor ve istiyoruz" demeyi sürdürün siz.
Kararlı ve güzel bir üslupla hakettiğimiz her değeri göreceğimizden eminim. Okunma sayılarınızı takip edin lütfen. Daha çok, daha çok okunan hikayelerimizi henüz yazmadık. Onları da yazacağız ve kıymetlendireceğiz her birini hakettiği şekilde. Hiç merak etmeyin. Buradayız gereken neyse sırasıyla hepsi gerçek olacak. O günler geldiğinde lütfen " On fil daha isterük Sultan'ım" demek zorunda bırakmayın bizleri :))))
Bu vesileyle tüm nesirci arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum.
Aynur Engindeniz
Edebiyat Defteri antolojilerine katılmamamın sebebi nesire yer verilmemesi. Edebiyat defteri ailesi diyorlar ama yazarları dışarıda tutuyorlar. Bu sadece yıllıklara özgü bir şey değil. Hal bu ki, öykü, makale, roman, mektup v.b. nesirler, edebiyatın en zor dallarıdır. Şiir yazmaktan daha çok emek bilgi ve kültür gerektirir bu alanlar. Ama yine de emeği geçenleri kutluyorum. Birgün öykülerin de "bir şey" sayıldığı antolojilerde buluşmak ümidiyle...
NOT: Yazınız son derece edebi bir nesir. Anlatım şiirsel...Etkileyici. Eleştirim yazınıza değil, o herkesin memnuniyetle karşıladığı yıllıklarda emek verdiğimiz öykülerimizi koyamamızadır.
Mehtap ALTAN
yeniden tekrarlamak istemiyorum ama haklı sitemiziniz değerlendirildiğini bilmenizi istedim...
Gelecek günlerde nesirlerimiz için öykülerimiz için de çalışmalarımız olacak...
sevgiyle...
Aynur Engindeniz
Emine UYSAL (EMİNE45)
Dört kıta şiirle, birkaç sayfa nesir bir tutulmamalı. Nesir yazan arkadaşlarımıza da haksızlık yapılmadan onların da yıllığı çıkmalı.
En azından hevesimiz kursağımızda kalmayacak şekilde küçük bir kitap olabilr.
Sevgimle...
:)
Yorumları okuduktan sonra TEBRİK etmeyi az kalsın unutuyordum.
Edebiyat Defterine bir arkadaşımın tavsiyesi ile katıldığımda üye bölümlerini,mesaj yazma yerlerini bulana kadar canım çıkmıştı.Ne biçim site bu demiştim,bunu mu bana tavsiye ettin dedin ve çıktım.Birkaç gün sonra tekrar girdiğimde göndermiş olduğum şiire baktım...Şok olmuştum.
Sanki kırk yıllık misafir gibi ağırlanıyordum,bilseniz ne kadar hoşuma gittiğini sizlere anlatamam.Efendilik,hanımefendilik gerçekten diz boyu.
Zaman zaman beraber ağlayıp,beraber güldüğümüz hatta dövüştüğümüz günler oldu.Varsın olsun,aile de herşey olur.
Önemli olan SEVGİLERİMİZİN HEP YÜREKLERİMİZDE KALMASIDIR.
TEŞEKKÜRLER ANSIZIN,TEŞEKKÜRLER MEHTAP.
burada kaç gece sabahladığımı ve kaç hüzün ve sancılı vakitlerimde ruhumu şehla şafaklarda tazelediğimi inanın hatırlamıyorum bu camia içinde.
en gizli ve en özel sözcüklerimi paylaştım ve en güzel ve en özel cümlelerle tanışdım Edebiyatdefterin"de.
çok fazla şey yazmaya gerek yok aslında. biz burada tam bir aile gibiyiz ve anne baba kardeş ve tüm yakın akraba dostlarımızla daha nice yıllara diyorum inş...
eğer önemli bir aksilik çıkmaz ise yıllığa katılmayıda düşünüyorum inş...şahsım adına diyebilirimki,benim için Edebiyat defterinin yeri çok çok ayrı bir yer tutar hayatımda...
kutluyıorum sevgili Mehtap hanım....selam ve elbet baki duamla kalın...
buraya yolu düşen her yüreğe selam eyler dualar ısmarlarım inş....
Yazı çok güzeldi.
Nesire biraz üvey evlet muamelesi yapıldığı yorumcular tarafından da tespit edilmiş.
Sadece siz değil Site Yönetimi de aynı hataya düşüyor ne yazık ki.
Yine de çok güzel bir ortam burası.
İyi ki hayatımda sizler varsınız.
Saygı ve sevgiler.
10 Numara.
Engin Tatlıtürk tarafından 10/5/2010 6:47:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
İyiye güzele..hayırlı olana destek vermek gerektiği konusunda hemfikir olduğumuza inanıyorum.Edebiyat Defteri ailesi olarak çıtamızı hep yükseltmeli, hedeflerimizi büyütmeliyiz.Fakat malum olduğu üzere tüm bunlar, yapılacak çalışmalara, projelere destek vermekle, birlik ve beraberliği güçlendirmekle olur.Tacettin Beye katılmamak elde değil..
Yönetimin samimiyetle gayret ettiğine yürekten inanıyorum.Fakat herşeyi de onlardan beklememek gerekiyor.
Katılımı artırmak adına bizlere de alın teri düşmüyor mu?
Yıllıkta hala görmek istediğim birçok ismi göremiyorum.
Öykü, deneme yılıklarının çıkmasını en az Sn.Mustafa Sakarya ve Eser Aslanlı kadar ben de isterim. (Öykü ve denemelerimin kötü şiirlerimden daha okunabilir olduğunu lütfen göz önünde bulundurunuz. :) )
Fakat yeterli alt yapının oluşması için kendi adıma söyleyeyim yönetime herhalde yok denecek kadar az bir katkım olmuştur.
Galiba hep birlikte biraz daha omuz omuza verip, bu işe el atmamız gerekiyor..biraz daha bu konuda dertlenip, fikirler üretmeli.. ve biraz daha sabır
Hadi hep birlikte..basamaklar bizi bekliyor..
Herkese saygı ve selamlarımla..
Nermin ve Mustafa Bey'in düşüncelerine katılıyorum Mehtap Hanım. Önümüzdeki Nisan ayında, kısmetse, sizlerle birlikteliğimin üçüncü yılını doldurmuş olacağım. Her iki dalda da çalışmalarım var-şiir ve nesir. Ama bana sorarsanız ana uğraşım nesir.
Sizin de yazdığınız gibi; bugüne kadar 3 yıllık çıkarıldı: Kırmızı-Şemsiye-Merdiven. Ve ne güzel ki; nesircilerin katılımsızlığı dikkati çekmiş, yönetime bu konuda üyelerden düşünceler gelmiş. "İlerleyen zamanlarda Öykü Yıllığı anlamında emin olun çok sıkı çalışmalara imza atacağız..." diyorsunuz. Merdiven bu anlamda bir başlangıç olamazmıydı?
Her şekilde biz bir aileyiz. Yönetime ve yıllığa katılan dostlara sevgilerimi gönderiyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Sevgiler.
Merhabalr Sevgili Mehtap Hanım,
Bu güzel ve bilgilendirici yazınızdan ötürü kutlarım. Bu yazı vesilesiyle, düşüncelerimi sizlerle paylaşma fırsatı bulmuş olacağım. Yaklaşık iki yıldır hep burdayım. Hayalimden ve gerçek hyat öykülerinden, dilimin döndüğünce öyküler yazıyor ve siz dostlarla paylaşmaya çalışıyorum naçizane. Burası benim ailem gibi oldu. Sevdiğim bir ortam ve çok sevdiğim dostlara sahip oldum.
Gelelim benim sorularıma;
Biz özellikle hikayeciler olarak çok ihmal edildiğimizi düşünüyorum. Üstelik nesir alanında yazılan yazılara, deneme, makale, öykü, masal gruplarından tek bir yazıya yer veriliyor ana sayfada. Oysa; şiirde öyle değil. 3 şiir SEÇİLİYOR VE ANA SAYFADA OKUYUCULARLA BULUŞUYOR. BAŞKA SİTELERDE DE YAZILARIM VAR. ORADAN BİLİYORUM. BİR DEFA BURADA BAŞLIYOR HAKSIZLIK. KATEGORİLER AYRILMALI BENCE.
MERDİVENE GELİNCE ;
HARİKA BİR DÜŞÜNCE VE ATILIM. DAHA ÖNCEKİ YILLARDA DA SIRF ŞİİR ANTOLOJİSİ OLDUĞU İÇİN KATILMAMIŞTIM. BENİM ALANIM NESİR OLDUĞU İÇİN ŞAYET NESİR ALANINDA ÇIKARILACAK OLURSA ANTOLOJİDE SEVE SEVE YER ALACAĞIM. BAŞARILAR DİLİYORUM.TEBRİKLER. SEVGİYLE ...
Mehtap ALTAN
Düşünceleriniz için teşekkür ediyorum...
Sorduğunuz sorular ya da yazılar bölümündeki düşünceleriniz ilerleyen günlerde yaptığımız bazı gelişmelerle cevabını bulacaktır..
Yeniden teşekkürler...
Nermin Kaçar
Sevgili Mustafa Sakarya ....
"Bizler bu ortamda birlikte aynı yağmur damlaları olup, toprağına bereket türküsüyle ritim olan edebi amaçlarız… " dedim yazının bir bölümünde...Edebi amaçların içinde şiire ve nesire edebiyatın herbir penceresine dokunan yüreklerden yani hepimizden bahsettim...
Haklı isteğinize bağlı, foruma ve bize direk bu anlamdaki belirten sizin gibi üyelerimiz oldu...Biz yönetim olarak bu konu hakkında düşündüklerimizi ve yapacaklarımızı daha da zenginleştirerek sizlere mutlaka aktarmayı düşüyoruz..
Şiir ve Nesir edebiyatın en kuvvetli renkleridir ve yazılar bölümündeki akış inanın hiç bir sitede bu kadar aktif kaliteli ve verimli değil...
Dolayısıyla sizin ve yazılar böllümündeki diğer yazarlarımızın emeğine emek ile karşılık vermek elbette görevimiz...
İlerleyen zamanlarda Öykü Yıllığı anlamında emin olun çok sıkı çalışmalara imza atacağız...
Teşekkürler düşüncelerinizi paylaştığınız için...
Sevgi ile...
Mustafa Sakarya
Mehtap ALTAN
Bu Edebiyat Okulunun diğer okullardan farkı Yönetimi ve üyelerinin kurduğu köprüdeki inanç hazinesi...
Sizin bu anlamdaki düşünceleriniz hepimiz adına bizim de düşüncelerimiz emin olun hepimiz adına...
Burada kazanansa elbette EDEBİYAT ve ESERLERİMİZ olacak...
Samimi, katkı sağlayan, çoğaltan düşünceleriniz içinse ben yeniden teşekkür ediyorum...
Takıldığım bir nokta var! Neden hep şiir? Şemsiye...Merdiven. Peki bu ailede öykücüler yok mu? Vakit ayırıp, emek harcıyoruz biz de göz nuru döküyoruz ve kendimizce öyküler yazıyoruz. Neden bu basılan kitapların birisi öykü kitabı olmuyor. Öykü, şiire göre daha mı değersiz? Yada bir kitabı dolduracak kadar katılım olmama endişesi mi var? Bırakın o zaman bizlerde bu kitap da şiirle değil, öykülerimizle yer alalım. Bırakın biz de bu aileden olduğumuzu hissedelim. Ne sakıncası var! Biraz şiir biraz öyküden oluşan bir kitap. Yani zengin bir mozaik, yani zengin bir aile olduğumuz basılı eserlerde de ortaya çıksın. Saygılarımla
hyazici58
Mehtap ALTAN
"Bizler bu ortamda birlikte aynı yağmur damlaları olup, toprağına bereket türküsüyle ritim olan edebi amaçlarız… " dedim yazının bir bölümünde...Edebi amaçların içinde şiire ve nesire edebiyatın herbir penceresine dokunan yüreklerden yani hepimizden bahsettim...
Haklı isteğinize bağlı, foruma ve bize direk bu anlamdaki belirten sizin gibi üyelerimiz oldu...Biz yönetim olarak bu konu hakkında düşündüklerimizi ve yapacaklarımızı daha da zenginleştirerek sizlere mutlaka aktarmayı düşüyoruz..
Şiir ve Nesir edebiyatın en kuvvetli renkleridir ve yazılar bölümündeki akış inanın hiç bir sitede bu kadar aktif kaliteli ve verimli değil...
Dolayısıyla sizin ve yazılar böllümündeki diğer yazarlarımızın emeğine emek ile karşılık vermek elbette görevimiz...
İlerleyen zamanlarda Öykü Yıllığı anlamında emin olun çok sıkı çalışmalara imza atacağız...
Teşekkürler düşüncelerinizi paylaştığınız için...
Sevgi ile...
Mustafa Sakarya
……“ Bir süredir Edebiyat Defterinde yazıyorum. Bu güzel site dışında yazdığım başka sitelerde var. Bu anlamdaki sitelerin hepsi benim için çok değerli. Ben buraları birer edebiyat okulu olarak görüyorum. Bu siteler içinde en çok ilgilendiğim yerde burası, yani Edebiyat Defteri.
Gerçekten birbirinden kıymetli oldukça yoğun bir üye sayısına sahip. Siteye her girdiğimde birbirinden değerli yazarların, her biri birer edebi eser olan yazılarıyla karşılaşıyorum çoğu zaman, tabi zamanım elverdiği sürece. Okuyacağım yazıları genelde ya yazarına bakarak seçiyor, yada “Günün Yazısı” olması itibarıyla okuyorum. Fakat işte tam burada gerçekten çok üzüldüğüm bir husus var! Yazarını tanımadığım ve “Günün Seçkisi” de seçilmediği için kaçırdığım o kadar çok kıymetli yazı oluyor ki.. Sanırım bu durum bir çoğumuz için geçerli.
Bu kadar çok yazı içinden sadece bir yazının “Günün Yazısı” seçilmesi bana göre birbirinden değerli yazıların yitip gitmesine ve hak ettiği övgüyü alamamasına neden oluyor.
Bence;
Genç yazarları teşvik etmek için,
Usta kalemlerin devamlılığına sağlamak için,
Mutlak okunması gereken çok değerli yazıları “Günün Seçkisi” olarak belirlenip çokça okunmasına olanak vermek için,
Kalemini Özellikle bir konuda kullanan yazarları, başka kulvarlara da teşvik etmek için, örneğin hikaye yazan bir yazarımızı daha da güçlü hale getirmek için onu, makale, deneme, masal, anı ve söyleşi gibi alanlarda yazmasını teşvik için
“Günün Seçkisi” yazısını ya birden daha fazla seçelim, yada her alanda bir yazı seçilsin. Mesela günün hikayesi olsun, günün makalesi olsun, günün denemesi olsun. Bu suretle yukarıda belirttiğim hususların dışında Günün yazısı nedeniyle oluşan söylentileri (Hep aynı yazarların güne düşmesi, seri olarak yazılan yazıların güne düşmesi, arka arkaya aynı yazarın güne düşmesi, ki bana göre seri yazılar elbette güne düşebilir, aynı yazarın çok kaliteli yazıları arka arkaya da güne gelebilir.) de tabii olarak ortadan kaldırmış oluruz.”…….
Sonuç da biliyorum ki hepimizin hedefi gerçekten çok özel olan bu siteyi bir adım daha öteye taşıyabilmek. Burası gerçek bir Edebiyat Okulu ve gerçek bir aile. Bu yazı vesilesiyle Size ve Bu anlamlı yazının sahibi Mehtap Hanım’a çok teşekkür eder, saygılar sunarım.
büyük bir emeğin ürünü....bizden sonra kalacak....kitap....birbirini tanıyan bilen sevenlerin bir şiir albümü....PEKİ.......NEREDELERKİ......110 000 kişilik ailede 350 kişiyi daha dolduramadık....bence biraz garip değilmi.....kaleminin gücü tartışılmaz mehtap kardeşim.....benim yorumum belki sizin nazik seslenişine biraz ters olsada....böyle yazmasaydım.....ben kendimle terse düşerdim....özümle düşünür özümle yazarım.....saygılar