Yine Yarım Kaldı Yazdıklarım
Ellerimizin ve gözlerimizin birbirleriyle vedalaştığı günden beri, hâlâ kesmedim sakallarımı. Aynaya da bakmadım o günden beri. Muhtemelen değişti yüzüm. Eski gülüşüm de yok.
En son, o gün bakmıştım aynaya. Bakmıştım ve gülmüştüm. Çünkü, ellerini ve gözlerini sunmuştun bana o gün. İkimiz de konuşmamıştık uzun süre. Gözlerimiz konuşmuştu yalnızca, başka konuşulacak pek bir birşey de yoktu.
Sonra, ’git’ dedin bana. Ve ’belki’ dedin. ’peki ya gözler? ’ dedim. ’onlar kapanmaya alışıktır’ dedin.
Sustum,
Sustun,
Gittim.
Oysa, nereden bilebilirdim ki yeşil ve siyahtan ibaret olan destansı gözlerini bir daha göremeyeceğimi. Nereden bilebilirdim ki, biriktirdiğin posta pullarına bir daha bakamayacağımı. Oysa ben o pulları tarih tarih inceleyecektim daha. Koklayacaktım onları. Keşke, sana yazdığım, gönderdiğim her yazıya, sana dair düşler kurduğum her an’a birer pul yapıştırabilseydim. Ve saklasaydım onları. Sonra, çıkarıp koklasaydım, okşasaydım.
Şimdi ise elimde senden kalan, sadece yazdıklarım var. Bir de, senin başlangıcını yaptığın ama devamını getirmediğin, el yapımı bir defter. Defteri bana ’o gün’ hediye etmiştin. Peki kime yapmıştın başlangıcı? . Bana mıydı gerçekten? Aslında cevabını bilmek istemiyordum. ikimizde de bolca yaralar olduğunu biliyordum sadece. Ben saklıyordum yaralarımı. Senden biraz daha başarılıydım bu konuda.
-Yaralarımı çok iyi saklamışımdır şimdiye kadar.-
Sende yaralar daha fazlaydı. Gizleyemiyordun. Üstelik, sürekli kanatıyordun yaranı. Bunu kendin yapıyordun. Bir an, yaralarını öpmek geldi içimden. Yaraların da benimdi aslında dudakların kadar. Ne farkederdi ki?
’Yaralarımız aynı bizim. Hem artık benimkiler de kanıyor. (En çok dudaklarım yaralı. Dudakların da benimdi çünkü.) ’
Birbirimize daha sıkı sarılmamız gereken, cesur bir başlangıcın ertesi gününde ayrıldık biz. Gözlerini ayırdın, sonra ellerini de çektin benden. (Başlangıçla bitiş arasındaki fark neydi?)
Yaptığım hiçbir şeyin sonunu getirememekten korktum hep. Sonsuzluktan da korktum zaman zaman. Bu kez korkan ben değildim ama, hiç yabancı değildi bana. Hiç değildi. Sonra ayrımsadım ki, o korkular da benimdi. Hepsi benimdi. Sen de öyle.
Herşeyi yarım bıraktığım gibi yazdıklarımı da yarım bırakıyorum. Yazdıklarımın sonu yoktur hiçbir zaman.
Bakma, nokta koyuyorum şimdi ama, nokta değildir aslında bu...
(.)
(2005 - istanbul)
YORUMLAR
aşk ""bir tarafın daha az sevmesidir"" demişti bir kardeşim.
aşk ne dmek bilmem ama nasıl yaşanırsa yaşansın sonuç nasıl biterse bitsin eğer adı aşk ise yaşayana ne mutlu diyorum.....