- 1627 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ROMANCI MEHMET NİYAZİ’YLE BAŞBAŞA
M.NİHAT MALKOÇ
Geçen hafta Çanakkale Şehitleri’ni anma günü kapsamında gazeteci-yazar Mehmet Niyazi Trabzon’a geldi. Trabzon Valiliği’nce şehrimize getirilen Mehmet Niyazi, Trabzon Lisesi Konferans Salonu’nda öğretmen ve öğrencilere seslendi. ‘Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimiz’ adlı konferansta tarihî gerçekleri dile getirerek gençleri aydınlattı. ‘Çanakkale Mahşeri’ romanının yazarı “Çanakkale cumhuriyetimizin önsözü, son dönem Türk tarihinin de mührüdür. Çanakkale Savaşları dünya tarihinin seyrini değiştirmiştir. Yardım alamayan, dünyanın en hızlı gelişen ülkesi Çarlık Rusya sosyalist olmuştur. Burada otuz milyon insan katledilmiştir. Rusya daha sonra Çin’i komünist yapmıştır. Burada elli milyon insan ölmüştür. İlk önce halklara özgürlük ve kardeşlik diyen Sovyetler daha sonra Türk Cumhuriyetlerini işgal etmiştir. Bugün bu ülkeler de sosyalist Rusya’dan kurtuluşunu, Rusya’nın sosyalist oluşlarına borçludur. Bu açılardan Çanakkale Savaşları çok mühimdir.” dedi. Öğretmenlere ve öğrencilere Mehmet Niyazi’nin valilikçe sağlanan birbirinden güzel romanları hediye edildi.
Gazeteci-yazar Mehmet Niyazi Özdemir aynı günün akşamı İl Özel İdaresi Lokali’nde Trabzon’un seçkin kültür ve sanat adamlarıyla uzun bir sohbet gerçekleştirdi. Sayın valimiz Nuri Okutan’ın da hazır bulunduğu sohbet toplantısında Türkiye’nin kültürü, edebiyatı ve tarihi masaya yatırıldı. Bu samimi sohbet toplantısını İl Kültür Müdürü İsmail Kansız, İl Millî Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı da şereflendirdi. Ben de bir yazar olarak buraya çağrıldım. Tavşankanı çaylar eşliğinde gerçekleşen sohbette hayata dair çok şey konuşuldu.
Mehmet Niyazi aslında bir hukukçu… İstanbul Üniversitesi’ni bitirmiş. Almanya’da doktorasını yapmış. Fakat o daha çok tarih ve edebiyata ilgi duymuştur. ‘Yazılamamış Destanlar’, ‘Çanakkale Mahşeri’, ‘Yemen Ah Yemen’, ‘Ölüm Daha Güzeldi’, ‘İki Dünya Arasında’, ‘Varolmak Kavgası’, ‘Dâhiler ve Deliler’ kaleme aldığı eserlerden bazılarıdır.
Romancı, hikâyeci ve fikir adamı Mehmet Niyazi’yi eserlerinden tanır ve severdim. Fakat kendisiyle bugüne kadar sohbet etme imkânı bulamamıştım. Çok şükür bu değerli romancıyla yüz yüze oturup konuşma imkânına kavuştum. Ona birçok soru sordum. Mehmet Niyazi, sohbetine Osmanlı tarihini kuruluşundan çöküşüne kadar anlatmakla başladı. Kronolojik, resmi bilgilerden çok, Osmanlı’nın bilinmeyen yönlerine değindi. Maturidilik ve Eşarilik mezheplerini anlattı bizlere. Bu mezheplerin dinî ve pozitif ilimlere yaklaşımlarından bahsetti. Atatürk’ü büyük yetkilerle Samsun’a Vahdettin’in gönderdiğini vurguladı.
Romancı Mehmet Niyazi Özdemir, hayranı olduğumuz pek çok şair ve yazarla şahsî dostluklar kurmuştur. Bunlar arasında Nihal Atsız’ın, Osman Yüksel Serdengeçti’nin ve Necip Fazıl’ın ayrı bir yeri ve önemi vardır. O, sohbetinde Nihal Atsız’ın tutarsızlıklarından genişçe söz etti. Atsız’ın Peygamberimize gelen vahyi bir rüya olarak nitelediğini belirtti. Mehmet Niyazi Ağabey’e Necip Fazıl’la olan dostluğunun hangi boyutta olduğunu sordum. Bu sorum karşısında yaklaşık yarım saat Necip Fazıl’la aralarındaki hatıralara değinerek şöyle dedi: “Necip Fazıl’la dostluğumuz çok eskilere dayanır. 10 bin liram kalmış kendisinde. Ama helal olsun. Ondan alacağımız yoktur. Ona çok şey borçluyuz. Şiirimizin gerçek abidesidir o.”
Mehmet Niyazi’de malzeme tükenmiyor, konuştukça açılıyor. Mehmet Niyazi’ye Ali Şükrü Bey-Topal Osman hadisesini de sordum. O buna ‘tarihin cilvesi’ olarak baktığını belirterek bu olayla ilgili bilinmeyen gerçekleri dile getirdi. Günümüz romancılarından beğendiği ismin olup olmadığını sorduğumda Peyami Safa’nın dışında, kendisi de dâhil olmak üzere hiçbir romancıyı beğenmediğini söyledi. Orhan Pamuk’un romanlarının okuyucuyu iyice sıktığını, iyi okuyucular tarafından bile bitirilemediğini dile getirdi. Bundan sonra yazacağı kitabın ne olacağını sorduğumda Plevne’yi yazmaya başladığını müjdeledi. Daha sonra İstanbul’un fethini, Kurtuluş Savaşı’nı yazmayı arzuladığını sözlerine ekledi.
Aslen Vakfıkebirli olan Mehmet Niyazi hoşsohbet bir insan… Çok zengin bir bilgi dağarcığı var. 67 yaşında olmasına rağmen hafızasının bu denli güçlü olması beni çok şaşırttı.