Tam Teşhis
Sizde de oluyor mu,
Hiç yaşıyor muşusunuz,
Karşılaşıyor musunuz,
Sıkıntıya düşüyor musunuz..
……………………………
Unutuyor musunuz mesela..
Hatırlamakta zorlanıyor musunuz..
Biraz önce aklımdaydı,
Ne oldu bana,
Ah o eski günler diyor musunuz..
Hay Allah çekiyor musunuz..
…………………………
Zihin bulanıklığı,
Karmaşıklığı yaşıyor musunuz yani..
Gel gitler oluyor mu..
Olayı netleştirememe,
Hatırlayamama durumunuz oluyor mu..
………………………….
Konu bu işte..
Sorun bu işte..
………………………….
Bir olay anlatayım buna ilişkin..
Bir detay vereyim..
Daha iyi anlaşılması,
Tam teşhisin konması için..
…………………………..
İki kişiyiz..
Genç bir arkadaşa uğruyoruz..
Bir yöneticiye..
Bir kurum amirine..
Merhaba ediyor,
Ziyaretinde bulunuyoruz..
Sonra da laflıyoruz..
Konudan konuya giriyoruz..
……………………………..
Bir ara telefonu çalıyor..
Açmak konuşmak durumunda kalıyor..
Arkadaş onu fırsat biliyor..
Dönüyor,
Soruyor bana..
………………………………
Telefona odaklandı ya..
Oraya kilitlendi ya..
İşitmez duymaz,
Fark etmez anlamaz,
Ayıp olmaz diyor..
Nitekim öyle de oluyor..
……………………………..
Yahu Kemal bey neydi arkadaşın adı diyor..
Unuttum bir anda..
Kayboldu gitti..
Silindi aklımdan..
……………………………
Yeni tanışmışız oysa..
İlk değil, ikinci ya da üçüncü görüşme..
Biraz uzaktan..
Epey ıraktan..
…………………………….
Biliyorum ama..
Eminim..
Adını söylüyorum..
Mustafa diyorum..
Mustafa..
Doğru mu,
Yanlış olmasın gerçekten Mustafa mı diyor tekrar..
Evet evet kesinlikle Mustafa diyorum..
…………………………………
Mustafa diye konuşuyoruz sonrasında..
Mustafa..
Hep Mustafa..
Tereddüt yok yani..
Yanlış yok..
Hata yok..
Ayrılıyoruz bir süre sonra..
Geldiğimiz gibi dönüyoruz..
………………………………..
Ancak sonra..
Belki bir belki iki ay sonra..
Çıkageliyor Mustafa..
Ziyaretimize geliveriyor..
O kadar eminim ki..
Merhaba Ahmet bey diyorum..
Merhaba hoş geldiniz..
Nasılsınız..
Konuştuğumuz sürece hep Ahmet bey diyorum..
Öyle hitap ediyorum..
Tekrarlıyorum..
O arada hani ismi nedir demişti ya arkadaş..
Mustafa demiştim de emin misin yanlış olmasın demişti ya..
İşte o Mustafa diye hitap ediyor..
Ben Ahmet o Mustafa..
Hiç bozuntuya vermiyor genç arkadaşımız..
Mustafa’yım ben Ahmet de nereden çıktı demiyor..
Sanırım nezaketinden,
Zerafetinden,
Beyefendiliğinden..
.........................
Bendeki Ahmet fikri Ahmet’in ona yakışmasından..
Tam örtüşmesinden..
İsimle fiziğin bütünleşmesinden..
……………………………….
Gidiyor genç arkadaş..
Ayrılıyor..
Bizden uzaklaşıyor..
………………………………
Kemal bey ne yaptın sen diyor..
Mustafa dememiş miydin..
Adım kadar eminim dememiş miydin..
Ahmet’te nerden çıktı bu kez..
Adama hep Ahmet dedin durdun diyor..
………………………………
İşte şu mesele..
Yazının başındaki mesele..
Size de sorduğum,
Sizde de böyle bir durum var mı dediğim mesele..
………………………………..
Benzer bir durum geçenlerde de oldu..
Neyse ki çabuk toparladım..
Ömer’e Yaşar dedim..
Yaşar bey..
Oysa az çok samimiyiz de..
Zaman zaman görüşüyoruz da..
Kimi zaman bir araya geliyoruz da..
Neyse ki çabuk toparladım..
Bir anda hatırladım..
Bak yine yanlıştasın dedim..
Bu Yaşar değil Ömer dedim..
Hiç tereddütsüz Ömer..
Kesinlikle Ömer..
Kemal GÜL
10.02.2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.