BAHARIN SON GÜNLERİYDİ
Yaz,yavaştan hissetiriyordu kendini.
Ege’nin hengamesi başlamak üzereydi.
Bir adam ,Ege’nin en sakin beldesinde denize nazır bir restoranda, oturmuş, akşamı geceye uğurluyordu.
Rokanın şahitliğinde Rakısına balığı katık etmekteydi.
Gözleri, maviden laciverde dönen denize ve güneşin giderek kızıllaşan rengine takılmıştı.Çevresine öylesine ilgisizdi ki, Renklerin siyaha devrilmeye başladığında bile hala karanlık denize bakıyordu. Bir ara, bardakta ısınan rakısına buz istemek için dönüp garsonu aradı gözleri. O anda çaprazında yalnız oturan kadınla göz göze geldi.
Takıldı kaldı gözleri.Kadının beyaz teni floresan ışığı altında daha bir beyaz görünüyordu .Kızıl saçları ne de güzel tamamlıyordu yüzünü..Çok yaşlı değildi ,genç de sayılmazdı .Seyretmeye devam etti bir tabloyu seyreder gibi. Hepsi hepsi beş on saniye içindeydi bunları düşünmesi. Kısa bir film kadar uzundu.
Ne kadın ayırdı gözünü gözünden,ne de o kaçırdı gözünü. Çakırkeyfin rahatlığıyla gülümsedi.Kadın da hiç şaşırmadan gülümsedi adama.
Garson aniden gözler arasına girdi.
“Buz” dedi adam. Bir an Buz kesti ortalık.Garson buz’a gitti.
Adam döndü yine denize yüzünü.
Ufukta beliren bir çift kara göz hiç gitmedi gözünden.
Karamıydı sahi uzaktan mı öyle görünüyordu kadının gözleri, bilemedi.
Rakımıydı bu sıcaklığı veren yüreğine.
Göz ucuyla yokladı kadının masasını.Kadın oturuyordu bir yunan heykeli gibi.
Gidip yekten "iyi akşamlar" mı demeliydi. Yoksa "afiyet olsun" mu.Karar veremedi.
Kararlıydı ama;bu gözlerin sahibini yakından tanıyacaktı.
Etrafına bakındı kaçamak. Pek kalabalık değildi masalar. Cesareti arttı.
Bir yudum aldı rakısından.
Döndü kalktı, kadının masasına yöneldi.İki adımdı gittiği.”İyi akşamlar “dedi..
“Size de “ dedi kadın.
“Size katılabilirmiyim “ diye sordu adam.
“Neden olmasın “ dedi kadın.
Rakı bardağına uzandı, oturdu kadının masasına. Buz getiren garsona işaret etti taşınmayı.Garson derdest etti masasını kadının masasına. “Sağlığınıza” diyerek kadına doğru uzattı kadehini. “Sağlığa”dedi kadın.
Bardağı masaya bırakmadan “Sanki sizi yıllardır tanıyor gibiyim .Yüzünüz tanıdık biri ama çıkaramıyorum.Gözlerinize bakınca ayıramıyorum gözlerimi,hipnoza girmiş gibi “ dedi adam.
Kadın gözlerini ayırmadan hafif tebessümle “biliyor musunuz bende sizi sanki yıllardır tanıyor gibiyim “dedi.
Nerden olduğunu bilmedikleri tanışıklığa kaldırdılar kadehleri.
Sohbet geceyi uzatıp gitti.
Neler konuştular nerden konuştular hiç düşünmediler.
Bir ara elini tuttu kadının adam. Sıcacıktı. Kadın çekmedi elini.
Yüreği daha bir hızla atmaya başladı adamın.
Kadının yüzüne bir pembelik çökmüştü. Öylece durdular el ele.
Vakit nerde hiç düşünmediler
Oysa, Masalarda kimseler kalmamıştı.
Garsonların gözü üzerlerindeydi. Hadi artık , kalkın der gibi baktıklarını gördü adam.
Hesabı istedi. Kalktılar.
Sahilde yürüdüler . Havadan sudan konuştular bir süre.Sonra bir sürü akla eziyet konuda bir şeyler söylediler amaçsız sırasız.
Gecenin en ileri saatleri olduğunu ancak etrafta köpeklerin havlamalarından fark ettiler.En uzaktaki köpeğin havlaması bile ulaşmaktaydı denize.
Bir süre sonra,İyi gecelerleşip, Yarın için sözleştiler.
Adam, Kadını duvarı begonvillerle sarılı olan mavi kapılı bir eve bıraktı.
Döndü otele doğru yürümeye başladı. Düz bir çizgide yürümeyi denedi sarhoş olmadığını kanıtlamak istercesine kendine. İşte yürüyebiliyordu.
Peki ya bu yüreğindeki kıpırtılı sıcaklık neyin nesiydi. Yüreğine gelen kan sanki bir yerlerde ısıtılıp gönderiliyordu damarlarına.
Uyumasam bu gece diye düşündü..Kadının gözleri,elleri,saçları,dudakları,teni geldi gözlerinin önüne.
Bir görüşte aşık mı oldum yoksa diye düşündü.
Bir şarkı tutturdu. Otelden içeri girerken hala mırıldanıyordu.
Yatağa olduğu gibi uzandı. Gözlerini kapattı. Rüyasız derin bir uykuya daldı.
Ertesi gün birlikteydiler, daha ertesi,onun ertesinde de.
Çok zaman konuşmuyorlardı. Daha çok el eleydi ler. Bazen dudak dudağa. Buna aşk diyorlardı. Coştular. Yaşadılar. Çarçabuk geçti saatlerle günler
Sonra konuşmaya başladılar birlikteliklerinden.
Konuştukça,yaşadıkça farklar ortaya serildi.
Öyle farklardı ki kabulü mümkün olmayan.Veda zamanı ne de çabuk gelmişti.
Sarhoşlukmuydu yaşanan,aşk mıydı bilemediler düşünmediler.
Ayrı geldikleri yerlere ayrı döndüler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.