- 888 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SENİ HAM YAPAR BU ZİLLİLER
Ülkeyi yönetenler, ülke yetmiyormuş gibi, Dünya’yı da yönetmeye çalışıyorlar; Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyini “Sen kim oluyorsun!” sözleriyle eştirmekteler ve “Dünya beş’ten büyüktür.”demektedirler.
Ülkeyi yönetenlerin, Birleşmiş Milletlerin hangi şartlarda kurulduğunu ve kimlere hizmet ettiğini bildiklerini varsayıyorum. Zira kendileri bunları iyi tanır!
Bakalım! Dünya beş’den büyük müymüş?
2010 yılında Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan ve 181 Ülkenin Gayri Safi Milli Hâsılalarına (GSMH) göre sıralanmasından elde edilen verilere göre:
*Dünya GSMH toplamı 60 282 230 000 000 $
*Dünya sıralanmasında ilk 11 ülkenin: GSMH TOPLAMI:
38 223 437 000 000 $
-Dünya toplamının %62. 75’si eder.
1. ABD…………14 657 800
2. ÇİN…………….5 878 257
3. JAPONYA……5 458 872
4. ALMANYA....3 315 643
5. FRANSA ……..2 582 527
6. İNGİLTERE …2 247 455
7. BREZİLYA ….2 090 314
8. İTALYA……….2 055 114
9. KANADA……..1 574 051
10. HİNDİSTAN.1 535 966
11. RUSYA………1 465 079
…
18. TÜRKİYE………815 000
(NOT: Rakamların sonuna altı sıfır daha konulacak.)
*Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ülkelerin GSMH TOPLAMI:
(ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin)
831 118 000 000 $ -Dünya toplamının %44’Ü,
-İlk 11 ülke toplamının %70,2’si eder.
Bunlar, kimseye yedirmezler. Sana da “ YEDİRMEZLER!”
Yedirmedikleri gibi, Sezen Aksu’nun deyişiyle:
“ SENİ YERLER… YERLER… SENİ HAM YAPAR BU ZİLLİLER!”
AMAN DİKKAT!!!
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
Biraz tarih okursanız ebedi olan,gücü sürekli elinde tutan bir toplumun olamadığını göreceksiniz,Bugün ham yapılabilecekler yarın hap yapmayı öğrenirler..Korkularla yaşamak insanı da toplumu da yalnızlaştırır..Haklı davalarda susmak,sürekli susmayı da getirir.Neden sürekli korku?neden sürekli olamaz?90 yıllık cumhuriyette son yıllarda seslenmek,bağırmak neden tuhaf?Demek ki bazen sahip olduğun para değil,aldığın halk desteği de insana cesaret verebiliyor.Belkide en doğrusu bu değil mi?
Saygılar.
Kendini basit,küçük görme,korkma,tiksinme,asla olamaz,biz yapamayız gibi kavramlarla büyüdüğünüz için belki böyle düşünüyor olabilirsiniz...Unutmayın ki bir zamanlar Osmanlı hükmederdi...Onuda boş verin tarih yığınla ibretliktir..Ey gücü elinde tutanlar...! Bizim varlığımız sizin varlığınızı yüceltmektir..Her doğan parya size köledir...Gibi düşünceler büyüğün karşısında küçüğe ezberletildi.Ben de diyorum ki bazen para cesareti ve asaleti yok edemez duruma gelir...Birazda cesaret penceresinden bakmayı deneyin..Kıyası da iyi yapınız.
Saygılar....
Onlar herşeyin fakındalar sayın Güçlüer. Her yaptıkları eylem son derece bilinçli. Bu bilinç sergilemesi, yalnızca Türk halkına karşı güç gösterisi, göz dağı verilmesi amacını taşıyor. Aslında, Mısır da, Suriye de, bunların umurunda değil. Bütün çabaları Türkiye de; vazgeçilmez - değişmez güçlü bir iktidar olduklarını kanıtlamak. Bunu kanıtlama olanaklarının sınırlı, şüpheli, hatta pamuk ipliğine bağlı olduğunu onlar da biliyor. İŞTE BÜTÜN KORKU ORADAN GELİYOR.O korkudur bunları insanı şaşırtan çılgınlıklara sevk eden. Aslında halka DİN - İMAN diye yutturmaya çalıştıkları sahte inanç kurgusuna kendileri de inanmıyorlar. Ama o kurguyu, gerçek olmayan dindarlığı bir afyon gibi saf, zavallı, az gelişmiş, ya da hiç gelişmemiş, halkın kafasına işlemeye çalışıyorlar. Bunda kısmen de başarılı olmuşlar. İşte bütün korku, o başarılarını kaybetmemek. İnan değerli dostum bunca mezalimin, ortalıkları ateşe vermek pahasına da olsa, can havliyle her yana saldırmalarının nedeni budur.
Yoksa onlar bilmiyorlar mı, ABD nin de AB nin de ve diğerlerinin de bu "bağnazlığa, yanızca paraya, yobazlığa tapan,makam düşkünü, kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmeyen", firavun yapılı sahtekarların, adam yerine konmayacağını. Bal gibi biliyorlar. Ama saklı hakaret ve aşağılamaları, halkı aldatmak pahasına, kabulleniyor, " kendilerine itibar ediliyormuş" gibi gösteriyorlar.
Bütün oyun - düğün bizim başımızda. Kıyameti ülkemizde koparacaklar. Hiç olmadık kadar, tehlikelere açık bir duruma geldik. İşte bu nokta da insan soruyor kendi kendine: daha doğrusu soranlarımız ne miktarda, çoğunlukta mı? Biz ne yapıyoruz? Bu denli suskunluk, bunların yarattığı suni baskının sonucu olabilir mi? bu baskıların katmerleşerek, daha da boyutlanmasına meydan verilir mi? İşte vatanseverleri derin- derin düşündüren bu duygudur sanırım. Sanırım biraz da fazlaca tevekküle kapılıyoruz biz. Düşmanca bir tutum ve saldırı, ülkenin nadide kurumlarını bir bir ele geçirip, çürütüyor ve çöpe atıyor. Böylesi bir durumda 76 milyonluk Türk halkının yapabileceği hiç bir şey yokmudur? Bun düşünmek bile akıllara büyük zarar.
Sizi sevgi ve sayılarımla kutlayıp selamlıyorum dğerli dost sayın Bekir Güçlüer. Kemal Polat
kempol tarafından 8/27/2013 5:13:57 PM zamanında düzenlenmiştir.