büyük sekiz. geçmişte bir yerlerde siyah bir perşembe sonrası o uykulu şehirde uçtu balonlar her fırtına sonrası yenik hep aynı gri bir ben ve donuk elleri solgun gümüşi rüzgâr alıp başını giden darmadağın som sarısı kelebekler sorgusuzca o hiçbir yerin ortasında ve inançla zorda ya da kolayda doğmamış olanın gölgesinde arınıyor renkler uykusuz -dirliksiz çıkmak kendinin dışına gerçek veya gerçek üstü her köpüklü vaade kapalı bakıştı kendine gizli ruh kıyılarına tecavüz eden şarkılar çifte teslimiyet dönen sesimde rüyalı ışığa sarıldığı iklimsiz bir ben ve bak hadi bak bana yaşıyorum halen içte ve dışta yalanlarla sürüklenen döngüsünde biri ölene kadar oyalanıyor boşluk ruhum afrodizyak patlaması kilitli dişlerinde büyüdükçe gözbebekleri heyy dur bekle kanatları bende kalan kutsal Meryem sisler içindeyim gitme çiğniyor ağız boşluğu dudaklarımda dişsiz bir masum gülümsemesini cesedimin üzerinde ayak sesleri dikildi kalktı sabah yıldızı gece oldu ve gördü kuzgun saçlı kırık eskimiş oyuncağı |