iki uçKimileri aydınlıktan Kimileri karanlıktan uzaklaşır Sezemediklerine aşkları... Sokaklar her adımda bir adım daha uzaklasır varlığından Isık yavaşca yitip gittiğinden gözbebeklerin bi kat daha büyür nefesinden Bir bakmıs gölgen, solukların gec kalmıs düsüncelerinden.. Hissetmek kacışı... Yitip gidebilmek iki uç arasıda... Ruhun kaçabilir mi öyle Savasabilir misin aydınlığın ve karanlığın kalelerinde kendine karşı Aynalara dönmüşken bakışların dolu dolu kapılmısken dilini bilmediği bir sarkının uzaklardan dudaklarına hafifce dokunan ezgilerine.... Avuçlarında özlem taneleri... Düşününce, kar taneleri gibi bembeyaz renginden, kapkaranlık soğuğundan... Taşıyabilir misin her taneyi Korkarmısın üşümekten yağmura yenik pencerelerin ardında... Sonunda güneş açacak dese biri... Korkarmısın inanmaktan... Bir gün gelsin! Fildisi kulesine saklanmıs yorgun bedenin Tanrının bahçelerine saçsın Avuçlarındaki saklı hazineni... Altın altın dağılsınlar toprağına... Gelecek bahara büyüsün düşlerin.. Görmek istemez mi denizler gibi yılgın gözlerin Yüreğine sordun mu hiç? Dokunmak istemez mi avuçların Tanrının parmaklarına.... Bilmek istemez mi Sevgi onun parmak uçlarında.... Bir büyü o, uzaklardan aydınlık ve karanlığın ortasında... İki uç arasında... |