TUTUNMAK
derin gözlerine bengisular sürülen akşamları,
Belkıs’ları tahtlarından ederdi güneş. heyulalar koparırdı yıldızlar, sesinden. ağlamanın kederi paylaşılırdı son kez. bulutların gözleri gerilirdi, seni anmaktan, yalnız seni seyre dalardı, akşam... ellerin; yüzü yaşmaklı kadınların elleri kadar güzelken, yüzün; çapa yapan, iki büklüm yaşlıların, fakir tırnakları kadar hüzünlüydü. bir parça kuru ekmeği suya banan , köylü kızı kadar mutsuzdun. mutsuz; çünkü köylüler bilir ancak , fakir kalmışlığın iri gözlerindeki hüznü. bir de sen bilirdin , hastahane koridorlarını dolduran kalabalığın , sessiz tınılarını. yada ağlamaklı, hırçın, yalın korkuluklarını. bir de yüzü karanlığa bakan, sert ellerimizin, yumuşak dokunuşlarının yırtıcı sadeliğini. salt, dönüp bakıyorken zamanın aşınmışlığına, bird e şairlerden dinlemeliydik oysa, onların. fabrika gürültülerine karışan, yırtınan seslerini, kafesteki kuşu uçuran çocuklar kadar sevinmeliydik..... |
yumuşak dokunuşlarının yırtıcı sadeliğini.
salt, dönüp bakıyorken zamanın aşınmışlığına,
bird e şairlerden dinlemeliydik oysa,
onların.
fabrika gürültülerine karışan, yırtınan seslerini,
kafesteki kuşu uçuran çocuklar kadar sevinmeliydik.....
HARİKA BİR ŞİİR OKUDUM SAYFANIZDA KUTLARIM .