Ateş böceği(m)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir nedir ki, şairlik neye yarar
Varsın olmasın kafiyeler, uyaklar Yırtarım kağıdı, kırarım kalemi Yeter ki sen gel benim şiirim ol yar -Güz yorgunu- Bana biraz sen getir Seni anlat ama hiç konuşmadan Ilık bir meltemin yamacında durup göz kırp kalbime Gülüşün rengini hangi çiçekten aldıysa Dudaklarım yalvarsın o çiçeğe. Hasretinle yanarım ayrılığın kıyısında Aldanırken yosun tutmuş nazarlara Gölgen yansır dilenci bakışlarıma. Ölüm düşüncesinin ruhumu sardığı dakikalarda Veremeyeceğim hesapların korkusuyla Sana koşarım Girip yıkanmak isterim O cennet fışkıran pınarlarında. Sen gelirsin bazen Ve kuşlar peşinsıra Karanfil kokusu birde yanaklarında Şimşekler gezinir saçlarımda, korkarım Hangi gezegen olur bilmem gözlerin Bakarsın Un ufak olmuş dağlarıma. Sonra gidersin Tüm evreni de katarak yanına Biraz çilekeş avuntu Biraz da karanfil kokusu bırakarak avuçlarıma. Gururun delikanlı hamallığını rüzgarlayıp Dağlara savuruvermeli Diyebilmeli aşkın yanık vuruşlarına Yaşanacaksa yaşanacak olan zaten bu değil mi? Konuştukça azalıyor güzelliğim Dalından düşen bir yaprağın kederini yaşıyorum Her defasında belli belirsiz bir cümlenin peşine düşüp Yanıyorum. Yokluğuna açık bir yanında duruyorum hayatın Birde o ılık rüzgarla varlığın değmese yüzüme Bile bile kıyametim olacak Kendime sapladığım bu kaçamak ağrı Dışımdaki devasa kalabalık Sensiz, içimde tek yine. Ne çok şey dışlıyor beni sen olmayınca Sesim bir gölgenin rengine bürünüp Sana beni soruyor Ey doğarken ruhuma üflenmiş adresim Beni bana bırakma Zaten daracık yollardan ulaşıyorum Senin çıkmaz sabahlarına. Gelir misin defne ağaçlarını yollarına düşürsem? Yada suların serin yatağına gizlensem? Yolcu edip kışları, baharları kapına getirsem? Sen, her gece gökten bana ışıldayan suret Bir kere bak Yeni açan güle benzesin yüzüm Nefesini kulağıma değdir hadi Yoksa şu ellerimde tuttuğum avaz Senin değil mi? Zamansız zannettiğin zamanların en güzelinde Şimdi Filizlen aç hele bir de Gövdene can taşıyan toprak olmazsam Toprağın bağrında can olayım ben de. Her gölge kendi varlığının esiridir Korkma aşikar et kendini Zaten bütün çiçeklerin korkusu Alt tarafı vakitsiz bir kırağı değil mi? Ey rüyalarımın duvaksız gelini Yüreğimin coşkun denizi Mavilerim tükendi seni beklemekten Kurşuni sarmaşıklar iyice sarmadan benliğimi Eteklerine düşebilseydim keşke Bütün dertlerim biterdi Gecelerimi aydınlatırdı ateş böcekleri. Bir somun ekmek gibiyken gece Önümde diz çökmüşken zaman Ve adı deliye çıkmışken sevdamın Aya yasla yüreğini, dolunay ol, beni bekle. Çokluğunu, kadim yokluğuna ekle Bir çığ ol, ak önümde, ömrümde Bembeyaz bir güvercinin kanatlarında Süzülelim senle ölümsüzlüğe. |
içten selam saygılarımla