DUDAKLARIM BİR ÖMRE SU'SSUNSaçlarıma tel tel düşen aklarım gibi bilgeliğimi yoldum , uğraksız bir yol kenarına bıraktım . Yolun sonu "Gesi bağlarında üç top gülüm var.." Yolun sonu koptu kopacak kıyamet . Fırtınası , karı , boranı içimin . Gövdeme dilin hançerin ağır ağrıları saplanır . Gözlerim kapandığında sinekler ve karıncalar duaya durur . "sineklerin tanrısına". Düşürdüm yüzümü, yalnızlığımın alnıma yazılmış suskunluklarını , ovdukça alaz alaz kanayan avuçlarıma . Sordum hep öncesi ve sonrasıyla , tamamlanmamışlıklarıyla , yetinmek miydi mutluluk kısmet deyip ; Niche gibi "Zerdüşt böyle buyurdu" inanmışlığına kanmak mı ? Yoksa... yoksaymalarımda gizli neler var... Su gibi akan günlere mi ağlamalı dalıp seyrine suyun . Günlerin gergefinde ilmek ilmek işleyen zehir zıkkım yalnızlığa mı. Var git ayın şavkı , geceye küsmüş tenimi aydınlatamazsın. Eteğinde sevdalandığımız yakamozlar da anlamsız gayrı . Kaç gecenin hesabını kattım katık edip sürdüm acılarımın akrebine. Yenilen bendim hep yelkovanla savaşımda . Karşımda durup bakanlar acı bir gülümseme iliştirdi Don Kişotluğuma. Bir avuç yoksulluk olup aktım, pazarlıksız sevmelerin seline kapılıp kaybettim yolumu . Boynumun büküklüğünde gözüm yaşında alıp abdestimi , kadim sevenlerin yürek akıtı dervişan sancılarıma anlık bir uzaklıktan yarenlik edecek . Sancılarım karanfil kokulu . Yolum , yoldaşım gecenin en onulmazına sırtındaki yüke umut bağlamış kaçağın tedirginliğinde bu gün değmemiş gecelerde . Bir ses değil bin sensizlik böler geceyi . Her sensizlik ömrüme vuran bir tırpan. Kadife gülüşüm , alazyanım , heybemdeki azığım, sevdaya son meteliğim . Bana bozkırın kokusuyla gel . Cebinde yarındalık iki buğday tanesinin hatırıyla gel . Sen bana gönül dergahında kavrulmuş sevdanla gel . Gönlünün hatırına kırk yıllık ömrümü derip, acılarının kimsesizliğini kahve gözlerimle mühürlerim , gül kokulu rahlesinde bakışkarımın . Bilmediğim bir yerden başlıyor kendine küs manzaralarım . Bilmediğim bir yerden başlıyor deniz . Oysa yüklemi olduğum acıların öznesi çok bilindik ... Sarı bir sonbaharın , kızıl devrimindeyim . Sensizliğin firkatında örselendim . Sen sokağında diz beni kurşuna Dudaklarım bir ömre su’ssun . Gece soğuk sensizlik gibi...Bursa |
Gel otur yanıma hallarımı söyleyim
Halımdan bilmiyor ben o yari neyleyim
Siire katık devamında seninle canim
Kader deyip katlanmakmıydı yoksa boşa giden yıllara diyip yanmakmıydı
Ve içten sesleniş düşüyor yüreğe gel
Cebinde
yarındalık iki buğday tanesinin
hatırıyla gel .
Sen bana
gönül dergahında kavrulmuş
sevdanla gel .
Gönlünün hatırına
kırk yıllık ömrümü derip,
acılarının kimsesizliğini
kahve gözlerimle mühürlerim ,
gül kokulu rahlesinde bakışkarımın .
Yanlıızlığında demlenmiş şiir
bir yudum sevgiye
Yine güzel hemde nasıl
Canim tebrik ederim ve tesekür ederim doyumsuz guzelikteydi
Ğünüme sectim layık olduğu yerde
Larmina tarafından 9/19/2023 8:32:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Larmina tarafından 9/20/2023 10:44:58 AM zamanında düzenlenmiştir.