Geriye
bir çay molasında kaldı anılar –az da olsa-
bir demet yasemin kaldı senden geriye her tanesinde bambaşka sözler kaldı… gitmeye karar verdiğin anın verdiği iç acıtan bir his kaldı biraz da… gül diye söylenen sözler kaldı ve gülüşünden bir parça kırılıp düşen bir yüz… kuşlar kaldı göğün dördüncü katından kanat çırpan, kanat çırpıp da tatlı bir rüzgar ile içimizi ısıtan… ve yine kuşlar kaldı birbirlerine aşk edip de gıptada bırakan… biçare adımlar kaldı şehrin ortasında ne yana gitse batacak dikenleri, gülsüzlük diyarının… hangi yüze baksa ayırt edemeyecek gözler kaldı seninle meşgul bir zihnin duvarında asılı fotoğrafınla. geride nelerin kaldığını düşünme sen; bu şehrin tel örgüleri içinde bir ardıç kuşu hasretle selamlıyor seni… |