Gül
Karaya Mayalanmış Kaderimiz
Baharlar firari iklimimizden Hazanı zerk etmişiz canımıza Umutlarımızın bahara boyadığı Kara delikler beslemişiz Ruhumuzun tenhalarında Kaç türkü salmışız Kaç gecenin koynuna Gözlerinin buğusunda arınmış Hayallerimizi bulsun diye Zaman dökülüp gitmiş Dibi delik kumbaramızdan Umutlar tarife koymuş yüreğimize Yanlış iliklenmiş mazimiz üzerimizde Hayali bir kanca atıp kaçan trene Sürüklenip durmuşuz kaç vakit yerlerde Öğrenemediğimizi öğrenmişiz Anlayamadığımızı anlamış Bilemediğimizi görmüş Göremediğimizi bilmişiz sonunda Karaya mayalanmış kaderimiz Sevdamız gibi Başöğretmen hayat Karatahtasında öğretmiş Kara sevdayı bize Kelime kelime burulup girmiş Günahsız yüreğimize Yürek ki içten sürmeli zından Yeri gelir Bizi bile almaz içeriye Karaya mayalanmış Kaderimiz Aynaların sırrında kalmış gözlerimizin ışıltısı Dumansız Cehennem bizimkisi Yanmaya da sönmeye de doymuşuz Her kül olduğumuzda yeniden Aleve müebbet yemişiz Biz bahar demişiz hazana Vefasızlığa hikmet-i yâr Yaraya yardan yadigâr demişiz Gelmeyişine nazdan demişiz Çöle bağ demişiz, bostan demişiz Dikene gülün demişiz Ve sonunda güle... Elin demişiz Ne diyelim?… Sağ/olsun yârimiz… |
Aynaların sırrında kalmış gözlerimizin ışıltısı
Dumansız Cehennem bizimkisi
Yanmaya da sönmeye de doymuşuz
Her kül olduğumuzda yeniden
Aleve müebbet yemişiz
çok etkileyici bir şiir, teşbih sanatı konuştu şiirde, güzel dizelerle güzel anlatım, güçlü kaleminizi kutlarım bir kez daha ,saygılarla