ÖLÜMSÜZ AŞKLAR (15)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu mahkeme faslı da nereden çıktı acaba? diye merak eden siz değerli şiir dostlarım, bu şiirimle birlikte Ölümsüz Aşklar serisinin 11 ci ve 14 cü şiirlerini de okurlarsa, konu daha iyi anlaşılmış olur. Çok şükür benim mahkemelerle falan işim olmadı. Sevda Mahkemelerinde oldu ama.. :) Ölümsüz Aşklar serisinin 3 şiirinde de olaylar mahkemede geçiyor. Okuyanlar sıkılmasın diye konulara komedi tarafından baktım.
Ölümsüz Aşklar serisini devam ettirip ettirmemek konusunda kararsız kalsam da, belli mi olur, seriyi devam da ettirebilirim, burada da noktalayabilirim. Hakim Bey emekli olduğuna göre, her zaman böyle babacan, sevecen hakim de karşıma çıkmayacağına göre, ben de mahkemesiz ölümsüz aşklara yol alırım şiirlerimde. Şiirlerle kalın, kendinize iyi bakın... ’’Bismillahirrahmanirrahim, nerden çıktın sen evladım? İyice umudumu kesmiştim, öldü mü kaldı mı, kurda kuşa yem mi oldu acaba?" demiştim. Hatta celp filan gönderdim, bulamamışlar adresinde.’’ ’’Merdivenlerden çıktım Hakim Bey amca. İşleriniz çoktur deyip, uğramamıştım.’’ ‘’Doğru bildin deli oğlan. Başımı kaşıyacak vakit yok. Parayla adam tutacaktım kaşısın diye. Ona bile ayıracak zamanım yok.Bakamadım daha dosyana.’’ ‘’Dosyam filan yok hakimim. Dağlardan kekik topladım, afiyetle içersiniz." ‘’Neler yapıyorsun görmeyeli? Devam mı şiirlere?’’ ‘’Şiir hayat tarzım hakimim, yazamazsam deliririm.’’ ‘’Ulan bu zaten iyi halin, iyi, iyi oku da dinleyeyim. İki dakika zamanın var, sırada başka dosyalar var.’’ ‘’Afedersiniz hakimim, uzatmaları mı oynuyoruz, iki dakkada şiir miir okumam. Emeğin bedeline fiyat da biçilmez, süre de verilmez.’’ ‘’Benimle pazarlık yaparsın haaa! öyle mi?" ‘’Hakimim, kafayı iyice sıyırmadan ricam olur, zaman ayır kendine. Dağlara çık, yürüyüş yap, doğada gez. Bitmez milletin dava işi.’’ ‘’Delisin melisin de, açık sözlüsün, ulan sana kimse kıyamaz beee!’’ ‘’Kıyma filan dedin de hakimim, altınla yarışıyor, ayda yılda yeriz.’’ ‘’Tamam, tamam, sana da bir şey demeye gelmiyor.’’ ‘’Hakimim sen aşık oldun mu hiç ömrü hayatında?" ‘’O nasıl bir şey ki, en son kitaplarda okumuştum, bir de senin şiirlerinde geçiyordu.’’ ‘’Gördün mü bak! Bir aşık bile olamamışsın. Aşık olmayan, sevgi nedir bilmeyen adamdan hayır mı gelir? ’’ ‘’İleri gittin ama, kaşınıyorsun galiba.’’ ‘’Sizden geçmiştir hakimim, başınızı kaşıyacak zamanınız yokmuş ya.’’ ‘’Deli oğlan, sevgi filan dedin de, vardı lise yıllarında bir tane. Mektuplaşırdık, o zaman nerde teknoloji? Cevap gelesiye bir hafta geçerdi. Ona mektup yazmaktan dersi filan asmıştım. Gecemde o, gündüzümde o. Tabi ben gençlik çağında bir baltaya sap olamayınca o doktor oldu, zengin birine vardı, Bir ben varamadım ona. Unutmak için de okumaya verdim kendimi.İşte bu gördüğün hakimlik cübbesini giydim, ama bir yerim hep eksik kaldı.’’ ‘’Üzülme hakimim, depreştirme içindeki acıyı.’’ ‘’Acı mı kaldı bende, hissiz, duvar gibi bir adam oldum çıktım. Tövbe ettim, evlenmedim bir daha da.’’ ‘’İyi etmişsin hakimim, bari şiir yazsaydın, açılırdın." ‘’Yazmaz mıyım deli oğlan, gönlüme yazmışım, kırk yıl oldu.’’ ‘’Hakimim, emekliliğini iste, zaman ayır kendine. Dört duvar arasında per perişan ölüp gideceksin.’’ ‘’Doğru söylersin deli oğlan. Yazayım hemen emeklilik dilekçemi. Ettireyim yukarıya havale. Şu dakikadan sonra cübbemi de çıkardım mı, dokunma keyfime. Bundan böyle şair ceketimi giyeceğim, benden bu kadar.’’ ‘’Büyüksün üstat, haydi çıkalım. ‘’ Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 31/03/2017, Isparta |
Katı yürekli hakimi,şiir yazmaya özendirmek,yönlendirmek ulvi bir düşünceydi.
Bakalım o katı yürekli hakimden,sonuçta naif yürekli bir şair çıkacak mı?
Kutlarım engin yüreğinizi,sevgimle,saygımla,esenlik dileklerimle.