Muhteşem koltuğunda Abdülhamid... Kılığı, siyah renkli ve gayet basit bir setre-pantolon... Hafif yatık fes... Kolalı dik yaka ve siyah kıravat... Sağındaki koltukta Osmanlı Yahudisi... Solundaki iki koltukta da birinci ve ikinci Yahudiler... Yahudiler İstanbulinli ve açık başlı... Osmanlı Yahudisi dolgun bıyıklı ve matruş... Öbürlerinden, baştaki, kıvırcık top sakallı, yanındaki de uzun siyah s..»»
"Aç Kurtlar", Yılmaz Güney`in askerlik yaptığı sıralarda Muş`ta çekilmiş "Seyit Han"dan sonra yönetmenliğini yaptığı ikinci film olması bakımından önem taşır.
1968 yılında çekimi tamamlanan film, aynı yıl Film Kontrol Komisyonu (Sansür) tarafından tamamen reddedilmiş, bu nedenle bugüne kadar halka gösterilmesi mümkün olmamıştır.
Yılmaz Güney`in ünlü üçlüsü Ağıt, Acı ve Umutsuzlar, 1971 yılında yapılan Adana Altın Koza Film Festivali`nin bütün ödüllerini toplamış; "Ağıt", bu festivalde, en başarılı film, en başarılı yönetmen, en başarılı kameraman, en başarılı aktör ödüllerini almıştı. Böylece Yılmaz Güney`in, "Çirkin Kral" döneminden sonra, "Umut"la başlayan ikinci dönemi, en verimli yılına ulaşıyordu.»»
Aşk ve Ölüm Senaryoları, filme çekilmiş Hanım`ın, İki Yabancı`nın, Köpekler Adası`nın ve henüz çekilmemiş Elveda Burgaz`ın senaryolarını bir araya getiriyor. Farklı kültürler, farklı bireyler ve birbirinden farklılaşmış "aşk" ve "ölüm" kavramları...»»
Çağan Irmak`ın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşli..»»
Dedim ya Tanrıyla konuşuyordum. Ama şimdi konuştuklarımızı herkese anlatabileceğimi söyledi, (seyirciye döner) Hepinize...
Anlatacaklarım var! Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek. Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için ya da belki sadece ama sadece anlatmak için... Sen anlat dedi Tanrı bana, anlaşılsın diye değil, hiçbir mükafat beklemeden anlat...»»
... Yusuf Kenan Işık'ın "Bebek Uykusu", kentsoylu bir kızla, kırsal kökenli bir delikanlının evlilik tabanında, düşsel bir atmosfer içinde, yüzyılların birikimi olan Anadolu kültür kalıtının, kent kültürü karşısında onurlu bir direnişle, hiç bir eziklik duymadan saygın kimliğini korumasının ustaca yazılmış bir öyküsüdür.
(Arka Kapak)
»»
Güngör Dilmen Ben, Anadolu adlı bu oyununda üç farklı dönemle - Eskiçağ, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi - Anadolu'yu anlatırken, bu topraklarda yaşamış ve yaşayan kadınları anlatıyor. Anadolu kâh Tanrıça Kübele olarak çıkıyor karşımıza, kâh Nasreddin Hoca'nın karısı, kâh Halide Edip, kâh bugünün bilinen kadınları... Her kadının kişisel öyküsü, karışıyor Anadolu'nun öyküsüyle. Ve Anadolu kadın oluy..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.