Her caddesinde, her sokağında bir-iki gazete ve dergi idarehanesinin bulunduğu Cağaloğlu ve onun kucağındaki Babıâli artık yok. Gazetecilerin iç içe yaşadığı bölgede şimdi halıcılar, hediyelik eşya satıcıları, kafeler var. Boyunlarındaki fotoğraf makineleriyle hızlı hızlı yürüyen, koşan gazetecilerin yerini, turist rehberleri aldı. Babıâli, yaşlı belleklerde bir hâtıra olarak kaldı. Gençler ise,..»»
Fakat en sonunda A. dayanamadı, yüzü allak bullak oldu ve dedi ki, "Ben onların altına yatmayıp kendimi onlara düzdürmeseydim, hayat beni düzecekti! Sen olsan hangisinin altına yatarsın?"
Sustum, sustum... Sonra gözlerim yavaşça uzaklara kaydı ve orada, uzaklarda bir yerde, bozulmamış bir dünya aradım. Irzına geçilmemiş kadınları; hayattan tokat yememiş, namussuz heriflerin altına yatmamış, b..»»
"Gitmek! Gerçek bir sebep olmadan, eğer sadece olup biteni görmek istiyorsan, heyecan uyandırıcı hiçbir şey olmasa bile Bağdat sokaklarında durmadan ilerlemek... Korku içinde, ölü bir şehir, bir şehir ki insanları dışarı çıkmaya cesaret edemiyor, neye benzediğine bakmaktan usanmıyorsun. Bu şehirde ilerlemek, gözlerinin önünde yaşanan gösteriyi, sinemalardaki gibi büyülenerek izlemektir. Tek fark..»»
“Türkiye’de şu an ‘yetişkin otistikler’ tarafından yazılan kitaplar yok. Türkiye’deki otizm hakkında yaptığım araştırmamda anladım ki; Türkiye’de tanı konulmuş ve bilinen yetişkin otistikler de yok. Öte yandan, eminim ki Türkiye’de yetişkin otistikler var; ancak bunu ya bilmiyorlar ya da bunu kendilerinden saklıyorlar. Bu kitapla dünyaya ve bütün insanlara çektiğim zorluklar hakkında sesimi duyurm..»»
Özdenören okuyucularına alışık olmadıkları tatlar sunan bu kitabında; kendi ben'inin dolayımından geçerek hayatı ve ölümü ve insanın hayatla ölüm arasında yer alan çeşitli veçhelerini anlamaya çalışıyor. Korku, zaaf, yalnızlık, kıskançlık, suç, ceza, kibir, rüya, tövbe, aşk, saadet ve savaş... kısacası hayat ve hayatın zenginliklerine şahsi tecrübeleri ışığında bakmayı deniyor.
(Tanıtım Bülteni..»»
Bilmem ki, aslında dost ve ikiz yaradılmış, şu tamamlayıcı madde ile mananın ne diye arasını açar, açar da kimsenin edemeyeceği düşmanlığı kendimize ederiz? Bu alemde, kendi kendinin cahili olana, kendinden büyük düşman, kendi kendini bilene de kendinden sadık dost var mıdır?
(Arka Kapak)
»»
"(...) Yaşam boyunca yaptığımız, gördüğümüz, ya da duyduğumuz her şey, o zaman diliminde bir belge değeri kazanmaktadır. Çoğu zaman kaydedilmeyen, yazılmayan, "nakledilerek" zaman içinde değişime uğrayan, hatta giderek unutulan bu yerel bilgi, aslında "Yerel Tarih"tir.
(Önsöz'den)
»»
Virginia Woolf öldüğünde, ardında kendi elyazısıyla doldurulmuş 26 defter bıraktı. Woolf 27 yıl boyunca bu defterlerde, neler yaptığını, kimleri gördüğünü, özellikle bu insanlar hakkında, kendisi hakkında, yazdığı ya da yazmayı umut ettiği kitaplar hakkında neler düşündüğünü neredeyse kesintisiz denebilecek bir şekilde kaydetti. Bu defterlerde, yazmakta olduğu ya da gelecekte yazmaya niyetlendi..»»
Gerçek bir Bodrum âşığı Nedim Göknil, Bodrum'un bir doğa cenneti olduğu günlerden kirlenmiş bugününe dek anlatıyor bu kasabayı. Sokaklannda gezerken sadece İstanbul'daki büyük mağazalann şubelerini görenler, koylarında çirkin sitelere gözleri takılanlar, elektriğin saatlerle verildiği, incir kokusunun tüm sokaklara sindiği hanların gerçek han, evlerin taş olduğu günlerini unuttular Bodrum'un. Oy..»»
"Primo Levi", 11 Nisan 1987 günü intihar ettiğinde altmış sekiz yaşındaydı. Bir kentsoylu Yahudi olarak iyi eğitim görmüş ve kimyacı olmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi toplama kamplarına gönderildi. Kendi deyimiyle, talih sonucu, gerçekte ise Alman hükümetinin yok edilmesi gereken tutukluların ortalama ömrünü uzatmaya karar vermesinden sonra hayatta kalabildi. Yahudileri, Çingeneleri ve muhal..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.