Necip Fazıl Şiirlerine Senfonik Beste

Sanatçı Uğur Işılak, ’’Üstad Senfonisi’’ albümünde, Necip Fazıl Kısakürek’in, ’’Sakarya Türküsü’’, ’’Canım İstanbul’’, ’’Zindandan Mehmed’e Mektup’’ ve ’’Anneciğim’’ gibi en sevilen eserlerini senfonik tarzda besteleyerek, bir araya getirdi.

Işılak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ’’Üstad Senfonisi’’ projesinin, yaklaşık 10 yıldır hayalini kurduğu ve üzerinde durduğu bir çalışma olduğunu belirterek, ’’Aslına bakılacak olursa, üstadın şiirlerinin müzikal bir formata ihtiyaç duymasından ziyade, müzikal yapımızın üstadın şiirleri ile kalite çıtasını yükselteceğine inandığım için böyle bir projeyi zaruri gördüm’’ dedi.

Yeni neslin, Necip Fazıl ve çağdaşları ile çok fazla ilgilenmediğine, şairi anlamakta zorluk çektiğine şahit olduklarını ifade eden Işılak, şunları söyledi:

’’Sanatsal, ruhsal ve estetik açıdan insanı doyuran, iç feryadın sesini duyuran ve adeta gönlümüze davetsiz bir misafir gibi buyuran bu şiirlerin, 21. yüzyıl insanı ile en pratik yoldan buluşması gerekiyordu. Bir ozan ve müzik adamı olarak, bu pratik yolun doğru bir beste ve iyi bir yorumdan geçtiğine inanıyorum. Bu projede de riayet ettiğimiz en önemli mesele uyum içinde bir duyum tılsımının yakalanmasıdır.’’

Işılak, bestelenmeye uygun olan şiirleri 3 yılda tespit etmeye çalıştığını, stüdyo aşamasında ise zengin bir müzikal yapı ve geniş bir orkestrayla projenin gerçekleştirildiğini kaydetti.

Böyle bir yükün altından kalkabilecek tecrübeli ve kabiliyetli isimleri bir araya getirdiklerini dile getiren Işılak, 10 eserin, 6’sının müzik yönetmenliğini Turhan Yükseler, diğer eserlerin müzik yönetmenliğini de Osman İşmen’in üstlendiğini vurguladı.

Bestelenen şiirler arasında; Sakarya Türküsü, Anneciğim, Canım İstanbul, Zindandan Mehmed’e Mektup gibi bir çok sevilen eserin yer aldığını bildiren Işılak, şöyle konuştu:

’’Bu projenin yaklaşık 60 kişilik bir orkestra ile konserleri yapılacaktır. Bir çok büyük şehirde bu konserleri devam ettirmeyi düşünüyoruz. Hani üstat bir beyitinde der ya; ’Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar, onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.’ Tıpkı buradaki muhteşem tespit, teşhis ve teşbih gibi üstatta adeta eriyen ruhumun kalıbını mısralar halinde yazdığı şiirlere kondurmuştur. Mana ile maddenin; somut ile soyutun, kemiyet ile keyfiyetin ahenk içerisinde raks edişinin bir remzidir üstat şiirleri. Bestelenmeye layık olan her şiiri bestelemek isterim, lakin bu işe ömür vefa etmez.’’

Kaynak:haber7.com