Elfida Kitabı - Elfida Kitapları

“Et, kemik değilmiş insanı insan yapan; sevgi mana getirirmiş varlığa. Bense şimdi yabancı bir denizde yüzme bilmeyen tayfa gibiyim. Kimse çığlığımı duymayacak. Sezar’ın kılıcı üzerinde çıplak ayak yürüyorum, ince bir tını zerk ediyor ismimin her harfi, kadınlığımı sorguluyorum. Ah bu hayat! İçeriden dışarıya söküp koparıyor her zerremi. Ah bu insan! Düşündürdükçe kendini her bir yudum kahvede şek..»»

Onur Kaplan'ın beklenen kitabı çıktı! Senin yürüdüğün yollarda, yürüdüğün ben olabilmek için. Artık bir hikâyem var, yontulmuş kayaların arasından delice çağlayan bir damlada boğulduğum. Sana çehresini henüz tanıyamadığım bir balığın karnından sesleniyorum. Burası karanlık ve ıssız bir yer. Ve ben karanlıktan çok korkuyorum. Dostça bir el uzatıyorum; senin hikâyende sana ayakkabılarımı sunab..»»

Kadın erkekten üstün müdür? Erkek evin reisi midir? Pembe “kız” rengi midir? Kadınlar saçlarını kısa kestiremez veya erkekler etek giyemez mi? Kim/ler koydu bizi bu tabuların içine? Ne ara bu kadar şartlandık? Ne ara birbirimizi dışlar, yadırgar olduk? Kimin üstün olup olmadığını tartışmak yerine el ele verip her sorunun altından kalkamaz mıydık? Ben, kadın mı erkek mi üstündür bile..»»

Birkaç mahallenin elektrik ihtiyacını karşılayan dağıtım trafosu atık su kanalının kenarında, dört ayaklı bir demir direğin dibine monte edilmişti. Trafo kasası, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan o kadar gelişigüzel kurulmuştu ki her yağmurda içini kızartıp dururdu. Derenin pis su akıntısı yarım metrelik bir mesafe ile altından geçiyordu. Yağmur yağmasa dahi farelerle başı dertteydi bu..»»

Birkaç mahallenin elektrik ihtiyacını karşılayan dağıtım trafosu atık su kanalının kenarında, dört ayaklı bir demir direğin dibine monte edilmişti. Trafo kasası, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan o kadar gelişigüzel kurulmuştu ki her yağmurda içini kızartıp dururdu. Derenin pis su akıntısı yarım metrelik bir mesafe ile altından geçiyordu. Yağmur yağmasa dahi farelerle başı dertteydi bu trafonun.»»