Yazdıktan sonra düşünenler, düşündükten sonra yazanlar; konuştuktan sonra düşünenler, düşündükten sonra konuşanlar vardır. Ya da hiç düşünmeden bunları yapanlar vardır... Günümüzde yaşadığımız bu “dumanaltı“ olayın, biz düşündükten sonra mı yazdık, ya da yazdıktan sonra mı üzerinde düşündük; hayali bir serüven miydi, ya da gerçek bir olay mıydı?.. Bunu söyleyebilmek oldukça zor. Zira çağımızda hay..»»
Merhaba Dumancı!.. Ne işin var senin böyle parklarda?..Abdülcanbaz Abicim, Kent havası zehirlendi... Şu güzelim parkta ciğerlerimiz biraz bayram etsin dedik de...Ne tür ciğer temizliği bu?!.. Ağzında palamut, apartman bacası gibi tüttürüp duruyorsun.Abicim, o başka şey temiz hava başka şey... Beşiktaş Belediyesi Başkanı Ayfer Atay Abimiz, her mahalleye bir park yaptırıyor. Benim gibi fakir fukara ..»»
Candan bir dost, güvenilir bir arkadaş bulmak, çocuk büyük her insanın yüreğinde taşıdığı bir düştür. Bu dostu nasıl ve nerede bulacaktır, nasıl tanıyacaktır, ilk ne diyecektir ona, nasıl kanıtlayacaktır arkadaşlığını... Belki de asıl düşü bu sorulara durmadan verilen yanıtlar oluşturur. Gençliğe atılan ilk adımlar dostluğa, arkadaşlığa en çok gerek duyulan dönemdir. İyi arkadaş bizi sözümüzü ke..»»
Candan bir dost, güvenilir bir arkadaş bulmak, çocuk büyük her insanın yüreğinde taşıdığı bir düştür. Bu dostu nasıl ve nerede bulacaktır, nasıl tanıyacaktır, ilk ne diyecektir ona, nasıl kanıtlayacaktır arkadaşlığını... Belki de asıl düşü bu sorulara durmadan verilen yanıtlar oluşturur. Gençliğe atılan ilk adımlar dostluğa, arkadaşlığa en çok gerek duyulan dönemdir. İyi arkadaş bizi sözümüzü kesm..»»
Diyarı Dersim, Osmanlı zamanında bile bu kadar çok askere tanıklık etmemişti. Yıl 1937'ydi ve dağ taş gökten yağmışcasına, yerden bitmişçesine asker doluydu. Osmanlı’yı, Birinci Cihan Harbini görüp de hala nefes alıp verenler büyük bir şaşkınlık içinde “Neler oluyor, biz çok şey yaşadık da böylesini ne gördük ne duyduk" dediler. Sadece asker mi, top vardı, tüfek vardı; Munzur’un, Aliboğaz’ın semal..»»
Bir süre sonra her şey bulutlara benziyor.Şekilden şekile girip kayboluyor hayatımızdan. Kute bir kuş oluyordu rüyasında. Köyün üstünde geziyordu kanat çırparak. Bütün köy toplanmış onu arıyordu. Köyün hayvanları bile dile gelmiş, dillerinde Kute ismi köşe bucak onu arıyorlardı. Sonra süzüldü kendi evlerinin damına kondu. Önce zalim babasına baktı sonra gariban anasına. Babası eskisinden daha güçl..»»
Cemal Süreya…Orta boylu, zayıf, kumral saçları dalgalı, geniş alınlı, iri kahverengi gözlü, uzun ve derin kirpikli, kar beyazı dişleri olan, oval yüzlü bir adam…Sesinde hep uykusuz bir Türkçe saklayan; içinde saf ve otantik bir mükemmellik gizleyen; maviyi huy edinen bir isim…Cumhuriyet’in gençlik yıllarında Mülkiyeyi bitirip de bu ülkede mülk edinmeyen Sezai Karakoç ve Ece Ayhan’dan sonraki üçünc..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.