Bu çalışma, özellikle yetmişli yıllarda Mısır`a adını duyuran Tekfîr ve Hicret Örgütü`nün görüşlerini irdelemektedir. Örgütün Türkiye`de taraftarları bilinmemekle birlikte sahip oldukları fikirlerin zaman zaman değişik coğrafyalarda samimi ve fakat heyecanlı müslüman gençler arasında görülmesi ve bahsedilen fikirlerin dinî, sosyolojik, kültürel, siyasî, tarihî, psikolojik temellerinin yeterince ..»»
"Ben Peyami`nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) alemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki alemler keşfeden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis hal kitleler..»»
İnsanın ruhuyla bedeni arasındaki korkunç ilişkiyi anlatıyor Peyami Safa.
Mutlulukların ve felaketlerin bu derece kuvvetli anlatılabilmesi unutulmaz klsikler arasına sokuyor bu kitabı.
Çünkü sevildiğini hissetmenin yarattığı mucizeler var bu sayfalarda.
»»
Peyami Safa'nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında “insan ruhunun derinliklerinde ve labirentlerinde dolaşan ilk roman” olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, “acının ve ıstırabın yegane k..»»
Hasta ve yalnız bir delikanlının, çıplak hastane duvarlarını saran sessiz hıçkırıklarını, bedeniyle ruhu arasındaki ilişkiyi, çocukça aşkını ve ızdıraplarını anlatan, Peyami Safa’nın hayatından derin izler taşıyan romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk Edebiyatı’nın en büyük klasiklerinden biri.»»
Peyami Safa`nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında "insan ruhunun derinliklerinde ve labirentlerinde dolaşan ilk roman" olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, "acının ve ıstırabın..»»
Tarihsel çıkış noktası itibariyle "normalin" bilimi, "normalin tesisinin" bilimi olmuş sosyolojinin uzun zaman boyunca ve yer yer hâlen bugün de "sapma"yı ve "sapan"ı, "normal olan"dan ve "normal olanın ihlali"nden hareketle tanımlamaya çalışmış olması bir vakadır. Çeşitli istatistikî araçlarla "suçlu-sapkın" profillerinin sosyolojik tetkiki sadece "suç/sapma sosyolojisi" yazının önemli bir bölüm..»»
Hariciler, Hz. Peygamber’den 30 yıl sonra ortaya çıktılar ve Hz. Ali’yi “kafir“ diye suçlayarak şehit ettiler. Sloganları “Hüküm Allah’ındır“ ayeti idi. Hz. Ali siyasi ihtilafların çözümü için hakemlerin hüküm vermesini kabul ettiğine göre kafir olmuştu!Hamile bir kadını karnını yararak öldürecek kadar vahşi idiler.
İslam kent medeniyetini ihtilallerle, isyanlarla, cinayetlerle sarsan Haricilik..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.