- 1706 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM ÖĞRETİM VE SINIF YÖNETİMİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Türk Milli Eğitimin temel esaslarından birisidir, yani bir kuşun iki kanadı gibidir. Bir kuş tek kanatla nasıl uçamazsa ilköğretimde teorik bilgi ile tamam olamaz. O halde öğretimin yanında eğitiminde olması gerekiyor. Eğitim kültürümüzü oluşturan, bize yakışan ahlaken zirveye taşıyan İstendik davranışlardır. Bir okula ya da topluma baktığımızda üzerlerinde benimsedikleri davranış değişiklerini görmemiz mümkündür.
Eğitim =
Okul bu iki unsur okuldur.
Öğretim=
Davranışın ön koşulu, kültürün oluşmasına ön hazırlık; teorik bilgilerin birikimidir Çocuk üzerinde görünmesini şiddetle istediğimiz bilgilerdir.
Eğitim unsuru =
İstendik davranış.
Öğretim unsuru=
Gerekli bilgi dağarcığı.
Öğretmen unsuru:
Öğretmen bilgi toplayıp getiren, o topladığı bilgiyi sınıfa aktaran değil, bilgiye ulaşılacak yolları ve deneyimleri öğrencilerine kazandıran, deneyimli bir liderdir. Karmaşık ve yarım yamalak bilgi kırıntıları arasında çocuğu boğup zorlaştıran değil, derli toplu sistemli bilgiye giden yolları öğretip kolaylaştıran olmalı. Lider ise daha önceki yazımda bahsettiğim gibi öğretmen yaptığını doğru yapan değil, doğruları yapan olmalıdır. Öğretmen olarak; etki unsuru olmanın gereklerini, hem eğitim açısından, hem öğretim açısından yapabilmelidir. Öğrencinin dışarıda kazandığı istenmeyen davranışları okul denen çatı altında temizleyerek ortaya çıkan boşlukları güzelleriyle doldurmalıdır.
Öğrenci unsuru: Okulun olmasına sebep olan unsurdur. Bir okulun; okul olmasındaki öz, öğrencisidir 72 ayını dolduran öğrencilerimizin eğitim açısından kazanacakları becerileri vermek, hem okulun hem öğretmenin görevidir. Her ihtiyacını ebeveyninin gördüğü bir öğrenci değil, kendi kendine yeten bir öğrenci olarak yetiştirmek gerekir
Okul unsuru: Okul eğitim ve öğretimin bir bütün olarak öğretmen ve yönetim nezdinde yapıldığı kurumsal yapıdır. Kurum öğrenciyi ve çalışanlarını dış etkilerden koruyan benimsenen davranışların toplu olarak yaşandığı mekândır. Sınırlı olması öğrenciyi dış etkenlerden korumak, Çevrede kuralsız ve yasaksız basit davranışları alıp gelen öğrenciyi bu sınırlı alanda temizlemek içindir.
Okul 1-Öğrencisini ve çalışanlarını dışarının kargaşasından soyutlamak ve kargaşanın karşıtı olan düzenli, planlı hayatı yaşatma alanıdır.
Okul 2-Dışarıda Kargaşa ortamından yâda aileden alınan istenmeyen, toplumun düzenini bozan davranışları temizleme alanıdır. Evet! Dışarıdaki olumsuz üstü boyalı ama altı çok kötü olan cazip gelen olumsuzların düzeltildiği ve yerine güzellerinin konduğu mekândır. Her şeyden önce oyun ve bilgiyi almada kolaylaştırılmış alandır.
Okul -3 İki seviyeyi dengeleyen, tarafsız yapan konumundadır. Bu iki konumun farkı; öğrencinin bir tarafa kayması anlamına gelir. Hâlbuki okul bir terazi gibi olmalı. Toplumun kabullendikleriyle kendinin koydukları arasında bir denge kurmalıdır. Yâda toplumun reddettikleri ile kendi doğrularını karşılaştırarak onları ayıklamalı ve dengeye getirmelidir.
Bir bütün olarak okul; her şeye rağmen bir eğitim yuvası, bir bilgi deposu ve bilgiyi davranışa dönüştüren huzurlu çatıdır. Okul kaynaklarıyla, personeliyle ve yönetimiyle Eğitim ve Öğretim seviyesini yükseltmek için kullanılmalıdır. Bilgiyi ve zamanı israf etmeden hedefine ulaşması gerekir. Buda iyi bir yönetimi gerektirir.
Bir önceki yazımda yönetim liderliğini ve sınıf liderliğini anlatmıştım. Burada biraz daha genişçe sınıf yönetimi üzerinde duralım. Kurumun işlerliğinin verimli olabilmesi için sınıf yönetiminin başarılı olması gerekir. En etkili alan sınıftır. Lider öğretmenin jest ve mimikleri, ses tonu, beden dili, hoş görüsü ve samimiyeti beş duyuya hitap edebilmelidir. Nefesi, bakışları karşısındaki minikleri çok rahat etkiler ve onların ilgisini üzerine çeker. İlgi çekildikten sonra geriye kalıyor etkili bir hitabet.
SINIF YÖNETİMİ VE SINIF ORTAMI:
Eğitim faaliyetinin ilk basamağıdır. Her şey oradan başlar. Kalıcı davranış bilinci bu odada başlar. Buradan bütünleşerek dalga, dalga büyür. Davranış bilinci dalganın yayıldığı gibi yayılır. Kişi üzerindeki etkisi lider olan öğretmenin başarısına bağlıdır.
Kurum içindeki eğitim yönetimi başarılı ise bilinsin ki orada sınıf yönetimi iyidir. Eğitim yönetimi sınıf yönetimine ters düşmez de kalite ve verimliliğini, etkinliğini desteklerse başarı artacaktır. Sınıfta lider konumundaki öğretmen sınıfı bir orkestrayı yönetir gibi yönetmeli. Artan değişim hızı ve bu hıza ayak uydurabilecek nitelikli insan gücü ancak eğitimi iyi yöneten öğretmenler eliyle oluşacaktır.
Okul her yönüyle bir sisteme benzetilirse bu sistemin önemli bir yanı sınıf olur. Planlayıcısı ve yöneticisi öğretmen olması itibariyle olumlu davranışların ve davranış modellerinin kazandırılacağı bir ortam olur. Sınıf eğitim ve öğretim faaliyetleriyle beraber öğrencilerin planlandığı istendik davranışların ön plana çıkarıldığı bir ortam olmalı.
Öğretmeni; bir oturumu yöneten moderatöre benzetirsek, moderatörün başarısı toplantıyı iyi yönetmesine bağlıdır. Öğretmen de moderatör gibi sınıfı iyi yönetmesi gerekir. Etkili bir sınıf yönetimi çocuğu, veliyi, çevreyi dikkate alarak uygulanmalıdır.
1- Sınıftaki öğretmen, öğrenci davranışlarının biçimlendirilmesi
2- Konu ve ders içeriğinin takdimi
3- Ödül ve ceza kurallarının uygulanması
4- Muhtemel problemler karşısında takınılabilecek davranış modelleri.
1-Sınıftaki öğretmen öğrenci davranışlarının biçimlendirilmesi:
Öğretmenin sınıf içerisindeki davranışları bir bakıma öğrencilerin davranışlarını da belirler. Yani öğrenciler öğretmenin aynası gibidirler. Gördüklerini tekrarlarlar. Bu açıdan öğretmen her davranışın öğrenciler tarafından dikkatle takip edildiğini unutmamalıdır. Öğretmenin derse girişinden teneffüse çıkışına kadar ki örnek davranış modellerini sıralayalım.
Öğretmen derse vaktinde girip yine vaktinde çıkmalıdır:
Kılık kıyafet:
Sınıfa girerken kapı önünde mutlaka kendine çeki düzen vermelidir. Sınıfa girişte tüm öğrencilerin görebileceği bir yer seçerek, güler yüzlü ya da tebessüm ile güzel bir hitabetle günaydın, yâda tünaydın demelidir. Eğer dikkat dağınıklığı varsa tüm öğrencinin dikkati toplanıncaya kadar ciddiyeti bozmadan sessiz kalmalı, ta ki her öğrencinin dikkati öğretmen üzerinde toplanıncaya kadar. Eğer buna önem vermezseniz daha sonraki derslerinizde de aynı davranışları tekrar ederler.
Derse ait planladığı her materyali hazır bulundurmalıdır:
Derse başlamadan her çocuğu süzerek hasta ve sıkıntı varsa onlarla özel ilgilenmelidir. Dokümanlarını masaya koyduktan sonra sınıfta kısa bir gezinti yapmalı, hasta öğrenci varsa hatırını sormalı, gelmeyen varsa nerede olduğunu öğrenmeli, yerlerde çöp varsa nazikçe alınmasını istemelidir. Eğer öğrenciler çer çöp varsa aslan yatağından belli olur diyerek heveslendirmeli ve onları toplamaları sağlanmalıdır. Çocuklarda alma konusunda bir tereddüt varsa örnek olarak öğretmen bu davranışı yapmalıdır. Dikkati dağıtacak olumsuz objeler kalmadığını anladığı an derse başlamalıdır.
Mutlaka yoklama yapmalıdır:
Yoklama defterine yazmalı daha sonra doğabilecek olumsuzlukların önüne geçmiş olur. Bazen bu yoklama işini öğretmen sınıf başkanına yaptırır bu yanlış ve sakıncalıdır kendisi yoklama yapmalı ve yok olanları yok yazmalıdır. Öğretmen jest ve mimiklerini gerektiği ölçüde kullanmalıdır. Bu hareketler öğrencilerin dağılan dikkatlerini toplamada önemli rol oynar.
Dikkat toplamada öğretmen şakaları:
Öğretmen dağılan dikkatleri bir yere toplamayı bilmelidir. Bizim toplumumuzda yadırganmasa da el ile temas ederek şakalaşmadan mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır. Ders sırasında öğrencilerle ölçülü şakalaşmalar olabilir. Düzeyli olduğunda öğrencilerin derse ilgilerini çektiğinden faydalı bir yöntem olur. Ancak bir bayan öğretmenin erkek öğrenciye veya bir erkek öğretmenin de kız öğrenciye el ile temas ederek şakalaşması son derece hatalıdır, farklı yorumlamalar ve problemlere sebep olabilir.
Öğretmen sınıf içi oturuş kurallarını belirlemeli:
Öğrencilerin sıralara oturuş biçiminde saygı boyutu her an korunamayabilir. Oturuş şekilleri eğitim ve öğretime en uygun olanı geçilmeli. Öğrenci oturduğu yerde rahat değilse dikkatini toplayamazsınız. Onun için rahat oturuş şekilleri seçilmeli Örneğin bir öğrenci kafasını masaya koymuş olabilir, bir diğeri arkadaşının arkasından şakalaşabilir. Bunların hepsini dikkate alarak masa aralıklarını ayarlamalı. Çocuklar sert uyarılarla belki susturulabilir ama bu tercih edilen bir yol olmamalı. Bu tür olumsuzlukları önlemek için sadece o öğrencinin fark edebileceği bir şekilde göz ile sempatik bir uyarı veya jest ve mimiklerle yapılan bir uyarı, ya da sevecen bir ikaz öğrencinin mahcubiyet içerisinde toparlanmasını sağlayacaktır.
Sınıflarımız yaş itibariyle birbirlerine çok yakın olsa bile zekâ yaşları aynı olmayabilir. Buda sınıfta tek düzelik hareketinin doğru olmayacağını gösterir. Bu yüzden her olumsuz davranış bilinçli yapılmış sayılamaz. Çocuklarımız en çok bizim kararsız davranışlarımızdan dolayı şımarırlar. Ne yapacağımız belli değilse hangi tavırla karşı karşıya kalacaklarını kestiremedikleri için bocalarlar. Bizde onu yanlış anlamış oluruz.
Sınıfta otoritenin kurulması:
Otoriteyi çoğu kez yanlış anlarız. Kuş uçurtmamak, kıpırdatmamak, hareketsiz kalmak gibi düşünülür. Hâlbuki otorite Sınıf yönetiminin öğretmen elinde olması ve yönlendirilmesi anlamında değerlendirmek gerekir.
Sınıf yönetiminde; derste ilgilenmek istenilen şey üzerine ilgiyi yoğunlaştırmak, bunu yaparken de esperili bir diyalog kurmak gerekir. Davranışları ve kendilerini ifade etmelerini engellemek, çocuğun sosyalleşmesini de engeller. Öyle ise ölçüyü kaçırmadan biraz espri, biraz davranışlarda esneklik hem ortamı rahatlatacak hem de çocuğu rahatlatacaktır.
2-Konu ve ders içeriğinin takdimi
Günlük ders planlaması kısa, kısa olsuda hatırlanacak şekilde mutlaka yapılmalı. Çok detaya inmek benim arzum ama bari öğretmen detaya inmeden her dersi planlamada öyle girse daha iyi verim alınabilir. Biz kendimiz plan olduk demek bence kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Anlatırken öğreteceğimiz konularda ya da kazandıracağımız davranışlarda unutulanlar olabilir ve çocuk bu yönüyle eksik kalır. Bilgiye dayalı unutulanlar sınavla bir yerlere girmeye dayalı ölçmelerde çok mu çok önemlidir. Belki de hayati bir mevzu olabilir. Bence plan yapmayan öğretmende güvensizlikte doğabilir. Kendine güveni azalan ve her şeyi bildiğini zanneden öğretmende plansızlığın verdiği bir bıkkınlık oluşur. Buda dersleri asmaya kadar gidebilir. Bu konuyla çok ilgisi yok gibi görünse de derslik sisteminde öğretmen amfisini iyi kurar ve materyalini ona göre hazırlarsa hem zaman kaybını önlemiş hem de planlı olmada bir gün önceden kendini hazırlamış olabilir.
Öğretilecek olan konu iyi bir ses tonuyla vurgulanmalı ve başlık olarak not defterlerine yazdırmalı. Çocuklarımıza not alabilmeyi mutlaka öğretiniz, zaman zaman tahtaya dikte edilenleri önem sırasına göre yuvarlak içine aldırınız.
İyi bir öğretmen ne zaman takrir, ne zaman soru cevap, ne zaman deneyle konuyu aktaracağını iyi bilmelidir. Ancak; konu aktarılırken her iki tarafta aktif olmalıdır. Tek taraf aktif olursa anlama verimi düşer. Böyle bir ders işlenişinde öğrenci ilgisinin sürekli sağlanması mümkün değildir.
Öğretmen sadece mevcut yöntemlerle yetinmemelidir. Zaman zaman beyin fırtınası dersi aktif hale getirebilir. Aynı zamanda her gün gelişen eğitim öğretim metotlarını kendi yöntemleriyle destekleyerek daha verimli kılmalıdır. Öğretmen öğrenciyi başka şeyler yapmaya yetecek kadar boş bırakmamalı. Yeni modelimiz öğrenci merkezli bir modeldir. Öyleyse konu anlatımında oldukça çok sorularla öğrenciden aldığımız cevaplar konuyu pekiştirecektir. Bir okulda fen bilgisi öğretmeni vardı, sınıf birazda büyükçeydi. Öğrenci velilerinden aldığım sık şikâyetler sesin duyulamaması idi. Bende öğretmene bir amfi yardımıyla sesi artıran sitem kurdum. Demek ki öğretmen sesini öyle ayarlamalı ki herkes duyabilsin. İlk on dakikadan sonra dikkat dağılır değişik espri ve anılarla yeniden dikkat toplamaya çalışınız
Bir gün bir sınıfın ziyaretine gittim bu sınıfta kestirim var perde var bilgisayar var sınıf içinde olan materyali neden kullanmadığını sorduğumda gerek görmediğini kendisinin çocuklara yettiğini söylen öğretmen
Şunu bilmeli ki ne kadar çok duyuya hitabelerseniz öğrenmenin okadır kalıcı olduğunu bilmelidir.
Dersin bitimi: ders bitimine yakın bir proğram var çocukların ellerinde kumanda ve soru, prejeksiyon ile perdeye yansıtılıyor. Çocuklar kumandayla soruları cevaplıyor. Programlı cihaz yanlış doğruları yüzdeleri hep sana veriyor böyle bir değerlendirme yapılabilir.Ders bitimine doğru çok önemli noktaları not aldırarak da bir nevi değerlendirme yapmış sayılırsınız.
3-ÖDÜL VE CEZA:
Ödül bizim toplumuzda; ya gerçek ödüllendirme olarak ya da ödül vererek öğrencinin istek ve arzularını baskı altına almak anlamında yapılır. Eğer ödülün verimli olmasını düşünüyorsak dozunu ve şeklini iyi ayarlamalıdır. Dozu ve şekli iyi ayarlanmış ödül eğitimi olumlu yönde etkiler. Öğrenciyi ödüllendirmek cezalandırılmayacağı anlamına gelmemelidir. Ödül alan bir öğrenci gerektiğinde ceza da almalıdır. Biz isteriz ki hep ödül alsınlar,ama bazıları da ceza alarak gerekli uyarıları öğrenir.
Ödül ve ceza bir arada kullanılmalıdır.
Ödüllendirmeler her zaman aynı kişilere yapılmamalıdır.bazen her zaman yapamayıp ta bu defa basit bir şeyi başaranda ödüllendirilebilir. ödüllendirme bazen not ile bazen güzel bir söz ile bazen de kendini ön plana çıkaracak bir eğitsel çalışmayla yapılabilir .Takdir ifade eden güzel ceza sistemi her zaman doğruyu buldurur düşüncesi doğru değildir bazen ceza yerine davranışını düzeltmesini istediğimiz öğrenciyi ifşa etmeden yaptığının uygunsuz olduğunu belli etmek de ödül gibi gelebilir. Bu tür ifadeler onların iç dünyalarında olumlu değişmeler meydana getirir.ödül ne kadar etkili ise bazen cezada öyle etkili olabilir ama bu durum kişiliğini etkilememelidir.
Sınıfta arkadaşlarının karşısında dikili tutmak ,onların karşısında çocuğa bağırıp çağırmak,yada bazı öğretmenlerin yaptığı şekliyle sınıf dışına çıkarmak çok büyük yanlışlara sebep olabilir.Şahsen ben öğretmen okulunda okurken şımardığımda binbaşı çık kafandakileri dağıt gel derdi. Ceza olarak ama bana aslında ödül gibi gelirdi.
Problem öğrenci yoktur, problemi olan öğrenci vardır. Bazen yana yakıla hatalı olarak problem olan çocuklardan örnekler veririz. Probleme böyle yaklaşmak problemi çözümsüz hale getirir. Oysa çocukların problemlerinden bahsedilirse,arkadaşlarımızdan veya çocuklardan çözüm için birçok öneri de gelebilir.
1-Hiçbir zaman bir öğrenciyi sınıf karşısında hedef olarak seçmeyiniz
2-Hiçbir öğrenci ile sınıf içinde tartışmayınız.Tartışılmasında müsaade etmeyiniz.
3-Hiçbir öğrencinin sır sayabileceği özellerini sınıf ortamında paylaşmayınız.
4-Hiçbir öğrencinin davranışı yada başka sebeplerinden dolayı alaya almayınız. Ve benzeri
Daha çok sıralanabilir öyle ise sınıfı öğretmen yönetirken her detayı bilecek ve ona göre adım atacaktır.Bu kadarla iktifa edelim bir başka makalede buluşmak maksadıyla hoşça kalınız.
YORUMLAR
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız erdemli sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli hocam..:)
sevgim saygım selamlarımla..
not:
değerli hocam
"eğitim sistemi görevini size verdik istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz" deseler sizin eğitim sisteminiz nasıl olurdu siz neler yapardınız..?