Sıcak Tutmak Çok Önemli
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gözlerimi açtığımda dünyanın renk ayarlarıyla oynanmış gibiydi. Tüm renkler patlamıştı. Tabi az sonra düzelecekti ama yine de bir insan evladına dünya bu denli gösterilmemeliydi. Tüm egomu topladım ve mortal kombatın tiyatro gösterisini andıran bir hareketle ayağa kalktım. Ama ne kalkmak , yer gök inlemişti. Ya da kulak içi basınç dengesi mi bozulmuştu. Aaah! Beynimi hissedebiliyordum. Her adım attığımda beynim kafa içi çepere çarpıyordu.
Bir anda Kaoma’nın seslendirdiği Lambada eşliğinde yarı tropik yarı erotik dans eden kızlar çıktı karşıma. Onların deli dolu dans figürleriyle mest olurken ensemde bir buçuk asrın hevesiyle titreyen mızrağı hissettim. Ve anlamam geç olmadı. Yamyamlar da insancıllaşmaya başlamıştı. Bayıltıcı ok yerine uyuşturan hatunları kullanmaya başlamışlar. Neyse işte bunlar elimi kolumu bacağımı kısacası hareket eden tüm uzuvlarımı bağladılar.
Tamamen organik bir kafese attılar beni. Uzun süre düşünecek vaktim olmuştu. Aşırı yükleme sonucu hafiften bi kültür zehirlenmesi yaşamıştım. Jorge Luis Borges ile aramızda yaş farkı da vardı inkar etmiyorum ama bildiğim çoğu şeyi de ondan öğrenmiştim, "tanrı sana limon verdiyse, sen de limonata yap"...
Tanrısal ruheviyete son sürat ilerliyordum kafeste. Lanet yamyamlar yemiyordu bir türlü ve bu işkence bitmeyecekti. Beynim beni yemeye başlamıştı. Hakikati arıyordum. Bilgelik yolunda ki saçmalıklarım bile mantıklı geliyordu ve akşamın şerri gündüzün hayrından daha iyiydi benim için. Karanlıklardı saf öfkemi saklayan ama sen geceme bir güneş gibi doğdun, ey bilgelik !
O şaşaalı kanatlarının altında egomu besle ve özüme döneyim gerçeği göreyim.
Olayın komik tarafı gerçekleri görmeye başlamıştım.
Kaşarlanmış insani duyguların ne kadar da yapmacık olduğu gerçeğiyle kustum yeniden doğan güne..
"kötü adam" ve "yalnız kalacaksın" sözlerini her dilde,her ırkta ve her dinde duymuştum.Ben o insanların herşeyi farklı olsa da beyinlerinin aynı olduğunu gördüm kafeste,dile getirdim,yalnız kaldım. Yalnız kaldım,daha çok öğrendim.
Meğer yalnızlıkmış bilgelik. Karanlıklardan çıkarıp hemhal olmuşum.
Aylar geçmişti. Kendime kabilenin gözüyle baktığımda kafeste ki papağandan benzersizdim. Oysa ben gerçeklikle iç içe geçmiştim. Derken uzaktan uzun boylu modern giyimli bir herif kafese doğru geliyordu.
"Merhaba ben Ozan.Absürtlüklere meraklı, elinden geldiğince sıradışı işler yapmaya meyilli, şizofrenik davranışları ve şişirmekten bıkmadığı egosu olan bir adamım." dedi.
Tamam bazı bazı kendimi sıkılmış bir portakalın kabuk kısmı gibi hissediyorum ya da sevgisiz bırakılmış,içi ruhundan çekilmiş bir insan posası. Ama kendimle konuşmam da iğrenç bir hisdi. Midem bulanır gibi hissettim ve bir arabanın aniden fren yaparak durmasıyla sona eren bir kabusun ön camından fırlarcasına uyandım.
Hava soğumuş ve battaniyem yerde. Sabah arayıp anneme anlatsam durumu kıçın açıkta kalmıştır deme ihtimali 1de 1.
YORUMLAR
Okumanın zehrini içime akıtıp kopamadığım bir yazı oldu. Daha, çok daha uzun olmalıydı ki doydum diyebilmeliydim:))) Tebrikler, güne yakıştınız...
İstediğinizde her şeyiyle nizami, mükemmel bir yazı yazabiliyormuşsunuz... Mutlu oldum, tebrikler. İçerik ve kurgu da, bu gün okuduklarım arasında, en iyilerden birisi; on puanı tıkladım ve sizi sıkı bir takibe almak için favori üye listeme ekledim. Bundan sonraki yazılarınızın bu seviyeden aşağı olmayacağını umut ederek...Saygı ve sevgiyle.
kemnur tarafından 8/27/2011 2:19:07 PM zamanında düzenlenmiştir.