- 2834 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk Nasıl Yaşanmalı?
Aşk bin bir tarifi olmasına karşın algılamaya başladığımız yerden başlayarak yaşam sürecinde özlemlerimizle yaşamak istediğimiz yer arasında geçen ömrümüzdeki anlayışımızdır. Başka bir deyişle aşk en çok istediğimizle hiç istemediklerimizin iç içe geçtiği zaman tüketimimidir. Zira bazılarımız kendi aşkını yaşama istemine şekil verirken, bazılarımızın da bu talebine yaşam şartları şekil veriyor. Kültürel bilgimiz gelişip istemimiz özgürleştikçe söylemlere, çevremiz ile bize rehberlik edenlerin aşk tanımlarına değil de kendi aşk tanımımıza güveniriz. Bu anlamda hem yaratıcı hem de yıkıcı taraflarımızı içimizde taşıyarak bazen haklı bazen de aşka haksızlık ederiz.
Birçoğu için aşk çılgınca akan suya attığı ve atar atmaz bir etkinlik izi bırakmadan kaybolan taş gibi, kimileri içinde durağan bir göl suyuna atılan taşın oluşturduğu halklar gibi kıyılara kadar görsel gösteride iz bırakan ve içimize işleyen enerji dolu bir elektrik akımı gibi sıcacık ve yakıcıdır. İnsan kalbi ne kadar yorulursa yorulsun yaşamdan algıladıklarıyla çektiği aşk acılarını unutmaya çalışsa da yeniden kendisi için yapılandıracağı aşkla kurtuluş yolu arayan ve saçtığı elektrik duygusuna karşı koymayacağı donanımlarla yüklüdür. Bu yüklemli hayatta her kesin bir korkusunun olmasına karşı kendi gerçeğinde hep özlemini duyduğu koşulda aşkı yaşama isteğinin bir yenilikçi ve devrimci anlayış gücü vardır.
Aşka ve sevgiliye âşık olmayanlar büyük aşkları yaşayamazlar. Ancak büyük aşk yaşayanlar, büyüyen aşk istemleriyle çoğu kez bu ulvi aşklarına zarar verirler. Bu çılgın deniz suyu gibidir. Hem insanı maviliğin sonsuzluğun da yüzdürür. Hem de kopardığı fırtınalarla batırır. Bunun için aşk her yeni günde yeniden başlayacakmış becerisiyle yaşanmalıdır. Yoksa son kullanma tarihi gelmiş bir ürün gibi ömrü biter. Doğru olan ve kendini bilen kişiliklerin karşıdakini de kendisi kadar önemsemesi saygı duyması karakterinin karizması olmalıdır. Bu istem olmazsa aşk bir yük, olursa bir mutluluktur. Bunun için tanım ve tarifleri detaylandırmak, sınırsız boyutlarda aşkı tarif etmek mümkündür. Bazen her şeydir. Bazen de yozlaştırılarak kültürel etiğe uymayan hastalıklı ruh halidir. Bu nedenle kendimizi nereye koyarsak orası hep yakışan olur. Çünkü aşk âşık olunanla bir bütünselliktir. Onda kendini bulmaktır. Bu anlamda insanın akıl ve içinde kendini yenileyen devrimci yaşam anlayışındaki edinimleriyle her gelecekte aşkı daha iyi yaşayabileceği inancı ve aşkı aşk yapan anlayışı her an patlayacak sıcacık bir volkan gibi içinde saklıdır.
Aşk bir başka tanımla bizim için çok anlamlı bir düğünü, bir şöleni bir bayramı çağrıştırır. Çünkü müzikal dinletiler ve dans gizem olarak cinselliğin evrensel belirtilerinin dile getirilişindeki anlamda aşk süslüdür. Zira bu eğlentideki değme ve sarılmalar iki kişinin bir birlerinde bir bütün olma istemlerindeki arzularının adına da aşk denir. Onun içindir ki;
Bütün varlığı ile kendine
Pişmanlık acısı çektirmeden
Sonsuz bir saygı ve sevgiyle
Yüreğindeki ulvi bezenmişleriyle
Birlikte yaşamaktır aşk.
Bunun için korkak zamanların hesabında aşka darbe indirerek burkan yürek sözcüklerinde kaçınıp kır çiçeklerinden bir buketle iki gönül aşkla kaynaşmalıdır. Bu anlamda bireylerin gönül birlikteliklerinde aşk çift kişilikli bir eylem olarak tanımlansa özgür iradeleriyle sade, yalın ve evrensel anlayışlarıyla kendilerine yakışan ve armağan edilen bu yaşamı unutulmaz aşklarıyla tek kişiymişçesine yaşamaları kendi yakışanları olacaktır.
Bedri Demirpençe
YORUMLAR
Bütün varlığı ile kendine
Pişmanlık acısı çektirmeden
Sonsuz bir saygı ve sevgiyle
Yüreğindeki ulvi bezenmişleriyle
Birlikte yaşamaktır aşk.
Beş dize de tam anlamıyla anlatılmış "aşk"
Bir insan aşık our, hem de deli gibi derler ya öyle... Uçsuz bucaksız bir denizde yüzmek kadar heyecanlı, bir o kadar da korkutucudur..."Ya bir gün biterse" duygusu insanı korkutur...Ama o müthiş sevgi deryasında "saygı" yoksa eğer, ibrgün bitmesi beklenen sonuçtur...
Çok güzel bir yazıydı.Kaleminize sağlık...Sevgi ve saygı ile...
mavideydisevgi tarafından 7/22/2010 11:01:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Demirpençe
Dileğim her bireyin kendi unutulmazlarının olmasıdır.
Saygılarımla
Bedri Demirpençe
Düşününüzün derinlikli anlamını aşk tanımına uygun buluyorum. Durgun suya imza atanlara Aşk olsun ve yaşamları gün doğuşu gibi görkemli olsun.
Saygılarımla
AŞKI ÇOK İYİ TARİF ETMİŞSİNİZ, BU KONUDA HEP ŞİİRLER, YAZILAR YAZILIR, ADETA DÜNYA AŞK ÜZERİNE KURULMUŞ.
ASLINDA ÖYLE AŞK ÖYLE GENİŞ KAPSAMLI Kİ..
ÇİÇEĞE AŞK, SEVGİLİYE AŞK, ANNEYE, BABAYA..GİBİ
HER SEVGİNİN YERİ AYRIDIR. YİNE ÖZELLİKLİ YAZINIZI YÜREKTEN KUTLUYORUM , SEVGİLERİMLE... BEN DE ÖMER HAYYAM'IN ÇOK SEVDİĞİM BİR DÖRTLÜĞÜNÜ YAZIYORUM...
Her aşkın
başlangıcı:Tatlılık, dostluk ve güzellik!
Ardından , sevmeler okşamalar!Ve sonra,
yırtık zarf gibi yürekler... Herbiri bir
yanda!
Ne aşağılıktır,
sevmesini bilmeyen, sevgiden esirgeyen
yürekk!Sevmiyorsan eğer, ayın ya da
güneşin tatlı parlşak ışınlarına nasıl
değer biçerssin?
Bedri Demirpençe
Yorumunuz yazıya anlam yüklemiş… Teşekkür ediyorum
Saygılarımla
Güzel bir yazıydı Bedri Bey.. Büyük bir beğeni ile okudum. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla..
Bedri Demirpençe
Saygılarımla