- 1228 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BAHTİYAR DI O GECE ŞİMŞEKLER
BAHTİYARDI O GECE ŞİMŞEKLER
( BİR ŞİMŞEK ÇAKTI. ADI ‘’ BAHTİYAR ‘’ DI. )
Gecenin sessiz gölgesi bulutların arasından süzülüyordu. Çok sessizdi ortalık. Korkutucu bir sessizlikti. Fırtına öncesine benziyordu. Gökyüzüne kaldırdım başımı, bulutlar bile ilerlemek istemiyordu sanki, ara ara rüzgar esmeye başladı zaman da geçmek bilmiyordu ki bu gece uzun olacaktı, belliydi. Bir şeylere hazırlık yapıyordu ama hayırlısı dedim içimden inşallah kötü birşey olmaz.
Selda Hanım’ın da aklında hep eşi ve çocukları dua ediyordu, bahçe avlusunda. Gökyüzüne doğru baktı, duasını bulutlarla, yıldızlarla paylaştı. Ne olur Allah’ım bu sessiz gecede Bahtiyar’ıma bir şey olmasın.
Sağ salim gelsin, kendi gelemezse de hayır haberleri gelsin diyordu. Kucağında 2,5 yaşında oğluna sarıldı, dizinin dibindeki 4 yaşındaki oğlu da olan biteni anlamaya çalışıyor, gülümsüyordu annesine. Türkiye’nin canı yandığından bu yana kapılarındaki kocaman bir bayrağa baktılar aslında. O bayrak babalarını temsil ediyordu, askerdi babaları. Uzman Çavuş Bahtiyar ŞİMŞEK. Annesi Aysel Hanım, Bahtiyar oğlunu anarken onu özlediğini her sözünde dile getiriyordu zaten. Hasret düşmüştü içlerine, asker ocağına oğulları bahtiyarı gönderirken ben asker anasıyım diye gurur duymuştu. Her anne gibi, yolluk hazırlamıştı. Aysel Hanım, Bahtiyar’a sevdiklerini askerde bulamaz diye. Ana yüreği işte, son kez kucakladı oğlunu, aklına getirmek istemiyordu; sonucun bu olacağını!.
Aysel Hanım o gece geliniyle birlikte endişeliydi ama yağmur yağmaya rüzgarlar esmeye başladı. Hava ayaza döndü. “Hayırdır” dediler, göz göze geldiler.Yavaş yavaş birkaç şimşek çaktı ardı ardına. “Bu gece bitmeyecek anne, gel içeri girelim” dedi Selda Hanım. Ama içi kıpır kıpırdı, “ah” diyordu, Bahtiyar’ımda yanımda olaydı, az kaldı gelecek dedi anne Aysel Hanım…
Alper’le, İlker de huzursuzlanmaya başladı, gece de ilerlemişti. Bulutların arasından aniden bir sessizlik oldu ve ardından hiç bu kadar sesli ve şiddetli bir şimşek çakmamıştı. Daha önce Kaman Kaman olalı görmedi de duymadı da böyle bir şimşek. Aniden yağan yağmur daha çok şiddetini artırdı, gökyüzü ağlıyordu adeta… Ağlamaklı sesle “hadi içeri girelim geç oldu sabah ola hayır ola” dedi Aysel Hanım. Girmişlerdi içeri, asker babası da “ Nerdesiniz bende, Bahtiyar geldi de konuşuyorsunuz sandım.” dedi gülerek.
Evet gelmişti, gelmişti Bahtiyar ama gök gürültüsüyle çakan şimşekle yağan yağmurla gelmişti. Kaman’ da gökyüzü şehidi Bahtiyar’ı için ağlıyordu. Bahtiyar hayatı boyunca defalarca‘’ Bahtiyar ’’ olmuştu belki. Evlenmişti, iki tane aslan gibi oğlu olmuştu. Eşi Selda Hanım’ da seviyordu evinin direğini…
Bahtiyar bu sefer en güzel bir şekilde bahtiyarlığı yaşayacaktı ve gökyüzünden çakan şimşekler bu sefer Bahtiyar’ ın soyadına yakışır bir şekilde çakmıştı. Gecenin sessizliği o anda bitti ve Bahtiyar Şimşek son defa şimşek gibi geldi eve… Keşke acı haberi değil de kendisi gelseydi…
ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARINA EL FATİHA S.A.V
YORUMLAR
üryan geldim kainatının bedenine
Yine üryan giderim
düştüm kan iliklerine
şimdi aşkın kul defterinde yazılıdır adresim
bir ölümsüz çizgiyim
kızıl yel sıcağında ak sayfaların eli yüzünde hece hece şiirimlerim
işte bu yüzden,sevdalarım yazdım
AYAKTAYIM HEP
gün ışığından evvel
güller o vakit döker gözyaşlarını
sevdalar o saatte düşer gözpınarımdan
düşlerim irem kapısından girer vuslata
biliyorum ki
her mısrada yaşatır beni sevda şiirlerim
işte bu yüzden
her şiirde yeniden tadarım yudum yudum ilhamları
yakamoz çırpınırken gecenin simsiyah çarfından
işte o saatte
alev alır şarabi dudaklarım
ürkütmesin kimseyi toz pembe rivayet edilen hislerim
düşer gözlerime ince temaşa
ihbahar eder yüreğim
kalemin şiir diye leke çaldığı ak sayfaları
yer gök kadar eminim
her mısrada yaşatır beni sevda şiirlerim
ben de onlar kadar yaşarım
Sivas’ın’ toprağına hasret giderken
özlemlerim karışır,
Kızılırmak’ın bitmeyen telaşına
bakışlarım yırtılır her önüme çıkan engelde
göğüslerim maviliklerini Yıldız dağının
bir de sarı yıldıza uzanırım Tecer’den
çocukluğum sahne alır,
geçmişin her köşesinde,kırık dökük umutlar
avuçlarımın arasından süzülür hain geçmiş
gençliğimin hesabını sorarım
geçip giden yıllara
elimdeki kırk yaşa inat
ÇOK ANLAMLI MANALI GÜZEL YAZINIZI OKURKEN TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU.DUYARLI YÜREĞİNİZİ HARİKA YAZINIZI SAYGILARIMLA TEBRİK EDİYORUM.
Keşki kendisi gelseydi ama; gelmedi, gelemedi...
Bahtiyarlar bitmez vatan bölünmez demekten başka çaremiz yok. Bu törör ne zaman biter onu da bilmiyoruz. Aslında yeter diyoruz, yeter! Bahtiyarlar bir hiç uğruna ölmesin. Memlekette savaş yok, şehit çok, neden bu niye? Kim dur diyecek?
Kutluyorum sevgili Refika, harika bir yazıydı.
Selam ve sevgimle...