- 1354 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kime Borçluyuz ?
Türbanla özgürlük ilişkisi keskin bir bıçak gibidir. Bir yandan inanç özgürlüğünü temsil eder, diğer yandan inanç baskısını. Birçok kadın inanarak örtünür, birçoğuda kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar. Ama kadınlarımız gerçekten özgür birey olduklarında kendi tercihlerini seçerler. Peki kadınlarımız kime borçlu?
Türkiye kadınlarından beklentim büyük, mesala 84 yıl önce Türkiye Kadın Haklarında 2. sıradayken neden şimdi 118. sırada. Geleceğimiz gerçekten kadınlarımızın hali üzerinden, felaket bir şekilde değişiyor. Biz toplum olarak pek önemsemeyiz ama her özgürlük aynı zamanda muhteşem bir sorumluluktur. Biz kadın haklarımızı kime borçluyuz?
Türkiye’ yi yönetenlerden şu soruların cevaplarını bekliyorum. Neden 57 islam ülkesindeki toplam kadın hakları ortalamasının, tek başına Birleşmiş Milletlerde yer almayan Tayvan seviyesine erişemediğini? Neden Türkiye’nin Kadın Hakları konusunda bu kadar gerilediğinin cevabını doğrusu merak ediyorum. 1930 yılında Türkiye kadınları en yüksek sevideyken bugün kadınlarımız neden yok sayılıyor bunu merak ediyorum. Türkiye kadınları yükseldiği seviyeyi kime borçlu?
Kendini bilmez birtakım kişilerin" başımı açarak birdaha kirlenmeyeceğim" demesi biz açık kadınları kirletmişmidir? İnanç üzerinden ötekisini kirli göstermek kimin haddine. Azınlık çoğunluğu ezdiremez ama çoğunluk azınlığı ezebilir. Bir takım sözde hocalar bugün dini inançlarımızı kullanarak neden para kazanıyorlar. Peki yönetenler bunun farkında değiller mi? Yoksa onlardamı aynı zihniyetdeler ? Herneyse demem o ki kadınlarımızın istediklerini giymesi kime borçlu?
Türkiye kadın- erkek eşitliği sırasında 142 ülke arasında 125. sırada yer alıyor. 2018’in ilk yarısında kadın cinayeti sayısı 206. Toplumumuz kadın-erkek eşitliğinin yok sayıldığı 2002 yılından beri kadın cinayetleri arttı ve 6581 kadınımız o günden bugüne cinayetlere kurban gitti. Kadın cinayetlerinin yanı sıra çocuk istismarı ve her türlü canlıya şiddet ise uçuk rakamlara ulaştı. Sözde birtakım kurslarda üstüne basa basa söylemek isterim ki çocuklara tecavüz edildi. Sözde bakanlar ise "bir kereden birşey olmaz’ diyerek üstünü kapattı. Siz hiç bilimin öğretildiği, sanatın boy gösterildiği, dinin sömürülmeden anlatılan mekanlarda bir çocuğun dahi saç teline dokunulduğunu gördünüz mü? Şimdi varın siz düşünün. Tarihe dönüp baktığınızda hepimizi neyin beklediğini göreceksiniz. Kendi yarattığınız canavarın sizi de teslim almasını istemiyorsanız, kadınlarında erkekler kadar güçlü olması bu durumu önleyecektir. Ben bunları yazarken ve dahi okurken kime borçluyum? " Kadınlarını geri bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur. Bir toplum erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir.Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlere bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin. Dünya üzerinde gördüğünüz herşey kadının eseridir." Biz Mustafa Kemal Atatürk’ e borçluyuz. Mustafa Kemal’ i unutmayın.
NazlıCan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.