- 801 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
B/acım
Sen; çığlık çığlığa susuyordun
Ben; hissediyorum en derinden
Oysa, aylardır hüzün türküleri yankılanıyordu dağlarımızda...
Gözlerin en iyi anlattığını başka hangi dil anlatabilir ki!
******
Gecenin en ıssız saatlerinde bir kadın silueti dolaşır evin içinde...
Ürkek adımlarla üzerine tonlarca ağırlık yüklenmişçesine, bitkin bir vaziyette yatağın ucuna çöker.
Düşünme yetisini kaybetme noktasındadır sanki.
Uyuşmuş beynini taşımaları için başını avuçlarının arasına emanet eder, dakikalarca düşünür.
Titreyen parmakları alnını ovalarken, yüreğinin derinliklerinden çekercesine derin bir nefes alır.
Kendisinin bile güçlükle duyabilecegi bir çığlıkla yankılanır iç sesi.
’ Neler oluyor bana, neden nedennnn.... ’ Usulca odadan çıkar.
Toparlanmak adına banyoya girer, yüzünü yıkayıp, kurularken gözleri hüzün çizgileri ile buluşur...
Onarmaya çalışır gibi okşarken hüzün çizgilerini, göz pınarlarındaki basınca daha fazla dayanamayacağını anlar.
Hayır hayır, gözlerinin önünde ağlamayacaktır, ışığı kapatır ve çıkar.
Karanlıkta salonun en kuytu köşesindeki pencereye doğru giderken sağanak başlamıstır bile...
Başını cama dayar, bulutların ardından çıkmaz sokağını izlerken, dudaklarının arasından her geceki duası dökülür.
Sen merhametlisin, cömertsin, şifayı veren ancak sensin.
Sana sığınıyorum, beni unutma Allah’ım...
*****
O Allah ki kendini unutmayanları asla unutmaz, amin canparem amin.
Nurten Işılak
YORUMLAR
Başlık, ustaca kullanılmış... İç içe iki anlamla....
Yazıdaki anlam çok kapalı... Öznenin yalnız kendinin bildiği bir nedenle yaşadığı 'iç daralma'... ve sonuncunda tefekkür!...
Acıyı çekenle özdeşleşen bir bacının satırlara dökülen temennisi...
Dualarınızın gerçek olması dileğimle Sevgili Arkadaşım...