- 465 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sahur Zamanı
SAHUR ZAMANI
.
Neredeyse “Seher zamanı” diyecektim. Hepimizin bildiği gibi ramazanda sahura kalkılır. Seher vaktinde yemek yenir. Günün en erken saatleridir. Arapça kökenlidir “sahur”. Türkçesi "Erlik"tir. Güneş doğmadan önce tan vaktinde yenilen yemek manasını da taşır. Zaten "er" sözcüğü günün en erken saati anlamındadır. Erlik bizim yörede "irlik" hatta "illik" olmuş. Bizim Oğulcuk’ta "İlliğe kalkmak" deyimi kullanılır.
Peki sahur vakti ne zaman başlar? Gün ağartısının tan yerinde belli olmasıyla. Buna fecr-i kâzip diyor Araplar. Yani yalancı fecir. Bir de fecr-i sadık var. Fecr-i sadık, güneş doğmadan 40 dakika öncesidir.Sahur vakti burada biter. Yemek içmek bırakılır. İmsak vakti başlar.
Bu izahattan sonra dönelim “İrlik, illik” meselesine. Almanya’da memleket hasretiyle yanıp kavrulan bir ozanımız var. Şerafettin Hansu. Bir şiir yazmış “Şimdi” redifli. “Şimdi”de geçmişe, çocukluğuna dönmüş Hansu. İşte o şiir:
.
"ŞİMDİ
.
Vakit neredeyse doldu dolacak,
Minareden ezan okurlar şimdi.
Bizim köyde yine iftar olacak,
Sofranın başına dolarlar şimdi.
.
Nerde ezan beklediğim o günler
Anamın elinde pişen öğünler
Yalan oldu gitti gelmez o dünler
Ardımdan ağlaşır anılar şimdi.
.
Doldursam ıbrığı bir abdest alsam
Kapansam secdeye huzura dalsam
Ön safta duranın biri ben olsam
Camide terafih kılarlar şimdi.
.
İrliğe kadar ay gördüm oynardık
Koyuğu köşeyi nasıl arardık
Bir oyun bitse bir daha kurardık
Hepsini anlatsam gülerler şimdi.
.
ŞERAFET’İM ne söyleyim gardaşım
Yüreğimde hasret gözümde yaşım
Sahur yaklaşıyor başlar telaşım
Uşaklar teneke çalarlar şimdi."
.
Son dörtlükte “teneke çalmak” deyimi geçiyor. Hansu’nun “Uşaklar teneke çalarlar şimdi” dediği eylemi çok yapmışlığım vardır. İllik vakti kalkardık. Alırdık boş bir gaz yağı tenekesi. Bir elimize de sopa. Tenekeye vur Allah vur. Gecenin karanlığını “Tan!..Tan!..” sesleri doldurur. Oğulcuk’ta köy bekçisi yapardı bu işi. Eylemin adı da “Teneke çalmak” değil “Tan tan çalmak”tı. Arife günü bekçi kapı kapı dolaşır, bu hizmetinin karşılığını azdan çoktan tahsil ederdi.
İlliğe kalkamayanlar uyandırılırdı. “Hadi kalkın. Tan tan çaldı. Duymadınız mı?” diye.
.
Bunlar çok gerilerde, anılarda kaldı. Şimdi akıllı telefonları kuruveriyorsun. Seni uyandırıyor. Artık ne tan tan çalma var ne de böyle bir beklenti…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.