- 570 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İDARECİ PROFİLLERİ
Yapılabilecek en zor iş insanları idare etmek herhalde. Bu bir kabiliyet ve öğretilemez. İnsanın yaratılışında olmalı. Nasıl ki şiir yazmak öğretilemezse, ressamlık öğretilemezse …
Günümüzde idareci yetiştiren okullar var tabi. Ancak burada kanunlar, yönetmelikler, insan psikolojisi öğretiliyor. Sonuç? Elbette bunların hepsi iyi idareci olamıyor, ancak kabiliyetli olanlar bir yerlere gelebiliyor.
Yirmi yılı arkada bırakmış bir memur olarak birçok idareci ile çalışma imkanım oldu. Bakın kaç tip idareci ile karşılaştım:
Kuralcılar:
Bunlar kanunları, yönetmelikleri çok iyi bilirler, kural dışı bir duruma “evet” dedikleri görülmemiştir. Öyle ileri gidenler vardır ki, sanırsınız yemeği nasıl yiyeceğine bile kitaplara bakarak yapıyor. Ne yazık ki bu tip idareciler emrindekilere sıkıntı yaşatırlar. İnsanlar robot değildir ve yönetmeliklerde olmayan ihtiyaçlar ve sorunlarla karşılaşırlar. Her sorunun cevabı kitaplarda olmadığına göre…
Gösterişçiler:
Sükse yapmak için idareci olanlardır bunlar. Yönetmelik ve kanunlardan pek haberleri olmasa da idareci olduklarında ilk işleri kendilerine verilen odayı tepeden tırnağa değiştirmek, gösterişli bir hali getirmektir. Memurlarından fazlasıyla saygı beklerler, övülmek isterler. Kendileri bir odaya girdiklerinde herkesin ayağa kalkmasını beklerler. Tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Genellikle öğretmenler odasına uğramazlar. Bunların en kötü dönemleri emekli olduklarında başlar. Uğramadıkları öğretmen odasındakiler de ona uğramazlar. Bu tip bir idareciden bahsederlerken duymuştum. Emekli olunca evinin kapısına isminden sonra ”Emekli Müdür Yardımcısı” yazdırmış.
İyi İdareciler:
Gerçekten iyi insandırlar bunlar. Kimseye “hayır” diyemezler, kimseyi kıramazlar. Ödül verir ama gerektiğinde ceza veremezler. Bu iyilikleri onu istismara açık bir hale getirdiği için kısa sürer idarecilikleri. İlk teftişte büyük sıkıntılar çekerler ve kısa sürede tarihe karışırlar. Emrindekiler de aslında pek rahat da değillerdir. Çünkü hiçbir iş hakkıyla yapılmağı için kötü işlerin hesabını da vermek zordur.
Gerçek idareciler:
Onlar doğuştan idarecilerdir. Otoriterdir ama halden de anlarlar. Hataları bulunca düzeltilmesi için çaba harcar, nasıl düzeltileceğini öğretirler. Ceza veriler, ödül verdikleri gibi. Ancak kimse onların ödülünü de cezasını da sorgulamaz, bilirler ki hakkaniyet vardır.
Üstten gelen baskıyı kendisi göğüsler, memurlarına gerektiği kadarını yansıtır. Memurunu kimseye ezdirmez. Onurlu ve asildir. Yapılan güzel işleri bir aile ferdi gibi karşılarken, kötü işler olursa “Sorumluluk benimdir.” diyebilir. Kuralları çok iyi bilirler. İşin iyi yapılması ve personelin de rahatlığı için gerekirse kuralları görmez veya bir boşluğunu bulur, durumu idare ederler.
Bu idarecilerle çalışıyorsanız, yorulursunuz, kendinizi çalışmak zorunda hissedersiniz. Emrindekiler çalışmalarıyla yükselirken o da yükselir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.