- 794 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
464- LUDMİLLA DENİSENKO- ardahan öyküleri...
Ludmilla Denisenko’nun kitabı; "Böyle bir Kars"ı okudum.
Kolladığım fırsattı... ondan ruhuma oluşma hayalleri yazacaktım.
"Kar" Orhan Pamuk’un Kars’a yazdığı romandır.
Kars Güzel Sanatlar Lisesinde resim öğretmeniyken romanı bir yıllık zaman zarfında okumuştum...
Kars’a... ta çocuktum... merağım olagelir.
Orhan Pamuk tabi ne yazacağını bilen biridir.
Orhan Pamuk strateji bilen yazardır. Eserinde, dünyanın diğer yazarları bir şey yazmışsa ondan bir artık ne yazarım, fazla söyleyeceğim şey ne olur? Onu bulup söyleyen adamdır. Ve buluş yapabilen birisidir.
Ludmilla Denisenko Kars’ı kadın gözüyle anlatmış. Türk edebiyatında dişisellik ve sahiden dişilik merkezinde çevreyi sanatlaştırmak şenliğini (işini); pek başarılı görmemişimdir.
Ludmilla hanım Kars’lı, benden daha eski Kars’lı.
İkiyüz sene önce gelmiş Rus generalin zürriyetidir.
Ataol Behramoğlu’nun eski eşiymiş.
Şairimizin sade... sevdiğim şiiri:
"Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana"
Ataol Behramoğlu’ndan ben... hiç "Karslıyım" sözünü duymadım.
Ludmilla hanım Kars’a bu güne değin yazılmış en iyi eserlerden birini armağan etmiştir.
Kitabı okumuş bitirmiştim.
Onur Aras’ın "fayton" isimli yağlı boya resmini Face’de gördüm.
Bunu Onur Beye de söyledim:
" Kars Millet Bahçesinde gidiyor sanırsın fayton... yer, mekân adına kesinkes burası. Fakat andırıyorya Kars’ın o zamanını. Modernizmin İngiliz Bahçeler tarzını Kars’a Ardahan’a inşaa etmiş Rus modernizmi n’aparsan yap ifade ediyordu."
Onur’un resmi Kars’ta o zaman ve modernizmini canlı olarak gösteriyordu. Bir eserden istenecek diğer şeylerden biri budur: Zaman ve mekânı göstermek.
Rus modernizmi ile Cumhuriyet modernizmi Kars’ta zamana- mekâna duyguları aşkları, soğuğu sıcağı, açlığı tokluğu ve söylenecekleri söylenmeyecekleri söylemiştir.
Caddeler... Karstayken her gün gezerdim.
Ben yapayalnız yürürdüm.
Birikimim yetmiyordu: Kars’ı okumaya.
Mimari... olmazsa resim bilgim... müzik bilgisi olmaz mıydı?
Olmuyordu.
Mimari sanatların en büyüğüymüş.
" Tanrı gök kubbeyi yaratmış. Mimar göğe direği dikmiş."
Kitapta zaman zarfları sepya renk bir tasvir gördüm. Sepyanın açık renkli tonları ışığı gösteriyordu. Koyu renkler ve tonlar ızgara yollara çıkan Rus evlerini hatta bahçelerini.
" Gürcü Nana benden yaşça küçüktür aramızda on yaş var... yok."
" Nana’nın bir kolu çolaktı... Nana... gerçekten Nana’yı Ahıska’da tanıdım.... Geceydi, parkta çay içtik. Çay votkaymış beni aldattı. Sonra çay içti şarap yerine. Ukrayna da okumuş. Mimari bilgisi ve Rusçası iyiydi."
Kars bir şekle bürünmüştür.
Tekel’in oradan opera binasına... Yeltekin sinema’ya derseniz de olur. Sinema mıdır, opera binası mıdır? Yazar Denisenko’da bir hükme varamayacağım diyor. Ben Gürciyef’te opera binası diye okumuştum.
Yusufpaşa’ya yürüyorum.
Dinah Washıngton...
CRY ME RİVER...
Bu nev’i caz şarkılarla Kars’ı yaşamışlar bu Rus aileler... pikniklerde Paşaçayır’ın orada!
Ludmilla hanım teğmen aşkıyla dans etmiş partilerde. Öz sözüdür.
Senfonik rock ve şehir: Kars.
Jazz... filimlerde İsmihan’ın localı sinemasında... her Kars’lı Jazz müzik dinlemiştir reklam müziklerinde, hiç olmadı televizyonda... televizyon buraya gelme indindeyken.
Osmanlı evleri, Şavşat evleri, Rus mimarisi.
Kale içindeki Ermeni evleri, soğuk Anadolu evleri, toprakla üstünü yorgan gibi örtmüştür.
Osmanlı evleri kendi alemindeki zamanla güzel.
Darvaz kapılı hayat-bahçeden geçerek veranda önlemiş balkon, tahta evler, odaları tahta döşeli... Mehmet Akif Güler amcamın Kars’taki oturduğu ev böyleydi.
İlk uzun kapı, çift kanatlı hündür odalar gördüğüm evdir.
Yine giriyorum eve. Parke gibi döşeli tahtalar ses çıkarıyor. Bense koşuyorum yıkılsın diye değil parkeler sonu nereye varacak diye merak ettim.
Yegishi Charents’in şiiriyle açmıştı kitabını Denisenko hanım.
Büyük sanatçılar çıkarmış Kars. Biz çocukluğumuzda Kars sanatçılarını bilmedik. Herşey ile kuru kup kuru sanıyordum.
"Denisenko" ismi yazılı dişçi tabelasını kaç defa seyretmek için Erzurum yoluna yürümüşüm. Tabelayı bir tapıntı gibi bana Kars hikayeleri anlatsın diye beklemişimdir.
Rus aristokratların Kars’ta yaşadıkları hülyalı hikayeler dinleyeceğimi ummuştum. Onların hayat tarzları, dansları, müzikantlarıyla daha mennun oldum okurken.
yalçıner yılmaz 29-09-2015 kepez- çanakkale
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.