bir vicdan kaleminden alıntı...
İnsan, her yönüyle şerefli, namuslu, emin ve topluma yararlı olmalı, bunun gereklerini yerine getirecek güçlü bir iradeye sahip olmalıdır.
Günümüz sosyal yapının ve paylaşımcı ruhun her yönüyle zarar gördüğü ve yozlaştığı herkesçe malumdur. Etrafımızı saran ve bir o kadar içimize işlemiş bu bencil sistem öyle bir hal almıştır ki; normalleşme esrarı altında bir yaşam tarzına dönüşmüştür. Bunun örneklerini toplumun büyük kesiminde görmek mümkün; kesret (çokluk) içinde (maişet) geçim sıkıntısı çekip her şeyi yıkıcı şekilde eleştirir duruma geldik.Öyle ki yıkım makinalarının verdiği zarar, kaldırdığı toz bizimkilerin yanında önemsiz kalır. Bu durum menfaatlerimize dokunulmadığı zaman için geçerli, menfaatlerimiz söz konusuyken olacakları varın siz tasavvur edin...
Özümüzü her geçen gün kaybederken, susan da, haksız tarafta savunma yapan da vicdanen mesuliyet altındadır.Kaldı ki bu toplum içinde; intihar etmek için bir binaya çıkmış adamı, elinde çekirdekle ölüşünü izlemek için bekleyen hatta daha ileri giderek atlaması için alkış tutup tezahürat yapan ve ’’insan’’ vasfını taşıyan vücutlar barındırıyor. Hal böyleyken sosyal dokunun küçük eksiklikleriyle uğraşmak, iyi niyette pek de samimi sayılmaz...
Ahlaki çöküşün boyutları bu denli aşılmış,hal böyleyken memnun olmamaya programlanmış ve çöküş sürecinde birbirinin üzerine basarak büyük çabalar harcayan bir toplum için el ele...
Sana en büyük zararı, seni en iyi tanıyan insan verir, başkasından önce kendini en iyi bilen sen ol....
Selam ve dua ile...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.